suffer, jakehoon✓

ten

hoonie:

ahhh

çıldıracağım galiba

cidden ben gitmeden hoca gitmiş ve hocanın üzerinde resmen pasta yapılmıştı

sadece kirazı eksikti

hatta hocanın üstüne un dökülmemiş hoca una dönüşmüştü.

nereden öğrendin böyle bir şey olacağını?

(görüldü-14.20)

sen cidden çıldırtıyorsun beni...

(görüldü-14.22)

gerçekten görüldü atmaya devam edecek misin

korkaklığa devam ettiğin gibi?

(görüldü-14.23)

kimsin diyorum cevaplamıyorsun

bana biri 'şaka' adında bir şey ayarlamış ve bunu öğrenmişsin

ve sadece susuyor musun

shjk:

özür dilerim

hoonie:

sen niye özür diliyorsun

bana sadece neden olduğunu söyle

shjk:

duydum bir yerden ve sana bir şey yaparlar diye korktum

bana eğer böyle cevap vereceğini bilseydim sana yazmazdım bile

baksana sadece un yumurta dökmüşler

sana da yapsalardı hiçbir şey değişmezdi

(görüldü-14.30)

hoonie:

tamam bir anlık sinirle öyle yazdım
(bu kullanıcıya mesaj gönderemezsiniz)

özür dilerim gerçekten
(bu kullanıcıya mesaj gönderemezsiniz)

ne
(bu kullanıcıya mesaj gönderemezsiniz)

of
(bu kullanıcıya mesaj göndermezsiniz)

••••

jake elindeki telefonu sıkmıştı. "mesajlarımın aksine asla böyle bir şeyi istemezdim. senin üstüne dökülmesini de istemezdim ama bunları demek zorundaydım" diyerek iç çekmiş ve sunghoon'u engellemişti.

ağlama isteğini susturamıyorken birden gelen arama sesi ile gözlerini silmişti.

jungwon neşeli bir şekilde telefonu açmışken jake sesinin normal çıkmasını sağlamaya çalışmıştı.

"ne zaman yazacaksın artık jaeyoonie~ her neyse sen sonra yazarsın bunun için aramadım zaten az önce eve jay geldi bana peluş kedi almış gruba attım hemen ge-"

"bebeğim şu an müsait değilim birazdan gruba gelirim"

"bir sorun yok değil mi?"

"hmm yok" var...

kapanan telefon ile benim de gözlerim kapanmıştı. yanaklarımdan akan yaşları silip yüzümü yıkamam lazımdı.

her ne kadar elimde olmasa da kendimi bu kadar üzmemeliydim.