la petite mort | minsung

yabancı

keyifli okumalar ♡

BÖLÜM 6

"şu balı uzatsana."

"kendin alamıyor musun?"

"ya hadi hyunjiiiin."

hyunjin gözlerini devirerek kahvaltı masasındaki bal kasesini alıp sesli bir şekilde changbin'in önüne koydu.

changbin sırıtıp göz kırparak balı eline aldı ekmeğine sürmek için. "aslında kendini de uzatabilirdin." diye mırıldandı sadece hyunjin'in duyabileceği bir şekilde.

hyunjin'in masanın altından ayağına geçirdiğinde "ah!" diye acıyla inledi. "ama oluyor mu böyle?"

"hak ettin kazanova."

seungmin gülerek ikisinin atışmasını izliyordu.

hyunjin'le göl evinde kurdukları samimiyet orda kalmamıştı. baya içli dışlı olmuşlardı.

aynı evde yaşayacak kadar bir samimiyet.

hyunjin aileden gelen parayı bol keseden harcadığı için kaldığı ev baya büyüktü. ev arkadaşı temelli yurt dışına gittiği için tek kalınca seungmin'e beraber yaşamak istediğini söyledi.

seungmin nereye changbin oraya. yani öyle değil mi?

şu anda üçü aynı evde kalıyorlardı.

karşısında ikisi hala birbiriyle uğraşırken gülümsedi.

iyi ki tanıştırmıştı onları.

gözü yanındaki telefona gittiğinde açtı ve jisung'un mesaj baloncuğuna girdi. iki gün önce attığı mesaja hala cevap vermemişti.

"changbin bu günlerde hiç jisungla konuştun mu?" diye sordu kafasını telefondan kaldırmadan.

bir cevap gelmeyince "changbin." diye seslenerek ona döndü.

bu sefer onu duyan changbin, hyunjin'in koluna vurmasıyla elini masanın altına çekip "efendim min?" diye sordu aceleyle.

"diyorum ki hiç jisung'la konuştun mu son zamanlar?"

"hayır aramıştım ama dönmedi ben de uğraşmadım. gezmekten zaman bulamıyordur. nerelerdedir tanrı bilir"

hyunjin muhabbete katılarak "ya nerden çıkmış bu seyehat bir anda. aylardır da yok. bir kere gördüm o da göl evinde." dedi

"değil mi dönem ortasında gidilir mi? yoklama işini nasıl yapacak?" dedi changbin ekmeğinden ısırmadan önce.

"beyefendi bir şey demeden gidip grup konuşmasına 'beklemeyin beni gelirim belki bir ara' dedikten sonra jeonginlerle yaşadığı eve gittim. ama yoklardı. kesin onlar biliyordur nerde olduğunu." dedi seungmin memnuniyetsiz bir şekilde.

"onlarla da tanışamadım bir türlü."

"görüyor muyuz da tanışacaksın ki. jisung gidince onlar da ortadan kayboldu. belki de hep beraber gittiler." dedi changbin.

"hep bir adım öndeler." seungmin pek sevmezdi felix ile jeongin'i. jisung'a tanıştığının ikinci aylarında yanlarına taşınmak istediğini söylemişti ama jisung arkadaşlarının birini daha istemediğini söylemişti.

seungmin'in takmayacağını düşünerek yalan söylemişti. nedeni bu değildi tabii.

"seungmin abartmasan. jisung onlarla liseden beri tanışıyormuş bir fark olur illa ki."

seungmin bir şey demeden kahvaltısına geri döndü. telefonuna mesaj geldiğini görünce jisung'tan olduğunu varsayarak hemen aldı eline fakat mesaj chan'dandı.