4.BÖLÜM

101K 2.7K 461
                                    

Asmin dün odadan hiç çıkmamıştı. Kaynanası odasına hem yemek hem ağrı kesici göndermişti. Şimdi pencere kenarında öylece avluya bakıyordu. Kocası yanı başında oturan karısıyla gülüşerek sohbet ediyordu. Genç kız asla kocasının kendini sevmeyeceğini biliyordu ayrıca sevmesini istemeye yüzünün olduğunu da düşünmüyordu. Eğer babası ve annesi olsaydı tüm bunlar başına gelmezdi. Onu kuma olarak vermelerine izin vermezlerdi. Daha fazla düşünmek istemeden geceliğini giyip yatağa uzandı. 

Berfin ise kocasıyla otururken asminin camdan kendilerini izlediğini görünce kocasına daha çok yaklaşarak gülmeye başladı. O kız haddini bilecekti. Ona daha neler yapacaktı o koskoca Berfin Pirozdu onun üstüne nasıl kuma gelmeye cesaret etmişti ki , ona yapacaklarını  düşünürken azada daha da sokuldu. 

Asmin sabah erkenden uyanarak üstünü giyindi. Ne yapacağını şaşarak yavaş yavaş aşağıya indi. Mutfağı arayarak bulduğunda iki kadının kahvaltı hazırladığını gördü. 'Rojbaş' diye mırıldandı. Çalışanlar dönerek ürkek kadını baktılar. 'Rojbaş gelinxanım' diyen yaşlı kadına tebessüm etti. Çalışanlar bazı şeyleri gösterdikten sonra işe koyulmuştu. Kahvaltı masasına eşyaları götürürken merdivenlerden gülüşerek inen çifti gördü. Berfin güzel kadındı kendinin aksine esmerdi. Daha fazla rahatsızlık vermemek için sessizce masaya doğru yürüdü. Masada oturan büyüklerinin ellerini öptükten sonra çayları getirmeye mutfağa döndü.

Çayları dağıttıktan sonra nere oturacağını şaşarak köşede bir yere oturdu. Azad gözüne bakarak  ' Kalk bu masadan sen yerini bileceksin bundan böyle mutfakta yiyeceksin yemeğini!' diye bağırmasıyla, ucuna oturduğu sandalyeden hemen fırladı. Gözleri dolarken kafasını salladı yavaşça arkasını döndü. 'Azad sen ne dersin onun yerini bu masadır  oğul. O senin karındır artık bir pirozdur.' diyen kaynanasıyla durmayarak mutfağa ilerledi. 'Ana buna da karışma artık hayatımı zaten mahvettin bari onunla ilgili kararlarıma bir şey demeyesin' diyerek yemeğine döndü.  

Berfin ise o kadar mutluydu ki ...  Az önce merdivenlerden inerken o kızı görmüştü ve sinirlenmişti demek ki göze girmek için erkenden kalkmıştı ama berfin bunu onun yanına bırakmadı. Azada  'Azad bak o kızı üzerime getirdin bir şey demedim ama aynı sofraya oturtturmayacaksın. Yoksa bundan sonra ben oturmam o sofraya haberin olsun' demişti. Bu laflar üzerine azad asmini sofradan kovmuştu. Berfin hala kocasına sözünü geçirebildiği için mutluydu ve güçlüydü kocasını asla o sümüklü kıza kaptırmayacaktı.  

Asmin ufak ufak atıştırdıktan sonra sofralar toplanmış bulaşıklar yıkanmıştı. Bu sırada iki görümcesiyle tanışmıştı. Dicle ve zelal zıt karakterlere sahiplerdi. Dicle çok iyimser, sevecen ve cana yakın davranmıştı ama zelal sadece kendini tanıtıp yüzüne bakmadan  işene devam etmişti. Asmin için sorun değildi ona kuzenleri de böyle davranırdı onun için çok takılmamıştı. Şimdi ise diclenin gösterdiği odaları temizlemeye koyulmuştu. 

Azad bulamadığı saatiyle odadan çıkarak berfini aramaya koyuldu. Tek tek odalara bakarken girdiği odada asmini gördü. Yazması başından düşmüş  kumral saçları açıkta kalmıştı. Eğilip kalkarken bembeyaz gerdanı gözler önüne seriliyordu. Asmin hala azadı  fark etmeden  minderleri düzmeye devam ediyordu. Azad ise izlemeye devam ediyordu. Azad, asminin arkasını dönüp eğilmesiyle o yuvarlak ve dolgun kalçalara bakarken asminin çığlığıyla kendine geldi.

Asmin son minderden sonra arkasını döndüğünde, gözlerini büyütmüş kendini izleyen adamı fark edince çığlığı basmıştı. Azad hemen öne atılarak dudaklarını kapatmıştı eliyle. 'Sus kadın ne diye bağırırsın ' diye yüzüne tısladı. Asmin ise korku dolu gözlerle genç adamın gözlerinin içine bakıyordu. Azad uzatmayarak elini çekti. 'B-ben ş-şey k-korktum ondan yani y-yok-' cümlesini  tamamlayamadan lafı kesilmişti. 

'Tamam kes. Bir cümle bile kuramıyorsun neyse nee ben zaten berfini arıyordum sana bakmaya gelmemiştim' diyerek arkasını dönerek odadan çıktı. Genç adam başına kakalanan bu kadınla ne yapacaktı bilmiyordu . Asla bir cümle kuramıyordu sadece ağlayıp susuyordu. Resmen çocuk bakıcılığı yapacaktı bu saatten sonra. Azad sinirle konaktan ayrıldı. Berfini aramayı bile unutmuştu.

Asmin kendisine söylenen lafları gözleri dolu şekilde düşündü. O bu zamana kadar kimseyle doğru dürüst konuşamazdı ki. Küçükken bir arkadaşı olmuştu. Dedesi ve amcası gittikten sonra gizlice sokakta onunla konuşurdu. Ama yengesi onları görünce dedesine söylemişti. Dedesi o gün asmini bayılına kadar dövmüş sonra yine bodruma kapatmıştı. O günden sonra hiç arkadaşı olmamıştı. Asmin kendini savunmayı da bilemezdi ki zaten. Onun sesini küçükken susturmuşlardı. Eskileri düşündükçe gözlerinde yaşlar akmıştı. Hemen kendini toparlayarak daha çok iş yapmaya çalıştı. 

Dildar hanım akşama kadar genç kızı izlemişti. Genç kızın eli pratik ve hızlıydı, diğer gelini yaylana yaylana bir odayı temizleyene kadar asmin beş odayı bitirmişti. Zaten diğer gelinin işte gözünün olmadığını biliyordu. Mutfağa girdiğinde diğer gelinin asmini hasetle süzüğünü görmüştü. Tabi kıskanırdı kız hem güzeldi hem de elinden her iş geliyordu. Azad zamanla bu kızın iyiliğini görecek ve onu sevecekti emindi. 

'Berfin buke sen niye oturursun? Yemek saati gelmişti tez sofrayı kurmaya başlayasan ' 

'Jimom ben görevimi yaptım ondan oturuyordum. Hemen sofrayı kurarım ' diyerek sinirle masayı kurmaya gitti. Kaynanası çok sinirini bozuyordu. Sürekli onu izliyordu ters hareketinde hemen üzerine geliyordu. Bu kadından kurtulacaktı ama her şey sırayla hepsiyle ilgili plan kurmalıydı. Onlar daha kimle uğraştıklarını bilmiyordu. Hepsine gününü gösterecekti en başta da kumasına ! Bugün onu izledikçe güçlü bir rakip olmadığını anlamıştı. O kadar saf salak bir şeydi ki ne deseler sesini çıkarmadan yapıyordu. Kendini savunamıyordu bile ondan kurtulması uzun sürmeyecekti. 

Arkadaşlar iyi de olsa kötü de olsa fikirlerinizi ve eleştirilerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum. 

TÖRE (KUMA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin