seven!!

429 34 238
                                    


- yedi -

Gördüğüm kabus yüzünden bir anda yatakta doğrulup korkuyla gözlerimi açmıştım. Aslında yaşanmış bir şeyi görmeme rağmen ve hatta yaşanıp bitmiş olmasına rağmen hâlâ deli gibi etkisindeydim o gecenin. Hızla gözlerimi etrafta gezdirdim. Her yere baktığımda bütün korku vücudumu tekrar elleri arasına alıp eğlenircesine oyun oynamaya başlamıştı.

Yatağın diğer tarafı ise beklenildiği gibi boştu.
Korkuyordum, hatta çok korkuyordum.
O geceyi, o kötü günü tekrar yaşıyor gibi hissediyordum resmen.

Midem kasılıyor, gözlerim ise kendiliğinden dolmaya başlıyordu. Aşağı inip bakmak, şu an dünyadaki en zor şeydi benim için.

Minho'yu bekledim.
Onun gelip korkacak hiçbir şey olmadığına beni inandırmasını diledim.

Gelmedi.

Belki yarım saat olmuştu, hatta geçmişti ama o gelmemişti.

Ellerim titriyor ve bütün vücudum bu hareketi destekleyerek titriyordu. Yattığım yatakta bacaklarımı dizlerimden doğru kendime çekip, kollarımı dizlerime sardım.

Gözlerimdeki yaşlar, daha bir tanesi yorganın üstüne düşmeden tekrar akıyordu.

Kafamı dizlerimin üzerine koyup beklemeye devam ettim öylece. Eminim dışarıdan çok acınası bir şekilde görünüyordum ama şu an gram umrumda değildi.

Gözlerimi kapattım daha fazla ağlamak istemediğim için. Ne yazık ki hala dökülüyorlardı.

Saçlarımda bir el hissedince korkarak gözlerimi hafifçe kırpıştırıp açmaya çalıştığım sırada, göz kapaklarımın üzerinde baskı hissetmiştim. Öpücük sesleri ise odayı kaplamıştı.

"Sonunda uyandın Hyun."
O bana gülümserken benim isteğim dışı yeniden gözlerim dolmuştu.
Kaşlarını çattı ve endişeyle gözyaşlarımı silmeye çalıştı. Aynı zamanda neden ağladığımı falan soruyordu.

"Hyunjin, ne oldu bebeğim anlat bana."
"Yoksa..dün gece için pişmanlık mı duyuyorsun?"
O hâlâ gözlerimi silerken kafamı aniden geri çektim.
O ise hafif korku ve tedirginlikle bana bakıyordu.

"Ne demek bu Minho. Saçmalama asla pişman değilim, olmam da zaten. Sadece kötü bir kâbus ya da yaşanmışlığı tekrar rüyamda gördüm diyelim. Beni bıraktın sanmıştım uzun zaman gelmeyince.."
Son cümlemi biraz sessiz söylemiştim. Onun duymasını istiyor ama aynı zamanda bilmesin istiyordum bazı şeyleri.

Ellerimi tutup dizlerimin etrafından çekmişti hiçbir şey söylemeden ilk önce.
Ardından yatağa çıkıp bacaklarımın arasında olan boşluğa geçmişti vakit kaybetmeden.
Yüzünü bana dönecek şekilde oturup yüzüme bakmıştı. Bu sadece öyle bir bakış değildi. Her noktamı ezberlemek istiyor gibiydi.

Öyle bir bakıyordu ki bana, anlatmaktan çok o bakışlar altında kalmak çok daha zordu. Çünkü az önce düşündüğüm şeylerden deli gibi pişmanlık duymaya başlamıştım. O bana bakarken resmen gözünün en derinleri bile parlıyor, ışıl ışıl gözüküyordu. Sevgisinin altında eziliyordum resmen.

Elleri yanaklarımı bulunca korkmuştum. Öylesine dalmıştım ki şu ana, asla bozulsun istemiyordum. Ömrümün sonuna kadar böyle kalsam asla ama asla sıkılmazdım.

deep red, hyunho.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin