Shoot Love - Taekook

2. Bang

Yanıyordum, tenim cayır cayırdı. Üzerimde salınan alfanın hareketleri beni ikiye bölüyor, kasıklarımı dolduruyor, deli gibi inletiyordu.

"Taehyung!"

Gürültülüydüm, elimi ağzımı kapatmak adına kullanmak istediğimde buna izin vermemişti. Bileklerimi kafamın üzerinde çarprazlayarak birleştirmiş, hakimiyeti üzerine almıştı. 

"Ahhh" 

Baştan anlatmak gerekirse Taehyung ile geçtiğimiz o karanlık yolun sonu üç katlı, görünüşü bile gözümün önüne dolar işaretlerinin gelmesine neden olan müstakil bir villaya çıkmıştı. Deli gibi gergindim, yol boyunca işleri ilerletecek olan herhangi bir hareketi yapmamıştık ve açıkçası bu herif öyle garip bir adamdı ki nasıl başlatacağımı da bilememiştim. Sadece ben yolcu koltuğunda otururken sol bacağımın üzerinde duran sahiplenici tutuşu vardı ve bir de damarlı elleri.

Tabi tüm endişelerim eve girmemizle buhar olup uçmuştu. Taehyung dış kapıyı kapattığı gibi sırtımı girişin yanında duvara yaslamış, dudaklarımızı büyük bir hızla birleştirerek beni söylediği gibi adeta 'yemeye' başlamıştı. 

Hızlıydı, Taehyung ile o gece yaşadığım hayatımdaki en hızlı ve en sert sevişmeydi belki de. Beni üst kattaki yatak odasına taşırken eli kalçalarımda, dudakları üzerimdeydi. Boynum yaklaşık bir hafta üzerimden ayrılmayacak izlerle doluydu, kalın baldırlarımı gördüğü an delirmişti. Üzerine bir sürü işaret bırakmış, kalça aramı parmaklarıyla kendisi için hazır hale getirirken beni deli gibi inletmişti. 

"Tae- hızlı, hızlı ol!"

Vücudumda dokunmadık tek bir alan bırakmamıştı, elleri ara sıra sırtıma çıkıyor, belimi okşuyor, kalçalarımı sıkıyor, bacaklarımı beline sarmamı sağlıyordu. Taehyung hızlı, sert ama bir o kadar da yoğun sevişiyordu. 

Dudaklarımız çok nadiren birbirinden ayrılmıştı, piercingimi çok sevmiş olmalıydı ki dili metal parçasıyla oynayıp duruyordu. Bacaklarımın arasında büyük bir hızla içime girip çıkıyor, prostatımdan bilerek kaçınıyordu. Kim Taehyung beni delirtmek istiyordu. 

"Oraya gir! Tae- oraya dedim, hayır!" 

Neredeyse yalvaracak kıvama gelmiştim, sürekli tatlı noktamdan kaçıp durması beni daha da muhtaç hale getiriyordu. Elimi  tutuşundan kurtararak kasıklarıma sarmak istesem de izin vermedi, elimi yolundan alıkoyarak sert tutuşu eşliğinde tekrar başımın üzerine sabitledi. 

"Hareket etme!" 

Hırıltıları arasından konuştuğunda altında kıvranarak belimi olabildiğince büktüm. Kalçalarımı oynatarak istediğim yere değmesini sağlamaya çalışıyordum ama her defasında benden uzaklaşıyordu. "Yerinde dur dedim!" 

"Aşağılık herif!" Gözlerimi açtığım anda gergin ifadesiyle karşılaştım, orgazmını tutmaya çalışıyormuş gibi bir hali vardı. Sanki bu anın daha uzun sürmesini istiyormuş gibi. Tüm cesaretimi toplayarak planladığım cümleleri toparladım. Hepsini bir anda söyleyebilmek için yavaşlamasını beklemem gerekiyordu, o bu kadar hızlı girip çıkarken düzgün cümle kurabilmek imkansızdı. 

Nihayet sert ama yavaş adımlara başladığında alt dudağını kanatacak kadar sertçe ısırıp geri çekildim. Yüzümde kendini beğenmiş bir gülümseme vardı.

"Yapamıyorsan bunu söylemeliydin, üste çıkarak sana yardımcı olabilirdim. Emin ol kalçalarım kasıklarından daha iyi çalışır." 

İçimi doldurduğu anda bir daha geri çıkmadı, tamamen içimdeydi, her bir santimini hissediyordum. Doluluk gözlerimi yaşarttı, acıdan değil zevktendi.