18: Slumber Party

5.9K 646 138
                                    

Cinsellik içerir.


Minhye'yi çözdüğümü düşünüyordum.

Minhye güçlü görünmeye çalışan ama gerçekte zayıf olan, parasıyla ve Jungkook'un sevgilisi rütbesiyle yer edindiği için bu iki şeyi korumak için çirkefleşme, çirkinleşme sınırı olmayan biriydi. Pençelerini asla kapatmıyordu ve sadece yürürken bile giydiği marka kıyafetlerle ve etrafa attığı o egoist bakışlarla diğerleriyle arasındaki mesafeyi korumaya çalışıyordu. Başarıyordu da. Minhye herkesin çekindiği bir insan haline gelmişti çoktan. En zirvedekilerden biriydi, dokunulmazdı.

Fakat neyse ki ben herkes değildim, hiçbir zaman da olmamıştım.

Parasını elbette elinden alabilecek bir gücüm yoktu, açıkçası gözüm de yoktu fakat Jungkook, Jungkook'u alacaktım. Başta sırf ona inat yaklaşsam da şu anda tamamen benim olmasını istediğim biriydi. Kabul ediyordum, Minhye'nin hayattaki en büyük şanslarından biriydi Jungkook. Aile zoruyla da olsa onunla bir birliktelik yaşaması büyük bir şanstı. Fakat şans, güzel bir birlikteliği başlattığı gibi bitirebilirdi. Çünkü bazen ana karakterler yerine yan karakterler de kazanabiliyordu. Şanstı işte.

Evet, ben onların hikayesinin yan karakteriydim.

Açıkçası her ne kadar hoşuma gitmeyen durumlar olsa ve tamamen güvenmiyor olsam da Jungkook'un benimle Minhye'den kat kat fazla ve samimi bir şekilde ilgilendiğini biliyordum. Sonuçta benimleyken güzel vakit geçirmese, benden etkilenmese hayatında büyük bir değişim yapmaya kalkışmazdı, değil mi? Ya da kapıma gelmez, beni sürekli aramaz, boş bırakmamak için elinden geleni yapmazdı. Hatta her şeyi geçtim, bana öyle güzel bakmazdı.

Jungkook gerçekten bazen çok güzel bakıyordu.

Beni o bakışlarıyla gerçekten kandırabilirdi bu arada. Sadece bana masum masum, güzel güzel baksa ben hemen tav olurdum fakat olmamış gibi yapmasını da bilirdim. Her ne kadar hızlı yaşamayı sevsem de ciddi bir ilişki söz konusu olunca ağırdan almayı, düşünerek hareket etmeyi severdim ve öyle de yapardım. Şimdi de düşünüyordum, zaten bu yüzden de Jungkook'la olan ilişkimin akıl kârı olmadığını biliyordum. Fakat hala onu istediğim için bu ilişkiyi akıl çerçevesine sokmaya karar vermiştim.

Tabii öncesinde son kez çocuklaşıp Minhye'den intikam almam gerekliydi. Bu yüzdendi ki üzerimdeki oversize pijamalarımla birlikte arkadaşlarımla eğleniyor, karşımda Minhye'nin yanına oturan Jungkook'un her hareketimde bir yerlerimin açıldığı pijamamın içerisindeki beni kesintisiz bir şekilde izleyişinden keyif alıyordum.

"Durun! Sıra bende!"

Elimi sanki derste söz istiyormuşum gibi havaya kaldırıp masanın başına geçtiğimde Hyungsik'in yanıma gelip ensemden pijamamı tutup çekiştirerek göğsümün açılmasını engellemesiyle birlikte ona dönerek dudaklarımı büzmüş ve öpücük attıktan sonra önümdeki masaya dönmüştüm. Elimdeki pinpon topunu kontrollü bir şekilde masada zıplatarak masanın diğer ucundaki bardaklardan birinin içine girmesini sağlamıştım. Girdiğini gördüğüm anda sevinçle Hyugsik'e sarıldıktan sonra herkesin benim içmem için tezahürat yaptığı sağlam bir içkiye sahiplik eden bardağı dudaklarıma götürmeden önce bakışlarımı Jungkook'a çevirmiş, gözlerim gözlerine kenetliyken dudağımın tek tarafını kıvırdıktan sonra hepsini mideme göndermiştim.

"Sen de denemek ister misin?" Demiştim birkaç adım onlara doğru atarken. "Babamdan zar zor aldım bu şişeyi. Sadece iki bardak kaldı. Bence denemelisin"

"Baban eve geliyor mu ki senin?"

Bakışlarım anında Minhye'yi bulduğunda asla beklemediğim bir saldırı olduğu için şaşırmıştım ilk birkaç saniye. Sonrasında büyük bir kahkaha patlatmıştım.

Slumber Party: taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin