moralim cidden cok bozuk nasi duzelicek ona bile bi fikrim yok
<<<>>>
jungwon'un galiba yere attığı iki bininci sümüklü peçete ile göz devirmiştim.
"ayrılmamak için yalvardı resmen. beni ne kadar sevdiğini söyledi. geri dönmeme izin vermedi başta. kararlı olduğumu gördüğünde de son kez sarılıp öpebilir miyim dedi. ben çok kötüyüm ya" ağladığı için arada hıçkırıp burnunu çekiyordu. burnunu sildikten sonra konuşmaya tekrar devam ediyordu.
"ben onu çok seviyorum ya. neden böyle olmak zorundaydı ki... o benim-" "biliyoruz ilk aşkındı." "jake artık bana göz devireceğine en yakın arkadaşım olarak teselli veremez misin?"
bana döndüğü sıra omzumu silktiğimde sunoo "tamam tartışmayın birde birbirinizi üzmeyin" demişti.
riki de sunoo'yu onayladığı sıra jungwon burnunu çekmişti.
"peçetem bitti. biriniz mutfaktan peçeteliği getirsenize" jungwon'un dolu gözleri üçümüzün arasında gezinirken ben de oflamıştım. "won'un jay ile çıkmadan önce ağlamasını dinliyorduk şimdi de ayrıldığı için ağlamasını dinliyoruz ve jay'in kişiliğinde hala bir değişim yok" jungwon riki'ye kötü kötü bakışlar attığı sıra "ben demiştim" diyince o bakışları bana çevrilmişti. "'ne bakıyorsun ya" diyince konuşacakken sunoo "ben de su almaya gidiyorum" diyip jungwon'un konuşmasını kesmişti.
ben ona teşekkür ettiğim bakışları atarken jungwon sinirle kolunu bağlamıştı.
"tamam daha fazla üzülme. sana aldığım çilekli sütlerden getireyim mi? hem riki'ye de bakayım bir peçeteyi bulmak ne kadar zor olabilir" "tamammm ama birkaç tane getir" kafamı sallayıp buzdolabına koyduğum sütlerin hepsini almaya gidecekken mutfağa girdiğim gibi tezgaha yaslanmış sunoo ve onu tezgaha yaslayan riki'yi öpüşürken yakalamayı beklemiyordum.
tamam şaşkınlıktan anlatamamış olabilirdim ama her gün arkadaşlarım bizden bir şeyler saklamıyorlardı yani.
"ÇÜŞ" hızla ayrıldıklarında konuşmaya devam etmiştim. "amına koyim biraz daha birbirinizi yiyin hatta jungwon odasını versin size. yarım saattir buradayım hiç mi fark etmediniz yok artık ya"
bağırmam ile mutfağ gelen jungwon da dediklerim ile şoka girmişti.
"ya neden söylemiyorsunuz?" jungwon'un ettiği sitemle sunoo sadece sırıtmıştı.
riki ise jungwon'un eline peçeteleri verip "şu an bundan önemli minik bir kedi var çünkü" diyip burnunu sıkmıştı.
"bana kedi demeyin. verdiği peluşu da geri verdim zaten. onsuz uyuyamıyorum daha yeni almış olsam da... her neyse hemen anlatıyorsunuz jake tüm sütler getir çabuk"
"hizmetçilik işi zor..." "of söylenme jay-ke" jungwon birden yanlışlıkla son anda döndürmüştü.
"ben bir dakika tuvalete gitmeliyim sonra anlatın ama bak kaçış yok"
"jungwon şu an iyi değilsin" riki hızla gözleri dolu olan arkadaşının kolunu tutup konuşmuştu. jungwon ise kolundan riki'nin elini çekmiş "iyiyim beeen" diye söylenmişti.
"kendini kandırma" elimdeki sütlerle beraber ona döndüğümde düşünür gibi yapmış "tamam iyi değilim ama iyi olacağım" demişti.
<<<>>>
ah won ah huzunlu kekim
neden bu ikiliye boyle yapiyorum bilmiyorum ama oyle iste

ŞİMDİ OKUDUĞUN
suffer, jakewon✓
Fanfictionshjk: seninde benim seni sevdiğim gibi sevmeni istiyorum acı çekerek aynı bir zavallı gibi