keyifli okumalar öpüyorum sizii 😽
BÖLÜM 3
seungmin ilk defa bir bar ortamına girdiği için farklı hissediyordu. jisung'a yetişmek ve personel odasının nerde olduğunu öğrenmek için peşinden koşmuştu ama yetişememişti ve şimdi barın ortasında öylece duruyordu.
şimdilik notları boşverip buraya kadar gelmişken changbin'i bulmak istedi. tedirgin adımlarla etrafa bakınırken karanlık ve iki de bir yanıp sönen ışıklardan dolayı pek ordaklanamıyordu etrafa. bir de rahatsız edici müzik sesi vardı tabii. changbin neden böyle bir yerdeydi ki? ne vardı yanında kalsa. akşamları yurdun odasında uno oynarlardı.
neden bu kadar cinselliğe düşkündü changbin. aynı jisung işte diye geçirdi içinden. jisung'un bir kere bile ciddi bir ilişkisinin olmadığını, bir yerlerde kız erkek fark etmeden yatıp kalktığını sonra da hiçbir şey olmamış gibi devam ettiğini biliyordu ama bunların aynılarını aşık olduğu çocuğa konduramıyordu.
jisung bir de hep şey der ona "sen küçüksün anlamazsın bebe." evet jisung'tan üç yaş küçüktü ama alakasını çözemiyordu. o hissedemeden seks yapmak istemiyordu ki. sevdiği kişiyle paylaşmak istiyordu bu anları ve o da maalesef ki jisung'un yan sanayisi olan changbin'di.
"neden sana aşığım ki?" diye mırıldandı.
etraftaki alkolle karışık sigara kokusu midesini bulandırırken lavaboların olduğu yeri aramaya başladı. biraz iyi hissedip de changbin'i arayabilirdi etrafta.dans eden insanların arasından zor da olsa geçerek şans eseri vardığı lavobolarda girişte gördüğü şeyle olduğu yerde dondu.
changbin dudaklarını ısırarak bir kızı kolundan kendine çekmişti. nazikçe belini kavrayarak onu sert bir şekilde duvara yasladı. belini okşarken kızın kulağına bir şeyler söyledi ve kızı güldürdü.
kız ellerini changbin'in geniş omuzlarına attı. changbin'in elindeki bardağı atmasıyla kızın dudaklarına yapışması bir olmuştu.elleri titrerken ne yapacağını bilemez bir şekilde duruyordu öylece orda. gözleri dolduğunda kalbinden bir sızı geçti.
hayır orda daha fazla durmamalıydı. changbin'in kendini görmesine izin vermemeliydi. gözlerinden yaşlar düşerken arkasını döndü daha fazla katlanamayacağı için ve etraftaki bir çok alkollü insandan daha beter savsak adımlarla az önce geldiği yere geri döndü.
"bunu niye gördüm ki?" dedi göz yaşlarını silerken. "jisung haklıydı hep."
"hey iyi misin?" birinin yanına gelip konuşmasıyla irkilmişti.
"siz kimsiniz?" dedi sesi titreken.
çocuk gülümseyip "ben burda çalışıyorum. adım chan." dedi.
"a-anladım. sizden bir şey isteyebilir miyim?"
"tabii iste."
"bana personel odasını yerini gösterebilir misiniz? ama çok işiniz varsa gerek yok kendim bulmaya çalışırım sizi rahatsız etmek istemem."
"hadi gel beraber gidelim işim yok." dedi chan.
seungmin kafasını sallayıp arkasından gitmeye başladı.
chan bu çocuğun buralara ait olmadığını daha ilk bakışta hissetmişti. etrafa bakınırken fazlasıyla ürkmüş gözüküyordu.
odaya giderlerken arkasını kontrol edip duruyordu seungmin peşinde mi diye. kalabalık kısma geldiklerinde onu kendisine doğru çekti.
seungmin kocaman olmuş gözleriyle chan'a bakıyordu. kocaman elleri sanki küçücük bir şeyi kavrıyormuş gibi belindeydi.
iç güdüsel olarak chan'a doğru yaklaştı ve onu götürmesine izin verdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
la petite mort | minsung
Fanfiction-minho ve kız arkadaşı cinsel hayatlarına birini eklemek istiyorlardı- "gel buraya." tuttuğum kolundan göğsüme çektim onu. başta biraz dursa da hemen kedi gibi sırnaştı bana. ben onu gerçekten çözemiyorum. "senden nefret ediyorum." dedi burnunu çe...