iyi geceler keyifli okumalar 😽
BÖLÜM 7
"sooyoung niye açtın telefonu bebeğim?" diye sordu felix karşısında kocaman açmış gözleriyle suç işlediğinin farkında olan neredeyse jisung'un kopyası kıza.
"lixie çok çalmıştı açmak istedim."
felix kızın boyuna gelmek için dizlerinin üstünde oturdu ve saçlarını okşayarak "yine de başkalarının telefonunu açmamalıyız değil mi?"
"haklısın lixie.. ama yalan söyledin! numarası kayıtlıydı!"
"hadi sen odana git bebeğim tamam mı?" dedi tatlı bir ses tonuyla. "peki.." dedi kız omuzları düşerken.
sooyoung'un gitmesiyle derin bir nefes aldı felix
telefonu açıp arama kaydından 'dede' yi sildi.telefonun açılmış olduğunu jisung bilmemeliydi.
"ikisi için de zorlaştırıyor her şeyi." diye mırıldanarak jisung'un odasına gitti.
suya uzanmaya çalışan jisung'u gördüğünde "jeongin kör müsün su versene jisung'a!" diye azarladı telefona dalmış sevgilisini.
jeongin hemen ayağa kalkarak sürahiden su doldurdu ve jisung'a uzattı.
"hadi ama ben iyiyim bebek değilim ya! şu bakıcı tavırlarınızdan kurtulun artık." dedi jisung ve sudan içti.
"alışamıyorum bebeğim yaa. hem biz böyle iyiyiz kullan işte bizi." dedi gülerek.
"gerek yok iyiyim ben."
jeongin jisung'un yatağına oturup ona sırnaşarak "bugün nasılmış bizim bebeğimiz bakalım." diye sordu. jisung jeongin'in kolları arasında sarsılarak sevgi yağmuruna tutulduğunda gülümseyip "iyiyim dedim ya." diye mırıldandı.
felix'in elinde telefonu gördüğünde artan kalp atış hızıyla "aradı mı yine?" diye sordu felix'e.
felix telaş yaparken telefonu masanın üstüne bıraktı "yok ya aramadı salonda unutmuşuz getireyim dedim."
"anladım." gün neredeyse bitiyordu ama minho onu aramamıştı bugün. sevinmesi gerekirken neden üzülüyordu? sevinmeliydi işte! bugün aramadıysa kurtulduğu anlamına gelmez miydi?
"jisung yapma böyle sana dedim telefonunu kapatalım diye."
"hayır bir şey yaptığım yok sadece arardı ya.. aramayınca ne bileyim alışkanlık işte."
"ah jisung ah." yatağa oturup saçlarını okşayarak dizlerine yatırdı jisung'u.
felix saçlarını okşarken ellerinin arasındaki jeongin'in elleriyle oynuyordu.
jisung minho konusunu kapatmak için her zamanki gibi yine her şeyi şakaya vurmaya başladı. "nasıl korkuttum ama sizi." zorla gülmeye çalıştı. "korktunuz değil mi monitörde çizgi düz olduğunda? kim naz yapacaktı size? kim uyuz edecekti sizi? kimi.. kimi her gün azarlayacaktınız değil mi?"
"jisung geçti gitti işte. kaç ay geçti o boktan anı yaşamamızın üzerinden şunu hatırlatıp durma." dedi sakince jeongin ama felix sinirlenerek ayağa kalktı bir anda.
"sikerler jisung komik mi! ne kadar korktuk biliyor musun? ameliyat kapısı açılıp hemşireler telaşla çıkarken duyduğumuz o ses.. sadece 9 yaşında olan kardeşin bile her şeyin farkındaydı! nasıl ağladı biliyor musun abime bir şey oluyor diye bir an bile ayrılmadı kapının önünden elinde senin yaptığın bilekliği sıkıca tutarken!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
la petite mort | minsung
Fanfiction-minho ve kız arkadaşı cinsel hayatlarına birini eklemek istiyorlardı- "gel buraya." tuttuğum kolundan göğsüme çektim onu. başta biraz dursa da hemen kedi gibi sırnaştı bana. ben onu gerçekten çözemiyorum. "senden nefret ediyorum." dedi burnunu çe...