belki gideriz

881 92 66
                                    

BÖLÜM 20

"kabartma tozu nerde?"

"kabartma tozu ne?"

"yok artık minho onu da bilirsin. yumurta uzat bari" diyerek yandan bakış attı ve dalga geçerek "bilmiyorsan şu yuvarlak beyaz tavuktan çıkıyo, genelde buzdolabının kapağına koyuyoruz." dedi.

"espriler şakalar" diyerek gözlerini devirdi minho. "kaç tane?"

"üç."

minho dolaptan çıkardığı yumurtaları tezgaha koydu.  kollarını birbirine bağlayıp tezgaha yaslanarak jisung'un etrafta kabartma tozu arayışını izledi. daha kaba unu dökerken üstünü başını un yapmıştı fakat farkında değildi jisung.

"evet burda!" jisung bulduğu kabartma tozu ile arkasına döndüğünde minho ile burun buruna geldiğinde ikisi de şaşkın bir şekilde birbirlerine baktıktan sonra aynı anda gözlerini kaçırdılar.

jisung yana kayıp tezgahtaki yerini aldı ve malzemeleri birbirine karıştırmaya başladı.

hazırladıkları portakal suyunu da eklerken "kahveyi iyi yaptığını söyledin. nerden öğrendin?" diye sordu jisung normal bir konudan sohbet edebilmeleri adına.

"mezuna kaldığımda her gece içe içe prosu oldum." dedi gülerek minho.

"bakalım ben kaç puan vereceğim kahvene."

"ben senin kekine kaç puan vereceğim bakalım?" diyerek jisung'a yaklaştı. "sen nerden öğrendin bunları?"

"kardeşim bir şeyler yemeyi çok sever. özellikle tatıya bayılır. ben de bayılırım." Dedi keki çırparken. "bir kere hiçbir şey bilmiyorum daha, mutfağa girdik sooyoung ile o zaman daha küçük tabii ben de 17 yaşında falanım mutfak savaş alanı gibi oldu." Dedi gülerek ve anlatmaya devam etti.

minho hala jisung küçük anısını anlatırken gülümseyerek onu dinliyordu.

jisung çok güzel gülüyormuş onu fark etti. ve kardeşinden bahsederken daha çok gülüyordu.

elleri kirli olduğu için koluyla önüne gelen saçlarını çekmeye çalıştığını fark ettiğinde minho ona yardım etmek istedi. "dur." dedi gülerek "daha çok karıştırdın saçlarını."

saçlarını onun için gözlerinin önünden çektiğinde "sağol." dedi jisung önündeki kaba bakarken.

"rica ederim." dedi minho gözlerini ondan çekmeden.

jisung ona bakmadan "bakıp durma dikkatim dağılıyo, biri baktığında bi şey yapmam ben." dedi huysuz bir şekilde

"öğrenmeye çalışıyorum. sen tatlı seviyorsan öğrenmem gerekmez mi?"

jisung gülümsemesini saklamaya çalışarak "işe bak o zaman bana değil. suratımda yapmıyorum keki tezgahta işliyo ellerim."  

"tüh yakalandım." dedi minho tezgahta daha çok eğilip iyice içine girerken. "ne yapçaz şimdi?"

kesinlikle beceremiyordu yani bu arkadaşlık işini. bir flört hallerine kaptırıveriyordu kendini.

la petite mort | minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin