Bölüm 19 ❝ BENDEN UZAKLAŞMA ❞

37.7K 2K 2.5K
                                    

Bir sürü yorum bekliyorum sizden, bol bol yorumm 😍 yorumlarınızı okumak beni motive ediyor, lütfen satır aralarına duygularınızı yazın olur mu ˙❥ ve lütfen minik yıldıza basarak destek vermeyi ihmal etmeyin.

Keyifli okumalar 🖤

BENDEN UZAKLAŞMA
━━━━━━━━━━━━━━━

Zihnimin içi karmaşık, karanlık bir çukur gibiydi. Yaman'ın tanımlamaktan korktuğum davranışları yüzünden artık nasıl düşüneceğimi şaşırmıştım. Kolum yandığı günden bu yana geceleri uyku arasında birkaç kez başımda dikilirken bulsam da, kesinlikle yanıma yatmamıştı. Üstelik beni yalnız bırakmamayı bahane ederek mekâna gitmeyişini saymıyordum bile.

Bana olan saplantısının günden güne daha da şiddetli bir boyut aldığı gün gibi ortadaydı. İşin kötü yanı ise onun yeni hâllerine alışmak öyle basitti ki, buna kapılmaktan deli gibi korkuyordum. Onun sarsılmaz bir yapısı vardı, her halükarda yoluna devam ederdi. Fakat tüm bunlar bittiğinde benim mental durumum nasıl olurdu işte o muammaydı.

Sıkıntıyla içime çektiğim nefesi dışarı üflerken, parmaklarım yine koluma gitti. Bir hafta bile olmadan iyileşmeye başlayan kolumu kazağımın üzerinden kaşıyarak oturduğum yerden kalktım ve banyoya ilerledim. Tamamen geçen yanık acısı, yerini kaşıntıya bırakmıştı. Musluğun altına tuttuğum kolumu soğuk suyla serinlemesini sağladığımda suyun altında biraz bekletip kurulamadan banyodan çıktım.

Salona gireceğim sırada Yaman'ın mutfaktan çıkmasıyla birlikte dudaklarımın arasından ufak bir çığlık koptu. "Ne ara geldin Allah aşkına!" dedim elimi kalbimin üzerine götürürken. "Korkuttun beni."

"Yeni geldim." diye konuştu ve gözleri ıslak kolumu bulduğunda kaşları anında çatıldı. "Canın mı acıyor neden suya tuttun?"

Endişeli sesine anlam yüklemeyi bir kenara bırakarak, başımı olumsuz anlamada salladım. "Hayır acımıyor, sadece çok kaşınıyor."

Gözleri bir müddet kaşımaktan kızarttığım koluma kaydığında, "Açık eczane bulalım da gidelim." diye konuştu, tekrar gözlerime bakarak. "Bunun için de bir krem vardır herhalde."

Bana karşı olan tutumunun gün geçtikçe iyiye gitmesi belki onun için iyi bir gelişmeydi ancak yapısını az çok öğrendiğim bu adamın hiçbir kelimesine kanmak istemiyordum.

"Fark etmez." dediğimde, sesim fazla sakin ve umursamaz çıkmıştı.

Bakışlarımı ondan çekip tekrar salona adım atacağım sırada bileğimi yumuşak bir hareketle tutarak beni durdurdu. Sakin bir hareketle başımı çevirerek önce tuttuğu bileğime ardından, bana asılı kalan gözlerine odaklandım. Sakin kalmaya çalışan yanıma ihanet eden kalbim, çılgınlar gibi tepinmeye başlamıştı.

"Acıktın mı?" diye sordu, eli hâlâ bileğimdeyken. "Bir şeyler aldım beraber yemek yapabiliriz."

Kaşlarım istemsizce havalandığında afallayarak gözlerinin içine baktım. Onu mutfakta yemek yaparken hiç görmemiştim.

"Sen yemek mi yapacaksın?" Sorusuna soruyla karşılık verdiğimde, gözlerinin içi kibirle ışıldadı. Egolu piç.

TESLİMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin