Nerede kalmıştık?
Doğru, hatırladım. Arkadaşlarımın beni mahvettikten sonra hicbir sey olmamis gibi hayatlarina devam ettigi yerde.
Bütün bu olanlar yaşandıktan sonra artık tamamen yalnız vakit geciriyordum. Tek başına terasa çıkardım, ders çalışır, büyük boy pizza soylerdim. Mutlu olduğumu düşünüyordum, basından beri yalnız olmanın benim için en iyisi oldugunu..
Farkına geç varacağım insanlar girmişti hayatima. Ozur dilerim bebegim. Benimde bir aptal gibi davrandigim zamanlar vardi.
Her sey sakin gidiyordu yada ben öyle düşünüyordum. Buna alışık degildim. Bu sakinligin pimi çekilmiş bir bomba gibi elimde patlayacağı günü bekliyordum. Çok da bekletmedi beni.
Kisa süre içinde Eirene adinla biriyle tanıştım. Garip bir karşılaşmamız vardı. Aynı yerden alışveriş yapıyorduk, sonra benimle takılmaya başladı. Ne kadar yalnızken mutlu olduğumu düşünsemde arkadaşlığa açtım ve onunla arkadaş olmak istedim. Yine hata yapıyordum.
Bir gün Eirene ile tekrar karşılaştık. Çok içmişti, ağlıyordu. Eve gitmek istemediğini söyledi. Neden bilmiyorum lanet olası duygularım.. Kıyamadım ona. Kendi evime götürdüm. Ailem küçük bir iş gezisine gitmişti ve evde kimse yoktu, rahat edebileceğini düşündüm. Eirene ağlamaya devam ederken bana iki tane annesi olduğunu ve kendinin de biseksüel olduğunu söyledi.
Açık konuşayım şaşırmıştım. Ama bu benim için önemli bir şey değildi, bir sorun da teşkil etmiyordu. Sorun şu ki, okuldaki insanlar benim gibi düşünmüyordu. Hepsi kahrolası homofobiklerdi ve eşcinsel insanlarla dalga geçmeyi severlerdi.
Yani Eirene dışlanmak hatta ölmek istemiyorsa bunu saklamak zorundaydı.
Bunlari saklamanin cok zor oldugunu ve yoruldugunu soylerken o kadar çok ağlıyordu ki kafasını biraz olsun dağıtmak istedim. Ona oyun oynamayı teklif ettim. Kabul etti. Birbirimize sorular soruyor ve her cevaplamak istemediğimiz soruda ustumuzdeki kıyafetlerden kurtuluyorduk. Ters giden şu ki, Eirene bilerek cevap vermekten kaçınıyor ve tek tek kıyafetlerini çıkarıyordu.
Buna engel olamadım. Annesinin ismini bile söylememiş ve üstünde ki son parca olan kilot ve sütyeni çıkarmaya çalışmıştı. Onu durdurdum. Yaptıklarıni sarhoş olmasına verip uyuması gerektiğini söyledim ama beni dinlemedi.
Kucağıma oturdu ve eliyle omuzlarını okşarken beni öperse her seyin bir nebze olsa düzeleceğini dile getirdi. Mantıklı düşünemediğini söyledim. Kucağımdan kaldırmak için belini tuttuğum anda bacaklarını belime doladı ve bedenini bedenime bastırdı, odaya küçük bir inleme bıraktı. Bu hareketi sabrımin tasmasini saglayan son noktaydı. Onu kucağımdan çekmek için bir haraket yapacağım sırada dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Böylece ikinci öpücüğümü de Eirene çaldı.
Dışardan gelen ses şaşırmış bütün hücrelerimi kendine getirdi ve hızla Eirene'yi üstümden ittim. Bir kaç aksamdır evimin önüne gelen ve perdeyi açık bulduğu her fırsatta fotoğraflarımı çeken piç kuruşunu açık camın önünde gördüm.
Bia Lefevre hadi sıra sende. Bir sapık gibi beni takip ettiğini ve uygunsuz fotoğraflarımı çektiğini itiraf etme sırası.
Temiz sıçtın.
Takıntılı bir sapiktin sen. Okulda sürekli gülümserken fotoğrafımı çekerdin ve bunların okul yilligi için olduğunu söylerdin. Bu seferki de mı okul yıllığı içindi? Fotoğraflara bakarak kendine becerdin değil mi?
Rezilsin.
Hepiniz rezilsiniz.
Ben buna katlanamıyorum artık.
bölümleri okumadım ne yazdım bilmiyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13 REASONS WHY, kkc
Random"Ryan'in bu kasetlerde söylediği her şey doğru. Sen eşcinselsin ne olmuş? Bia sen bir sapınsın. Adri sen kibirli bir piçsin. Ophelia sen muhtemelen iyi bir kalbin olsa da acımasız, aptalca şeyler yapan bir salaksın. Sen mükemmel şöhretini korumak iç...