final•thirty-four

388 41 19
                                    

annem o günden sonra yeona ve sunghoon'u yemeğe davet etmişti.

davet ettiği gün geldiğinde artık iyice eski halimize dönmeye başlamıştık. hatta daha mutluyduk diyebiliriz.

biz ablamla dans ederek yemekleri hazırlamıştık. annem ise temizlik yapmaya başlamıştı.

tabii bunları yaparken akşam olduğu sıra kapı çaldığında sunghoon'u görmüştüm. içeriye girdiği gibi anneme çiçek aldığını görmüştüm.

giyimine dikkat etmiş, saçına şekil vermiş hatta biraz makyaj yapmıştı.

ben genelde makyaj yapıyordum ama onu çok yaparken görmemiştim ve birkaç benini kapattığını fark ettiğimde sinirle koluna girip boyumuz eşitlensin diye biraz eğilmesi için çekiştirip kulağına yaklamıştım.

fısıldayarak "benlerini niye kapattın saçlarını yolup makyajını çıkarmam için mi?" dediğimde gülerek geri dikelmişti.

göz devirerek ona baktığımda "şu an bunu konuşmayalım yoksa çok tatlı olduğun için bu tatlılığı alırım. hatta sana bu gece dudaklarını çekiştirmeyi de yasaklıyorum"

"adil değil bu heykel gibisin şu an" biz sessizce didişirken tekrar kapı çaldığında yeona gelmişti. elinde birkaç poşetle içeriye girdiğinde hepimiz selamlaşmıştık.

sonunda salona geçtiğimizde annem benim koluma vurarak "sonunda bırakmışsınız didişmeyi. sal artık çocuğu bebeğim" gülmüştü.

bununla beraber sunghoon kıkırdayıp "çok haklısınız annecim" dediğinde ben de dirseğimi karnına geçirmiştim.

(şu hani gerçek anneye eomma yakın arkadaşının ya da sevgilinin vs annesine eomeoni anlamımda annecim denir ya o şekil yani birden mi diyor diye şaşırmayın)

dirseğimi geçirdiğim yere elini koymuş, gözlerini sıkmıştı. ağzından minik bir inleme çıkınca gülmüştüm.

tabii bu mutluluğum kısa sürmüştü. "yoon bugün benimle daha fazla uğraşırsan sonu iyi olmayacak"

normalde olsa 'ne yaparsın' diyerek diklenirdim ama şu an kulağımın dibine girmişken hırıltılı bir şekilde fısıldaması yutkunarak kızarmamı ve kafamı çevirmemi sağlamıştı.

iyi ki annem ve ablam yeona noona ile konuşuyorlardı yoksa benim kızarmış halimi görmeleri benimle sonsuza kadar dalga geçecekleri anlamına gelirdi.

yemekte yeona noonanın da getirdiği menülerden denemiştik. bazılarını yeni ekleyeceklerdi denememiz için getirmişti. bazıları ise ablamın tarifi olan menulerdendi. özellikle annemin denemesini istediği için getirmişti.

bir süre sonra herkes birbirine iyice ısınmışken hepimiz balkonda oturmaya çıkacaktık. annem ablamla kahve yapmak istediğini söylediğinde onu onaylamıştık.

ben de sunghoon'u odama götürmüş annemle görüşeceği için resmi olan kıyafetlerin yerine rahat kıyafetler vermiştim.

odadan çıkacaktım ki sunghoon beni tutmuş ilk sevgili olduğumuz gündeki gibi kapıya yaslamıştı.

"seni çok seviyorum ve bunu söylemekten asla bıkmayacağım" gülümseyip "ben de bir şeyden bıkmayacağım..." diyip onun sorgulayan bakışlarına karşılık olarak dudaklarına yapışmıştım.

bıkmayacağım şeyler içinde onu öpmek, öperken sarhoşa dönmek, onu sevmek gibi bir sürü madde vardı.

<<<>>>

2017 gibi yazmaya basladigim ficin devamini getirmek icin bolum sayisi fazla olsa da icerik olarak mini bir fic yazarak final vermek beni gercekten tatmin etti
sizi etti mi bilemiyorum ama aklimda guzel ve hizli bir cift olarak kalicaklar
umarim siz de bir gun karsilik aldiginiz guzel bir iliskide olursunuz eger sevdiginize inaniyorsaniz cesaretli olun
bu ficteki jake karakteri faketen yazarak kendini kucuk gorse bile benim icin yeterince cesur biriydi. keske onun gibi olsaydim da bazi seyleri kaybetmeseydim dedim yazarken
bu fici yaklasik 5 yil aradan sonra 5 gunde bitirdim ve bunun nedeni galiba bu fice boyle duygular yuklememdi
siz begendiniz mi bilmiyorum ama begenen yorum yapan beni destekleyen herkese tesekkur ederimmm 🤍🧡
yepisyeni ficlerde gorusmek uzere

suffer, jakehoon✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin