30 - Bölüm

105K 7.5K 18.9K
                                    

Selamünaleyküm Bebeklerim.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. :)

İyi Okumalar Ay Işıkları 🗝️


"Bizim hikayemiz maziden beridir varken, nasıl hiç başlamadığını düşünürsün?" A.K.


🖤🍂


Zümra'nın Ağzından ~

O güzel gözlerini, sözlerini tekrardan zihnime kazımak isterken, gözlerini görsem kaçıracağım; sesini duysam kulaklarımı tıkayacağım duruma düştüğümüze hala inanamıyorum.

Senden nefret ediyorum.

Gecenin karanlığında, taşlı yolda yürüyen ayaklarım, bedenimi her an serbest bırakıp bir çöp gibi yere yığılmamı sağlayabilirdi.

Ufak bir köpeğin ağzından çıkan ufak inilti ile adımlarımı durdu. Kafamı yavaşça omzumun arkasında duran ağaç dibindeki yavru köpeğe değdi. Yavaşça ona doğru çevirdim ayakta durmaya çalışan bedenimi. Adımlarım ile hızla ayağa kalkıp geriye doğru adımlamaya yeltendi. Ama başarılı olamamıştı. Yanına eğilmem ile ayağına metal bir şişenin girdiğini ve ilerlemesine engel olduğunu fark ettim.

Korkutmamaya özen gösterirken, yavaşça şişeyi ayağından çıkardım. Çıkarmam ile kucağıma almam bir oldu. Küçücük ve yalnızdı. Benim gibi.

"Seni de mi kandırdılar?" dedim, burukça çıkan kısık sesimle. O ise öylece bakıyordu. "Bak doya doya," dedim, tüylerini okşayarak. "Bir daha sevdiği adamın evlenmeyi kabul ettiğini duyup, ardından hayırlı olsun diyen bir insan göremezsin."

Ağzının içinden yine ufak iniltiler çıkarırken onunla birlikte yürümeye devam ettim. "Benimle yaşamak ister misin sebastian?" Ufak bir gülümseme hakim oldu ağlamaktan kızarmış gözlerimin olduğu yüzüme. "Bak, sana isim bile buldum."

Bana bakarak kafasına ufak bir öpücük kondurdum. "Bahtsızım ben, biliyor musun?" dedim ama cevap vermedi. Havla bari, en azından beni dinlediğini anladığım için boş konuştuğumu düşünmem.

"Gözleri çok güzel bakardı bana..." Sesim onun gözlerinin hayalini kurarken bu kadar hisli çıkarken ben nasıl unutacaktım onu? "artık başkasına bakacak ama."

Durdum. Sert rüzgarın saçlarımı savurması ile gözlerimi yumdum. Sebastian'ı yere indirip taşlar ile çevrelenmiş, üzerine ağır topraklar atılmış abimin mezarına baktım.

Adımlarım ona doğru yaklaşırken bir anda bedenim titredi. Mezarının başında durdum. "Homurdanma gene geldim diye," derken cevap vereceğini düşündüm. "Bilmiyor musun? Ben her karanlıkta kaldığımda sana gelirim. Beni istememene rağmen eninde sonunda yine yamacına gelirim."

Yavaşça dizlerime kırıp yere oturdum. Toprağın üzerinde ellerimi gezdirirken mezar taşına değdi bakışlarım. Kirlenmişti.

"Şimdi diyeceksin ki, hem affetmiyorsun, hem de her yalnız kaldığında toprağıma sığınıyorsun." Gözyaşım toprağının üzerinde görülmeyecek kadar ufak ve kuruydu.

"Ulan sen de şerefsizin tekiydin!" Toprağını hiddetle sıkıyordum. Yanımda olsa boğazına yapışıp neden zamanında anlatmadın diye haykırırdım.

Gecenin İzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin