Sözlerini bitirip bana döndü.

"Hayatında başarılar dilerim Süveyda. Konuyu Sedefe sen anlatırsın, iyi günler."

Benimle vedalaşmamıştı bile.

Sanki bir iş toplantısındaydık ve karşılıklı olarak anlaşma fes edilmişti.

Pelin ailesiyle soğukça vedalaşınca kafeden çıkmışlardı. Olanları idrak edememiştim.

Ben alışıktım da Pelin'in bu kadar kolay gitmesi beni cidden dehşete düşürüyordu.

Yaşadıklarını bu kadar kolay kabullenmeleri garipti.

Babamın umrunda olmadığı için işine gelmişti ama Pelin garip davranıyordu.

Leyan hanım sessizce ağlarken Duha ve Cihan bey onu sakinleştiriyordu. Ateş ise nefretle çıktıkları kapıya bakıyordu.

Bu trajikomik bir olaydı, bu aklı başında olan insanların yapacağı bir olay değildi.

Onların gitmesinin üstünden biraz vakit geçince Cihan bey boğazını temizledi. Ancak hazmetmişti sanırım.

"Süveyda konu senin için ne kadar zor anlamaya çalışıyorum. Pelin'in kendi tercihini gördün. Seni zorlamak ya da hayatına müdahale etmek istemiyorum. Tercihlerine saygı duyacağıma emin olabilirsin. Sadece aklıma takılan bir şey var. Hakan bey ayrı yaşadığını söyledi, nerede yaşıyorsun?"

Cihan beyin sözleriyle masadakilere göz attım hepsi merakla ağzımdan çıkacak sözleri bekliyorlardı.

Onlar için olağandışı bir durum olduğu aşikardı.

"Ben kendi evimde kalıyorum Cihan bey. Yaklaşık olarak bir yıldır yalnız başıma yaşıyorum."

Söylediklerimle hepsinin yüzünde dehşet bir ifade oluştu.

Daha reşit olmayan bir kızın kendi evine çıkmasını garipsemişlerdi. Garipsedikleri benim yalnız yaşamam değildi bunu anlayabiliyordum.

Garipsedikleri şey bir babanın buna müsade etmesiydi.

"Nasıl yani, 16 yaşından beri yalnız mısın?"

Leyan hanımın sesiyle dikkatimi ona verdim.

Yüzündeki hüzünlü ifade onu istemeyen kızından kalmıştı. Bugüne kadar baktığı kızı onu yok sayarak tanımadığı birini tercih etmişti. Pelin bencildi, bu bencilliği annesiyle aynıydı.

Kendi mutlulukları için kimseyi saymıyorlardı.

"Evet Leyan hanım, 16 yaşımdan beri tek yaşıyorum."

"Buna nasıl müsade ederler, o senin babandı daha çocuk yaşında sana bir ev alıp öylece bıraktı mı yani?"

Kabul etmesi zor bir durumdu. Aile kavramını en derinden yaşayanlar için bu imkansızdı.

Ateşin söyledikleriyle güldüm.

O benim babamdı ama bana bir ev almayı geçtim çöp alacak kadar değer vermemişti.

"Evi kendi emeklerimle aldım, o ev benim evim bana herhangi bir şey aldığı yok. Ben 13 yaşımdan beri çalışıyorum."

Söylediklerimle Cihan bey ve Leyan hanımın yüzü bembeyaz olmuştu.

Bekledikleri gibi bir hayat yaşamamıştım ya da onlar bile bu kadarını beklemiyorlardı.

"Nasıl yani seni çalıştırıyor muydu, Cihan Pelin'i nasıl insanlarla gönderdik biz."

Leyan hanımın telaşlı sesiyle istemsizce masadaki elini tuttum. Benim elini tutmamla nefesini tutması bir oldu.

"Hayır Leyan hanım beni yanlış anladınız. Babam yani Hakan bey benim çalışmamı istemedi. Ben kendi isteğimle çalışıp kimseye yük olmak istemedim."

EKSİK HİKAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin