Merhaba!!!
Biraz uzun zaman oldu değil mi? Nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir?
Hayatımın çok hızlı ve zorlu bir döneminden çıkmış bulunmaktayım. Size iyi bölümler yazabilmek için bu arayı vermiş gibi oldum ama umarım yokluğumda ailemiz çoğalmış ve yeni bölümlere hazır hale gelmiştir herkes.
Bu yaz Çan Çiçekleri'nin yazı olacak, benimle bu yolda olacak herkese şimdiden iyi seyirler diliyorum.
Bu bölüm 480 oy ve 3000 yorum yapabilirsek Cumartesi günü 20.30'da yeni bölüm hemen gelecek. Pamuk eller oylara ve yorumlara^^
Artık rahatım, bu yüzden ilgi ve alakanız ile Çan Çiçekleri'ne bol bol bölüm gelmesini birlikte sağlayabiliriz ne dersiniz?
İyi okumalar dilerim hepinize^^
bana ulaşabileceğiniz yerler ;
instagram: aurora_mensis
instagram: can_cicekleri
Anya Belov instagram: anya_belovv
Aleksei Ivanov instagram: aleksei__ivanovv
twitter: auroramensiss
#çançiçekleri hashtagi ile twitter'da düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.
Bölümleri okurken hikayenin içinde yaşamanız için Spotify Çan Çiçekleri çalma listesini (Cry of Bellflowers) dinlemenizi öneririm.
Kullanıcı adım: aurora mensis
❁
Önceki Bölümden...
Sessizlik tüm evi etkisi altına almıştı. İçeride olduğunu tahmin ettiğim Milan, Milana ve Bay Igor bile mutfağa gelivermişti. Tüm bakışların üstümde olduğunu farkettiğimdeyse bir şeyleri yanlış yaptığımı anlamıştım. Sadece onları tanımak için sorular sormaya çalışmıştım kendi aklımca ama istediğim gibi olmamıştı değil mi? Bunun farkına varırken dış kapıdan ses gelmişti, mutfağa ise birkaç saniye sonra Aleksei girmişti. Elinde ise kocaman bir buketin içinde var olan mor çan çiçekleri.
Mor çan çiçekleri.
DıkDık DıkDık DıkDık.
"Olabilir, gidip bir mor çan çiçekleri alabilirdin veya ikinci geldiğinde getirebilirdin. Veya üçüncü, dördüncü diyebilir miyiz sence? Birçok kez evime uğradın ama hiçbir zaman hediye görmedim. İlk arkadaşım olduğunu düşünürsek bazı sorumlulukların var Alek. Sorumluluklarından kaçma."
Çan çiçekleri onun gözleriyle daha da parlıyordu elinde sanki. Birbirlerini tamamlıyorlardı büyülü bir ahenk ile. Halbuki o bana çan çiçekleri bulmak ile uğraşırken ben ailesini kızdırmakla meşguldüm. Göğüs kafesimin tam üstüne çöken bu gerçeklikle çantamı olduğu yerden hızla alıverdim.
DıkDık DıkDık DıkDık.
"Şey..."
"Aya?"
Bir şeylerin ters gittiğini biliyordu, tıpkı benim bildiğim gibi. Yine de tüm bunlara rağmen benim diyebileceğim hiçbir şey yoktu. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu, zaten olanları öğrenince her şeyi anlayacaktı Aleksei. Bu korkunç düşünceyle kalbimi tutarken ilk defa heyecandan değildi kalp atışlarım. Korkudandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çan Çiçekleri
Teen Fiction"Değerli Çan Çiçekleri, Elbette, ekilen her tohum bir gün çiçek verir. Tıpkı size olduğu gibi." Anya ❁