six!! ♡

764 44 472
                                    

Bu bölümde cinsel içerik ve küfür vardır!
Rahatsız olacaklara okumamalarını tavsiye ediyorum. ♡

- altı -

"Ee hadi dans edelim!"
Jeongin geldiğimizden beri en enerjik olanımızdı durmadan dans ediyordu fakat hala deli gibi enerjik görünüyordu.
Minho'nun arkadaşı Chris ise Jeongin'in bu halini sevimli bulduğunu söyleyip duruyordu yanımızda.

Felix ise oturduğu yerden Minho ve Chris'in davranışlarını değerlendirmekle meşguldü.

Minho'ya gelecek olursak, o sadece beni izliyordu.
Buna dikkat kesilmek istemiyordum fakat o resmen beni yiyecek gibi bakıyordu. Arada dudaklarına bardağında olan alkolü götürüyordu.
Hadi ama! Bu çok çekici değil mi?

Bir anda ona döndüğümde gülümseyip ellerini bana uzatmıştı. O kadar tuhaf hissediyordum ki..
Hafif damarlı ellerine uzanıp sıkıca tutmuştum.
"Dans etmek ister misin Hyun?"
Cevap vermek yerine oturduğum yerden kalkmış ve Minho'nun ellerini bırakmadan dans edebileceğimiz bir yere çekmiştim onu.
Elini açıkta olan belime indirmiş zarif bir şekilde tutmuştu.
Slow olan şarkıya bedenlerimiz hemen uyum sağlamıştı.
Ortam giderek tuhaflaşıyor ve kalabalıklaşıyordu.
Şarkı ise gece ilerledikçe hızlanmaya başlıyordu.

-

Minho ile ne kadar süredir dans ediyorduk bilmiyorum ama artık gerçekten kafamın güzel olduğunu anlayabiliyordum.
Olduğum yerde duramıyor, sürekli içtikçe daha fazla içiyordum.
En sonunda Minho bunu anlamış olacaktı ki, elimi tutup 'Diğerlerinin yanına gidelim.' gibi bir şeyler söylemişti.
İlk mızmızlansam bile Minho işte, gelmiştik bile.

"Evlere dağılsak mı artık?"
Jeongin hemen Minho'nun sorusunu yanıtlamıştı.
"Şşht bir daha duymayayım enişte, mekan kapanana kadar buradayız! Değil mi Hyunjin, hm?"
Jeongin'in dediklerini çok anlamasam bile ben de daha gitmek istemiyordum.
Minho'nun kolunu tutup gözleri ve dudakları arasında gezinen gözlerime hakim olamayarak bir şeyler söylemeye çalıştım.
Fakat Minho bana bakınca kalbim alkolünde etkisiyle hızlanmış, deli gibi atmaya başlamıştı.
Yutkunup biraz daha şekilli dudaklarını izledikten sonra kafamı kaldırabilmiştim.
O ise sırıtarak beni izliyordu.
"Ne söyleyeceksin bebeğim? Bir an önce gitmemiz gerektiğini değil mi?"

Derince nefes almam gerekmişti o bunları söylerken.
Elini attığı bacağım, benim kontrolüm dışında hareket ediyor deli gibi titriyordu.
Aşağı-yukarı elini gezdirmeye başlamıştı hafifçe.
Gözlerimi kapatmamak için oldukça büyük bir savaş veriyordum.
Ve o bunun farkındaydı, fazlaca farkındaydı hatta.

"Evet, eve gidelim. Boğucu olmaya başladı burası."
Zar zor kurduğum cümlenin ardından Minho dudağını yalayıp elini uzaklaştırmıştı bacağımdan.
Çenemin altını okşayıp gülümsemişti ardından.

Jeongin ise Minho'nun tersine çok üzgün ve kızgın görünüyordu.
"Of! Eve gitmek falan istemiyorum ben. Chris, biz seninle burada kalalım mı?"
Chris'in boynuna boynuna konuşuyordu resmen!
Chris yutkunup zorca gülümsemişti.
"Kalalım güzelim, kalalım."
Jeongin sevinç çığlıkları ile Chris'in kucağına atlayıp sarılmıştı.

Felix ise, bu ortamdan sıkılmış olacak ki bir tane barmen ile sohbet ediyordu. Kolay gelsin Felix.

Minho şimdi ne yapacağını düşünüyor gibiydi.
Bana dönüp dudaklarıma bakıp, hemen önüne dönmüştü tekrar.

deep red, hyunho.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin