Slumber Party: taekook

13: Cevap

- Cinsellik içerir -

Mekan oldukça iyiydi.

Şarkılar tam istediğim gibiydi. Gönlümce dans edebiliyordum. Her tarafım insan doluydu ve hepsinin de kafası gidikti. Herkes gerçekten deli gibi gülüyor ve eğleniyordu. Açıkçası bu dışarıdan biraz boş gelse de o anki kafayla oldukça eğlenceli oluyordu.

Hyungsik'le anlaştığımız gibi fazla içmiyordum ama yine de kafamın biraz bulanıklaştığını da söyleyebilirdim. Bilincimi kaybetmezdim asla, sadece biraz uçuk olmak hoşuma gidiyordu.

Terlediğim için neredeyse tam ortalarda durduğum pistten insanlara çarpa çarpa ayrılıp bar tezgahının olduğu kısma gittiğimde daha fazla içmemem gerektiğini bildiğim için sadece ağzımın kuruluğu gitsin diye enerji içeceği istemiştim barmenden.

"Enerji içeceği mi? Geceyi erken mi bitireceksin?"

Bakışlarını üzerimde ara sıra hissettiğim benden biraz büyük görünen bir adam yanıma oturup bana eğilerek konuştuğunda istifimi bozmadan ona yandan bir bakış atmıştım. Evet, yakışıklı bir adamdı. Vücudu da oldukça güzeldi ama ben kendimden büyüklerle takılmayı pek sevmezdim.

"Şansına küs, bitirdim bile" diyerek sinir bozucu bir gülüş attığımda bu onu bozmamıştı. Hatta bana biraz daha yaklaşmıştı.

"Üzüldüm bak" demişti başını yana eğerken. "Güzel dans ediyordun. Birlikte daha sakin bir yerlerde dans edebiliriz diye düşünmüştüm?"

Bahsettiği dans elbette pistteki dans değildi. Ses tonundan ve bakışlarından rahatça anlaşılıyordu.

"Kaç yaşındasınız?"

"Önemi var mı?"

"Olmasa sorar mıydım?"

"Otuz dört"

"Belli" diye mırıldandığımda buna biraz bozulmuş gibiydi. "Neyse, size iyi eğlenceler."

"Otuzlarımda olabilirim ama vücudumun seni yeterince tatmin edebileceğini biliyorum-"

Bunu yaşamasam olmazdı zaten. Yazılı bir kuraldı bu.

"İlgilenmiyorum beyefendi. Kendinize başka birini rahatça bulabilirsiniz. İyi eğlenceler"

"Ama ben seni istiyorum?"

"Siktir git"

Adamı açıkça kovduğumda gözlerindeki ifadenin değiştiğini görmüştüm ve buna oflamadan edememiştim. Hırslanmıştı şimdi. Beni istediği için değil, hırslandığı için ısrar edecekti. Emindim buna.

"Birlikte gidelim" demişti düz bakışlarıyla beni izlerken. "Ama sikilen taraf-"

"Kardeşim ben güvenlikleri çağırmadan uza"

Barmen birden araya girdiğinde bunu beklemediğim için bakışlarımı ona çevirmiştim ve başımı çevirdiğim anda boşluğumu kullanarak sandalyemi tuttuğu gibi kendisine çekmişti adam. Eh, ben de refleks kralı olduğumdan gerçekten tamamen refleks olarak adamın bir elini elimle etkisiz hale getirip diğeriyle boğazına yapıştığımda gözleri büyümüştü.

"O elini öyle bir sikerim ki" demiştim sessiz ama keskin bakışlarla gözlerine bakarken. "Bir daha başka bir şey tutamazsın."

"Olay çıkarmayın lütfen, dikkat çekmeden uzaklaşın. Yoksa ikiniz de atılırsınız."

Barmen bizi ayırdığında adam bana kötü kötü bakışlar atıp yanımdan ayrılınca gözlerimi devirerek içeceğimi yudumlamaya devam etmiştim. Hyungsik etrafta görünmüyordu. Sanırım o çoktan eğlencesini bulmuştu.