Güneşin ne zaman doğucağını bilemezsin

51 3 0
                                    

Tanımadığım bir adamı içeriye almış ve işe geç kalmıştım bu nasıl bu hale gelmiş olabilirdi çok kötü görünüyordu ne yapmalıyım peki ahh telefon çalıyor
(Aleyna)-efendim murat
-Aleyna  gelmeyecek misin işe patron kızmaya başladı.
(Aleyna)-Hayır ben bugün gelmiyecem de sen iş çıkışı yanıma gelsen iyi olur.
-Ne oldu bir sorun var?
(Aleyna)-Sen gelince anlatırım şimdi kapatmam gerekiyor patrona da hasta dersin
-Tamam görüşürüz kendine dikkat.
...Allahım ben ne yapacağımı bununla,en iyisi ben önce bunun yaralarını sileyim.
(Talha)(mırıldanarak) Ayşe Ayşe, birşeyler söylüyor bu Ayşe diyor sanki artık ne olduysa sayıklıyor kıyamam sana ne yaşadın da bu hale geldin sen.. içeriye gittim sıcak su hazırladım bir yandan da aklım onda nasıl bu hale gelmiş olabilir kafamda onlarca senaryo suçlu olabilir mi ya polisten kaçtığında yaralandıysa aklımda onlarca soru var ama kalbimin bir köşesinde ona yardım etmem gerektiğini söylüyor,temiz bir bez ve sıcak su dolu kabı alıp içeriye gittim onları masanın üzerine bırakıp onun yanına gittim yavaşça belini doğrultarak yatağın üzerine götürdüm o sıra belinden kanlar elime bulaştı ellerim kan kokuyordu bu ilk defa hissettiğim bir duyguydu kapının arasından bana doğru gelen ılık rüzgarı hissede biliyordum,kendimi toparlayıp üzerinde ki gömleği yavaşça açmaya başladım üzeri kandan kırmızı olmuş,yapılı bir vücudu var kollarında iğne deliklerine benzer yaralar kan geliyordu oralardan gömleği çıkardıktan sonra pantolonu açarken bacağında yanık izlerini görüyordum zamanında çok acı çekmiş olmalıydı bezi suyun içine sokup çıkardım iyice sıkıp göğüsünü temizlemeye başladım o sırada acıdan olsa gerek inlemeye başladı yüzünü temizledikten sonra yakışıklılığı gün yüzüne çıkmaya başladı açıkçası bunun sevgilisi var mı bilmiyorum ama ben şimdiden kıskandım,bacaklarını da temizledikten sonra eşofmanlarımda birini giydirdim üzerini örtüp şöyle bi kendimi koltuğa attım çok yorulmuştum ya bu yaptığım doğru mu acaba polise haber versem mi neyse Murat gelsin de beraber karar veririz yaklaşıp yarım saat dinlenip ayağa kalktım markete gidip gazete ve kahvaltılık birşeyler aldım eve geldiğimde hala uyuyordu ve Ayşe kimse onu sayılamaya devam ediyordu aşık olmalıydı kahvaltıyı yapıp televizyon karşısına geçtim gündüz mahalle bir başka iş yüzünden ne zamandır göremiyordum bu halini canım sıkılmıştı ne Murat gelmişti nede yabancı uyanmıştı saat ilerlemiş 3 olmuştu gidip en iyisi yemek yapayım en sevdiğim musakkayı yapıp birde yanına havuçlu pilav Imm şahane,Murar'tın gelmesine çok kalmamıştı elime okuduğum Kıymık kitabını aldım okurken yorgunluktan olucak uyuya kalmıştım.

Ahh bu ağrıda ne gerçekten başardım mı kaça bildim mı kurtuldum mu peki neredeyim ben bu üzerimde ki eşofmanda neyin nesi belim bacağım çok ağrıyor her yerimde yara içerden yemek kokusu geliyordu beni kendine çekiyodu çok uzun zaman oldu ev yemeği yemeyeli tencerenin kapağını kaldırdığımda yüzüme sıcak buhar vurdu aklıma çocukluğum geldi annem kızar kaçardım Ayşe'nin yanına giderdim gözlerim dolmaya başladı seven insan için göz yaşı dinmiyor, içeriye gittiğimde uzanan bir genç kız gördüm elinde yarı açık bir kitap elinde elimi yüzümü yıkamak için lavaboya aradım çokta sürmedi ev küçüktü suyu açtım elimi yüzümü iyice yıkadım kafamı tam kaldırdım bir ses
(Aleyna)-Havlu ister misin.. diyip bana gülümsedi ona uzun uzun baktım gözlerine baktım kalbim hızlı atmaya başladı nefes alışlarım hızlandı gözlerim doldu konuşamadım.

Son UykumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin