Vatan uğruna baş koymuş, düşmanın yüreğindeki korkunun izahı, acının işaret parmağı olan Sezin Kaza, yıllardır Keleş timinin başında duran üsteğmen kimliğinde görevini icra ediyordu. Ne yaptığını bilen, kendinden emin, dik oluşuyla bilinir, sayılırd...
yıldızımızı parlatıp oyunu vermeyi, satıra aralarına da düşüncelerini bol bol yorum atarak belirtmeyi unutma.
bu hikaye umarım sana yara bandı olur, çünkü biz yaraları kapatmaya geliyoruz. kocaman öptüm seni <3
bir de tam da şuraya authsevvybasarak beni takip edersen çok çok mutlu edersin.
keyifli okumalar (:
KURGU, VATAN İÇİN CAN VEREN, MİLLETİNİ KORUYAN ASKERLERİN HATIRASINA YAZILMIŞTIR. GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN VE BİLGİLERDEN BAĞIMSIZDIR. DURUMLAR, OLAYLAR VE YERLER DEĞİŞTİRİLEREK YAZILMIŞTIR. KURGU GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ayna, ceylan
cem karaca, adsız
feridun düzağaç, kül
kıraç, talihim yok bahtım kara
Nisan, 2021. Kuzey Irak.
Şehadet için attığım adımların birinin şeytanın çukurunun önüne denk gelmesi, şüphesiz bir bebek gibi korunması gereken şanlı vatanın adi düşmanlarına cezayı vermem içindi.
O çukuru kurşuna boğacaktım.
Şüphesiz.
Hep yaptığım gibi.
Vatan yoluna baş koymaya karar verdiğimde yüreğimde bir kalp kırığı, hevesimde can kırığı, zihnimde inat kırıkları vardı. Kaldırdım başımı, gözlerimden dökülen yaşlarla yatağımın karşısındaki duvarımla yüz yüze geldim. Oradaki asılı olan Türk bayrağına baktım, baktım baktım.
Sonra karar verdim.
'Biz Türkler ölmeyi severiz,' diyen dedemin lafını dinledim, sevdiğim iş için her şeyi sildim.
Dedem haklıydı. Biz Türkler ölmeyi severdik, çünkü sonunda şehadet vardı.
"Komutanım, kusura bakmayın. Bir istifhamım vardı," diye konuşan Nizami'ye karşı derin bir nefes aldım. Gözlerim ileride derme çatma evin etrafındaki adamları saymaktan yorulmuştu. Yedi kişilerdi işte. Yürüyüş tiplerine kadar her şeyleri tek kişiye uyuyordu. Yedi farklı kişi vardı evin etrafında. Evin içinde de kırılmış camlardan sayabildiğim kadarıyla on yedi kişi.
