NAKAVT

48- İşini Zorlaştırıyorum

Demi Lovato - Cool for the Summer

İyi okumalar...

"Okula kadar sırf bana hediyemi vermek için gelmiş, inanabiliyor musun?" Sıla, elini boynundaki kolyeye götürüp iç geçirdi ve kocaman sırıtışıyla Gaye'ye döndü. En yakın arkadaşı durgun bir ifadeyle dershanenin merdivenlerini iniyordu. 

Okuldaki 8 saatlik dersin ardından burada geçirdikleri 3 saat neredeyse tüm öğrencilerin enerjilerini sömürmüştü ancak Sıla'nın boynundaki kolyenin varlığı ona harika bir enerji kaynağı oluyordu.

"Gaye?"

Gaye, gözlerini kırpıştırarak düşüncelerinden sıyrıldı ve Sıla'ya dönüp "Efendim?" diye sordu. Sıla'nın adımları bir saniyeliğine duraksamıştı. "Sen iyi misin?"

"İyiyim, niye ki?"

"Kafan dalgın gibi."

"Nasıl olmasın?" diyerek homurdandı Gaye. "O kadar dersten sonra beynim bulanıyor haliyle." Bu, doğrunun yalnızca ufak bir kısmıydı. Evet, derslerden dolayı da yorgun hissediyordu ancak ailevi konular daha çok canını sıkıyordu.

Gaye, evlatlık olduğunu biliyordu. Ailesi ondan bunu hiçbir zaman gizlememişti. Küçükken bir yurda bırakılmıştı ve ailesi de onu evlatlık edinmişti. En azından bildiği gerçekler bundan ibaretti. Ailesinin biyolojik ailesi hakkında hiçbir şey bilmediğini düşünüyordu. Kardeşleri var mıydı? Annesiyle babası hâlâ hayatta mıydı? Hiçbir fikri yoktu, zaman zaman merak etse de ailesi çoktan bu konuda bir şey bilmediğini söylediği için üstlerine gitmemişti.

Ancak bir süre önce ailesinin bir yalanını yakalamıştı. 6 yaşında olduğu ameliyatla ilgili ona yalan söylemişlerdi. O zamanlar yaşı çok küçüktü, ne için ameliyat olduğundan bile haberi yoktu. Bedeninde fazlalık bir şeyin olduğunu ve onun alınacağını söylemişlerdi. Bu bilgi de o zamanlar için Gaye'ye yetmişti. Ama yıllar önce olduğu ameliyatla ilgili sarsıcı bir gerçek öğrenmişti. 

İlik nakli ameliyatıydı. Gaye, hiç kanser geçirmemişti. Çocukken çok sık hastalandığını bile hatırlamıyordu ama birine ilik bağışlamıştı.

Ailesi neden bu konuda hiçbir şey söylememişti? Gaye, bunu düşündükçe yeni bir düşünceye dalıyordu. İlik bağışladığı kişi... Bir ihtimal kardeşi olabilir miydi?

Bunun cevabını öğrenmekten deli gibi korkuyordu.

Egemen'in tam da bu konuda bir yardımı dokunabilirdi. Kız kardeşinin evlatlık olduğunu söylemişti. Acaba onun ailesi bu durumla nasıl başa çıkmıştı? Egemen'in kız kardeşi, Doğa... Gerçek ailesi hakkında ne kadar bilgi sahibiydi? Çünkü Gaye'nin gerçek ailesi hakkında hiçbir bilgisi yoktu.

"Aklım hep Çınar'da," diye mırıldanan Sıla ile Gaye, dikkatini ona vermişti. "Ne yapıyor ne ediyor bilmiyorum. Okulu da bıraktı zaten."

Gaye'nin dudakları aşağıya doğru büküldü. Çınar'la çok konuşmazdı, o daha çok Sıla'yla yakındı ve Sıla'nın kalbini kırdığı için ara sıra ona sinir olduğu da olurdu. Ama tuhaf bir şekilde Çınar'ın onu her zaman anladığını hissederdi. Garip biriydi.

"Okulu kesin olarak mı bıraktı? Belki annesi..." Gaye, cümlenin devamını getiremedi çünkü dershaneden çıktığı anda tanıdık bir yüze rastlamıştı.

Egemen.

Gözleri buluştuğunda Gaye'nin kalbine tuhaf bir sancı yayılmıştı. Egemen'in masmavi gözleri yüzünde gezinirken özenle oyulmuş suratı ifadesizdi. Göz bebekleri kaybolmuş gibiydi, üstündeki mavi kazağın etkisinden de olabilirdi. Gaye, o gözlere bakarken adeta bir sonsuzlukta kaybolmuşçasına özgür ve korkmuş hissediyordu.