twenty-nine

371 46 9
                                    

yanımıza gelen kız ona dönmemizle konuşmaya başlamıştı.

"şimdi şöyle ki biz bu kütüphanenin sahibiyiz. burayı daha yeni açtık ve genelde müşterilerimizden izin alıp onların güzel fotoğraflarını çekip sosyal medya hesabımıza atıyoruz." kız tatlı bir şekilde açıkladığında isteyecekleri şey belliydi aslında.

"normalde bunu asla izinsiz yapmıyoruz yanlış anlamayın ama sizi manga okurken videoya çektik" yanındaki uzun boylu erkek konuştuğunda şaşırmıştım. bizden izin alıp fotoğraf çekmek isteyeceklerini sanıyordum.

"tabii bazı fotoğraflar da çektik" diye ekledi kız.

"peki?" sunghoon kısaca sorunca kız direkt konuya atladı.

"sizin video ve fotoğraflarınızı editleyip atmak istiyoruz. bazı yerlerde ikiniz de gülüyorsunuz. hem gülmeseniz bile birinizin tutup birinizin sayfayı geçmesi çok şirindi." anlattığına gülümseyip sunghoon'a dönmüştüm.

"benim için sorun değil sen ne dersin?" "benim için de sorun yok sevgilim"

"birde tabii ki de böyle düşünceleri olan insanların bizim kütüphanemizi bilmesini biz de istemiyoruz direkt engelleriz zaten de eşcinsel olduğunuz için siz kötü hissetmezsiniz değil mi?"

"birkaç çift onlardan rica ettiğimizde bunu neden sunarak reddetmişlerdi ve maalesef yobaz düşünceleri de düşününce böyle demelerini haklı buluyoruz."

"yok sorun değil bizim için" sunghoon açıklama yaptığında zaten ben de sorun görmüyordum. ben de onu onaylar bir şekilde karşımızdaki ikiliye baktığımda kız birden aklına gelmiş olacaktı ki hızlıca beklememizi söyleyip bir yere gitmişti.

daha 15 saniye dolmadan geldiğinde elinde kartvizit vardı.

"özür dileriz belki yanlış anlarsınız diye direkt konuya girmek isteyince size kendimizi tanıtmayı unutmuşuz"

"park yejin" "kim taemin"

"park sunghoon ve sim jake" ikimiz adına selamlaştığımda tokalaşmıştık.

"siz gidiyordunuz galiba. tekrar bekleriz"

"her boş zamanımızda burada olacağız" diyip gülümsediğimde sunghoon gülerek "tabii jake benden ayrılmadığı sürece." demişti.

ikili şaşırarak baktığında ben omzuna vurmuştum.

"sabah bile ayrılmayı düşündüğü için emin olamıyorum. yoksa sonsuza kadar buraya gelip bir şeyler okumayı planlıyordum"

sunghoon bana sırıtarak söylediği şey ile göz devirmiştim. uyuzdu işte.

"siz bu uyuza bakmayın. size kolay gelsin iyi günler"

"size de iyi günler. eğer numaranızı verirseniz ya da bir sosyal medya hesabınızı kayıtları size atabilirim."

ikimiz de numaramızı verip küçük ve şirin kütüphaneden çıkmıştık.

"galiba onlar da bizim gibi sevgililerdi"

"eğer ileride bir şey yapamazsak böyle bir yer açmamız tatlı olmaz mıydı?"

"kafe de açabiliriz sonuçta sen tatsız ben tatlı şeyler içiyoruz. tek tek yapmak her seferinde zor...işimiz olsun bari." dediğine gülerek baktığımda ellerimizi kenetlemiş "şimdi de yemek yemeye gidelim bakalım" demişti.

<<<>>>

sizce neden iki bolumdur bir turlu su yemek yiyecekleri yere gidemediler aq
cevap verim konu duzyazi olunca cok yaziyomqlsmdkdskdnd

suffer, jakewon✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin