Shoot Love - Taekook

6. Chimera

Bu bölüm için çok çok heyecanlıyım, yorumlarınızı belirtmekten çekinmeyin olur mu 😔🌼

Uyarı: Şiddet

     Bir de oy rica ediyorum sizden🥺✨

🌕🌕🌕

Yoongi canı bir şeylere sıkıldığı zaman parmaklarını kütletirdi ve o an canını sıkan şey yer altındaki zindanlarından birinde bir sandalye üzerine iplerle sabitlenmiş adamdı. Adam üzerine yediği her darbeyle inleyip duruyor, ağzındaki koli bandına rağmen bağırmaya çalışıyordu.

Çok gürültülüydü ve Yoongi bir an önce bu adamdan kurtulmak istiyordu.

Taehyung'a sadakatini kanıtlamak için onlarca insana işkence eden ve bir an dahi düşünmeden birilerinin kafalarına dayadıkları tetiği çeken onlarca insan vardı ama Yoongi onların arasında en seçkiniydi. O Taehyung'un sağ koluydu, ona bir şey olursa yerine geçecek halef olarak onu tayin etmişti alfa.

"Ağzını bıçak açmıyor ama ben açtıracağım birazdan."

Karanlık bir ortamdı, zaten tüm ekip şu an zindandaydı. Penceresiz odanın ortasında tek bir sandalye vardı, onun haricinde odada hiçbir mobilya yoktu. Soğuktu, küf ve sidik kokuyordu, en kötüsü ise adamın çıkardığı inleme sesleriydi. Odada bulunan dört kişiden herhangi biri Taehyung'un buraya geleceğini bilmese onun sesini çoktan keserdi, hiçbiri sabırlı insanlar değildi.

"Hayır Kai! Patronu bekle!"

Taehyung kendinden bahsedildiği anda demir kapıya yumruğuyla vurdu, elleri kaşınıyor, aldığı haberin hıncını birilerinden çıkarabilmek adına an kolluyordu zaten. Gözlerinde gecenin iyi bitmeyeceğine dair uğursuz bir parıltı vardı. Evet, Taehyung koli bandını çıkardıktan sonra midesine ve vücudunun çeşitli yerlerine indirdiği yumruklarıyla acı çeken sesini zevkle dinleyebilirdi.

"Küçük bir sıçan daha!" Cümlesinin ardından kahkaha atarak adamın yanına adımladı, adımlarken beyaz gömleğinin kollarını sıvıyor, ölümcül bakışlarını karşısında acıdan kıvranan adama yolluyordu.

"Söyle bakalım Kai, bu sıçanın suçu ne?"

"Efendim evinize saldırdılar."

"Kimler?"

"Onu bize o söyleyecek."

Taehyung gerinerek adamın midesine bir yumruk geçirdi, yerinden sarsılmaması adına iki kişi kollarından tutmuştu. Adamdan çıkan acı inleme boş duvarlar arasında yankılanırken Taehyung bir anda ağzındaki bandı çekti.

Adam acıyla haykırırken Taehyung'un yüzündeki zevk alan ifade gitgide artıyordu. Bunun gibi farelerin zehrini çok önceden vermeliydi. Kendi şehrinde onların nasıl türediğini bilmiyordu. Seoul onundu ve şehrinde habersiz sıçanların dolaşması kontrolün az da olsa elinden çıkması demekti. Şimdi kontrolü tekrar eline alabilmek için tüm sıçanları teker teker avlayacak ve sonra onları dar ağacına gerecekti.

"İsmin ne?!"

Adamın kırık dişleri arasından zar zor çıkardığı ses iniltiden başka bir şey değildi ve Taehyung ağzından çıkan ismi anlayamadığı için bir yumruğu da yüzüne indirdi. Yoongi Taehyung'un suratına baktı ve zihninde dönüp duran cinayet çarklarının sesini bulunduğu yerden duyabiliyordu.

"Söyle!"

"Min-seo." Adam inler gibi konuşsa da bu sefer anlaşılır bir kelime sarf edebilmişti. Taehyung adamın saçlarından yakalayarak büyük bir hınçla başını arkaya savurdu, gücünü bir miktar daha fazla kullansa adamın kafası kopabilirdi. Alfasını biraz da olsa dizginlemek zorunda kaldığı için daha çok öfkelendi.