3 - Kızıl Nokta

310 51 58
                                        

Jaimie gecenin son dersi için iki eğitmeni sınıflarına götürdükten sonra işi neredeyse bitmişti. Duvardaki loş ışıklar haricinde aydınlatılmamış koridorda yürürken kapalı kapılar arkasından gelen sesleri duyabiliyordu. Saatler boyunca görevlerini yerine getirmesine rağmen aklı Damian'la birlikteydi. Onunla konuşmak istemesinin tek sebebi sorularına cevap bulmakken şimdi daha fazla sorusu vardı.

Koridorda yürüdüğü süre boyunca ışıkların yavaşça azaldığının farkına varmamıştı. Birkaç adım daha attıktan sonra ceketinin iç cebine uzanarak telefonunu çıkardı. Işığını açıp merdivenlere dönmüşken bileğini kavrayan parmakları hissettiği an dirseğini savurdu. Kime vurduğunu ya da neresine denk getirdiğini bilmiyordu.

"Bu koridor senin bölgenin dışında."

Jaimie telefonun ışığını havaya kaldırdığında Damian gözlerini kısarak elini indirmesini işaret etti. Jaimie bir adım geri çekildiğinde omzu duvara yaslandı. "Beni korkuttuğunun farkında mısın? Bunu bilerek mi yaptın?"

"Merdivenlerden yuvarlanmaman için yaptım," dedi Damian. Jaimie'nin elini tutarak telefonu diğer tarafa çevirmesini sağladı. Jaimie göz ucuyla merdivenlere bakarken Damian elini bırakmıştı. "Bu kadar sinirli ve tedirgin olmak seni erken öldürecek. Biliyorsun değil mi?"

"Birinin boynumu kopararak öldürmesinden iyidir."

"İstediğin cevapları alamadığın için bana sinirlisin, bunu anlıyorum. Ama hayatının kontrolünü ele almak için kapı kenarlarında konuşmaları dinlemek yerine doğru kişilerle yüzleşmeyi dene."

"Bana akıl vermeyi bırak."

Damian yanağını kaşırken bakışları hala Jaimie'nin üzerineydi. "Yani Cho'yla yüzleştin, istediğin cevapları alamadın bu yüzden patlamaya hazır bomba gibi dolaşıyorsun. Küçük bir kız çocuğundan farkın yok Jai."

Jaimie gözlerini kapatarak derin bir soluk verdi. "İsmim Jaimie. Bunu aklında tutmaya çalış." Damian'la göz göze gelmek için farkında olmadan parmak uçlarında yükseldi. "Ailem ve geçmişimle ilgili her şey bildiğin halde bana söylememen gerçekten aşağılık bir davranış. Karşıma geçip bana karakter dersi verirken nasıl hareket ettiğine bir bak."

"Aklın karışık olduğu için verdiğim bir fikirdi. Ailenle alakalı sırları aydınlatmak gibi bir isteğim yok."

"Birilerine faydalı olmak istemiyorsun, anladım."

"Hayatının kontrolünü devralman için tavsiyede bulunuyorum. Bunu saldırı olarak algılaman tamamen kendi kafanda, umurumda değil," dedi Damian. Jaimie karşılık vermek için dudaklarını aralamışken Damian aldırmadan konuşmaya devam etti. "Gece nöbeti başladığından beri Vince'le iletişim kuran veya onu gören olmamış. Görevleriniz gereği birbirinizle sürekli iletişim halindesiniz. Nereye gittiği hakkında bir fikrin var mı?"

"Vince kayıp ama sen beni saçma bir konuşmanın içine mi soktun?" dedi Jaimie. Telefonunun ışığını yolunu bulmak için açtı. Çıkışa doğru yürürken Damian'ın da peşinden geldiğini duyabiliyordu. "Novam büyük bir yer ama araştırılmayacak kadar değil."

"Novam'da değil. Bu yüzden nereye gittiği hakkında fikrin olup olmadığını sordum."

Jaimie şaşkın bir halde Damian'a döndü. Duyduğu şeyin doğruluğundan emin değildi. "Novam'da değil derken ormana gittiğini mi kastettin? Belki şelalenin oradadır."

"Novam sınırlarında değil," dedi Damian açık bir şekilde. "Bir tür... göreve çıkmış."

"O da ne demek?" dedi Jaimie.

"Sesinin tonunu ayarla. Ve yürümeye devam et. Konuştuklarımızı herkesin duymasına gerek yok."

Açılmayacağını bilmesine rağmen Jaimie Vince'i aradı. Her uzun çalışta aklına daha kötü ihtimaller geliyordu. Arama otomatik olarak sesli mesaja düştükten sonra Jaimie kapatıp Damian'a baktı. Bir yandan yürümeye devam ediyorlardı ve gittikçe ışıklandırma artarak Jaimie'nin işini kolaylaştırıyordu. "Vince ne görevine çıkmış olabilir? Tüm işi burada, bu binada."

KIZIL GÜNCELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin