arabanın içinde duran salak ve resim defterinde saklananlar

591 58 31
                                    

keyifli okumalar 😽

BÖLÜM 11

"böylesi daha iyi oldu."

"olmadı iyi falan onlara ağzının payını veremedik bile."

"felix tamam bitti. bu davranışları daha iyi. gerçekleri bilip bana acıyıp da 'prenses' gibi davranmalarından daha gerçekçi."

"jisung alakası bile yok kabalardı fazlasıyla yaptıklarımızın nedenini bilemeden-"

"sen de diyorsun jeongin.. nedenini bilmeden. kabul edin siz de beni uzaktan sevmezdiniz pek çekilesi değilim sonuçta. tamam belki bunları ben birileri bana acıyan gözlerle bakmasın, bunun korkusuyla yanımda kalmasınlar, saydam bir şekilde yanımda kalsınlar diye yapıyorum ama yine de piçin teki gibiyim işte."

felix jisung'un yanaklarına tuttu ve kendine çevirdi "bak bana. sen kendini nasıl görüyorsun böyle! şurda üç kişiysek senin sayende bunu biliyorsun değil mi? bizim seni sevmeme gibi bir imkanımız yok ve sana hiçbir zaman acımadık sen bizim arkadaşımızsın biz seni çok seviyoruz her şey bunun için. onlar da seviyor seni bunu biliyorsun sadece dolmuş işte herkes. ben de çok çıkıştım onlara."

"onları benimsemediğimi söyledi. nasıl benimsemem? ben sadece vedadan korktum belki dönemeyecektim ve nasıl bırakırdım. onları seviyordum. seungmin kardeşim gibiydi benim ve yanımıza taşınamadığı için de kırıldığını bilmiyordum. ben de normal bir şekilde yaşamak isterdim."

"normal yaşıyorsun zaten jisung."

"yaşamıyorum jeongin. bugün masada çatalı bile tutamadım. sabahında görünüşüm bulanıklaştı minho'yu bile görememişim."

"canım benim." felix çekip sarıldı jisung'a. jeongin derince bir nefes alıp cama doğru gitti.

"ben batırdım. kafamda kurdum ve batırdım. bana karşı bir şey hissetmiyormuş zaten minho."

"işte buna siksen inanmam."

"ama öyle değil işte jeongin. bana sadece bedenimi istediğini söyledi. kabul ettim salak gibi. ben de sandım ki.. neyse daha iyi sanki bir şey olacaktı da."

jeongin perdeyi araladı ve karşı sokakta bir araba gördü. fazlasıyla tanıdık bir araba. "şu aşağıdaki arabanın içinde duran salak mı sadece bedenini istediğini söyledi?"

"ne?" dedi jisung göz yaşlarını koluna silip.

"minho aşağıda."

jisung kalkıp koşarak pencereye gitti ve perdeyi sonuna kadar açtı.

hemen arabanın farları kapanmıştı.

ellerini cama dayadı yüzünü de tamamen camın dibine sokarak. gerçekliğini sorguluyordu.

"minho" aceleyle odadan çıktı.

"gitmeyecek miyiz arkasından?" diye sordu felix.

"hayır tabiiki de felix."

"o çocuğun jisung'tan ne istediğini duydun! izin mi vereceğiz buna?"

"sevgilim normalde cin gibi olursun. bu salak jisung'u çözmüş işte. jisung kaçmasın diye yalan söylediği belli."

"nasıl bu kadar emin olabilirsin jeongin?" kesinlikle tedirgindi felix. Jisung mükemmel bir cesaret ve özgüvenli duruş çizse de fazlasıyla kırılgan ve duygusal olduğunu biliyordu.

"bak. jisung çatalı düşürünce masanın altından elini tuttu minho gördüm. dibine dayamış sandalyesini zaten tüm akşam jisung'un içine düştü nasıl fark etmediniz? jisung lavaboya gidince on saat eline baktı sonra da asık suratıyla gitti sigara içmeye. sadece bedenini isteyen için fazla duygusal haraketler bunlar ki bir de jisung zaten kabul etmiş seksi neden uğraşsın? bırakalım da ikisi çabalasın felix. eninde sonunda bulacaklar birbirlerini."

la petite mort | minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin