one.

31K 992 623
                                    

Nedeni belli olmayan bir heyecan dolanıyordu bedenimde. Alışık olmadığım bir şeyi yaşayacaktım, belki de bu yüzden böylesine tuhaf hissediyordum. Beni okula bırakmak istemesinin sebebini bilmiyordum ve bu bilinmezlik, tereddütle hareket etmemi sağlıyordu. Neredeyse her gün giydiğim okul formamı bile elim ayağım dolaşş bir şekilde giymiştim.

Salonun tam ortasında Bay Malik'in aşağı inmesini beklerken, gerginlikten ölecekmiş gibi hissediyordum. En sonunda dayanamayıp mutfağa girdim ve bir bardak su içmek için tezgaha doğru adımladım. Karnıma yarım saat önce bir ağrı saplanmıştı ve geçmek bilmiyordu. İlaç içmeyi düşünsem de, kısa bir süre sonra geçeceğini hissederek içmekten vazgeçmiştim. Ilık bir suyu mideme indirmek iyi gelebilirdi. Bunun için lavabonun hemen üstündeki beyaz dolabın kapağını, ayak parmak uçlarımda yükselerek açtım. Ancak tam bardağı kavramıştım ki, ensemde hissettiğim ılık nefes bardağın parmaklarımdan aniden kayıp düşmesine neden oldu. Bardak temiz zeminde tuzla buz olurken dudaklarımın arasından küçük çaplı bir çığlık kaçmış, irkilerek yerimde zıplamıştım. O sırada belimi kavrayan iki el beni aniden geriye çekti ve cam kırıklıklarının üstüme sıçramasından kurtardı.

"Sakin ol," dedi Bay Malik ellerini belimden çekip, yarattığım manzaraya kaşlarını çatarak bakarken.

"Ben," dedim şaşkınlıkla bir ona, bir de cam kırıklarıyla dolu zemine bakarak. "Özür dilerim."

Elalarını yerden çekip bana yönelttiği an, ruhumdaki tüm utancın yanaklarıma toplandığı hissederek bakışlarımı kaçırdım. Rezil olduğumu ve büyük bir sakar olduğumu düşünüyordum. İstemsizce yere çömeldim ve büyük cam parçalarını toplamaya başladım. Sahi, güne neden bu kadar tuhaf başlamıştım?

"Bırak şunları."

"Benim hatam," dedim hızla. "Nasıl oldu anlamadım. Hemen toplarım ben. Merak etmeyin."

Kolumdan kavradığını hissetsem de durmadım ve cam parçalarını avuç içime doldurmaya devam ettim. Her şeyi berbat etmiştim. Karnımdaki ağrı da suçlarcasına acısını daha da arttırmıştı.

"Kalk, Eva." Bay Malik'in kolumdaki eli sertleşirken, işaret parmağıma batan camın sivri yüzeyiyle bir inleme daha kopardım dudaklarımdan. "Ah!"

"Ne yapıyorsun?" Bay Malik'in azarlayıcı sesi kulaklarımı doldurdu. Ben ise kaşlarımı çatmış bir vaziyette kanamaya başlayan parmağıma bakıyordum. Aynı saniyeler içerisinde kolumu kavrayan eliyle bedenimi aniden yukarı doğru çekti ve ayağa kaldırdı. Beni yavaşça tezgaha yaslarken, sert gövdesi sırtımla buluştu ve böylece beni büyük bir karmaşanın içinde bıraktı. Mümkünmüş gibi daha da eğildi ve kollarını arkadan benimkilere sararak, kanayan parmağımı elleri arasına aldı. Yaptığı hareket karşısında afallarken, elalarını parmağımın üzerinde dikkatlice gezdirdiğini fark etmiştim.

"Neden söz dinlemiyorsun?" diye mırıldandı kendi kendine konuşurmuş gibi.

Bir cevap veremedim. Bay Malik arkamda, bedenime sarılmış bir vaziyette duruyor, elleriyle elimi tutuyordu. Dudaklarından kaçan arsız nefes boynuma değdikçe tüylerim ürperiyordu. Neden bu kadar ilgiliydi, anlam veremiyordum. Bunu neden yapıyordu?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 28, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MaidHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin