58- Beni Sevmediğini Söyle

19.3K 1.9K 2.6K
                                    


Martin Garrix & Bebe Rexha - In The Name Of Love

İyi okumalar... 

Çınar, yorgunluktan çökmüş omuzlarıyla hastanenin bahçesine çıkarken hangi cebinde olduğunu hatırlayamadığı sigara paketini arıyordu. İki ceketinin cebinde de bulamadığı paketle "Sikeyim," diye homurdandı. Muhtemelen içeride unutmuştu.

İçeriye dönüp paketini almaya üşenmişti. Ama sigara içmek de istiyordu. Etrafta göz gezdirirken ileride genç bir kızın sigara içtiğini görmesiyle ona doğru yaklaşmıştı. Adımlarını önünde durdurup "Affedersiniz," diye mırıldandı. "Bir tane alabilir miyim?"

"Tabii." Genç kız, cebinden paketi çıkarıp açtı ve Çınar'a uzattı. Gözlerinin altı çökmüştü, insanların acıyan bakışlarına maruz kalmaya alışıktı ve bu görüntüsü yüzünden insanlar ona iyi davranıyorlardı.

"Teşekkürler," diyerek bir sigarayı dudaklarının arasına aldı ve kızı rahatsız etmemek adına arkasını dönüp yürümeye başladı. Ellerini yeniden ceplerine sokup çakmağını ararken bir kez daha "Sikeyim," diye homurdanmıştı. Çakmağını da içeride unutmuştu.

Tereddütle arkasını döndüğünde kızın bakışları üzerindeydi. Gülerek çakmağını salladı. "İhtiyacın var mı?"

Çınar, yeniden genç kıza doğru yürüyüp verdiği çakmakla sigarasını yaktı ve içine derin bir nefes çekti. "Teşekkür ederim," dedi tekrardan. Acıyan gözlerini kırpıştırarak hastanenin bahçesindeki insanları incelerken tanıdık bir sesin "Çınar?" demesiyle başını yana doğru çevirmişti.

Sıla'yı görmesiyle sigarayı dudaklarının arasından çekmiş ve dumanını dışarıya doğru üflemişti. Tekrardan ona baktığında Sıla'nın huzursuzluğu gözünden kaçmamıştı. Kaşlarını çatarak sordu. "Sıla? Ne işin var burada?"

"Seni görmeye gelmiştim." Sıla, Çınar'ın arkasında bir yere baktıktan sonra aralarındaki mesafeyi kapatıp Çınar'ın boştaki eline uzandı ve serçe parmağını avucunun içine alarak hafifçe çekti. Onu peşinden sürüklemeye çalıştığını ancak algılayan Çınar, olduğu yerde dikilmeyi bırakıp Sıla'nın peşinden yürümeye başlamıştı.

"Görülecek bir şey yok," diyordu bir yandan da. "Her şey aynı."

Nihayet Sıla, onu gürültünün az olduğu bir yere çektiğinde parmağını bırakmış, karşısına geçmişti. Genç adamın suratına sanki onun ruhunu görüyormuş gibi baktı. Çınar, bu bakışlar altında ezilerek gözlerini kaçırdı.

"Seni merak ediyorum," dedi Sıla yumuşacık bir sesle. "Mesajlarıma ve aramalarıma dönmüyorsun. Ben de geliyorum bu yüzden."

"Anladım," dedi Çınar yalnızca. Sigarasından bir nefes daha çektiğinde "Okul nasıl gidiyor?" diye sormuştu. "Gaye nasıl?"

"Gaye sevgili yaptı," demesiyle Çınar'ın öksürmeye başlaması bir olmuştu. Dehşete düşmüş bir ifadeyle sordu. "Ne ara?"

"Onu ben de anlamadım, her şey çok hızlı gelişti. Üniversiteye kadar sevgili yapmayacağını söylüyordu. Sonra bir anda Egemen'le karşıma çıktılar, el ele tutuşuyorlar. Şaştım kaldım."

"Egemen'le el ele..." Çınar, kaşlarını çatarak durumu anlamaya çalışırken Sıla, kafasını onaylarcasına sallamıştı. "Yakışıyorlar da."

NAKAVTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin