9.Bölüm "Öğreneceğimi Öğrendim"

Start from the beginning
                                    

"Yağız, o adamın sana zarar verip vermediğini sordu değil mi?" dedi savunmaya geçerek.

Gözlerine bakıp çaresizce kafamı sallamakla yetindim. Demir gerçekten Yağız'a değer veriyordu. Ben ne söylersem söyleyeyim fikrini değiştirmeyecekti. Zaten değiştirmesini de beklemiyordum.

"Sen anlatmazsan, sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın Nehir kız." dedi haklı olduğunu vurgulamak istercesine.

Söylediklerinde haklılık payı olsa da anlatamazdım. Yağız'a güvenmiyordum bile. Güvensem de anlatamazdım ki! Yaşadıklarım nasıl anlatılır, bilemiyordum. Yıllar önce, anneme anlatmaya çalıştığımda yaşadığım hayal kırıklığını, bir daha yaşamak istemiyordum...

Annemden sonra ilk kez canım arkadaşım Derya'ya anlatmayı çok istesem de becerememiştim. Kabaca, birazından bahsedip konuyu kapamıştım. O da hiçbir zaman üstüme gelmemişti. Kendimi hazır hissettiğimde dinlemek için her zaman yanımda olacağını bana her fırsatta hissettirerek, sabırla beklemişti. Ona bile anlatamamışken beni kaçırıp, kâbuslarımın baş kahramanına teslim etmek isteyen bir adama hiç anlatamazdım...

Ellerimle, oturduğum yerden başıma masaj yapmaya devam ettim.

Demir cevap vermediğimi görünce daha fazla üstüme gelmedi. "Çok mu ağrıyor gerçekten?" dedi. Üzüldüğü her halinden belli oluyordu. "Gel sana biraz masaj yapayım."diyerek ayağa kalktı. Koltuğun üzerindeki yastığı yere fırlatıp, kendisi de koltuğa oturarak ayaklarının dibini işaret etti.

"Ne?"dedim şaşkın şaşkın bakarak.

"Davet mi bekliyorsun. Hadi gel şuraya da biraz başına masaj yapayım, iyi gelir. Hem sinirlerin de yatışır biraz."

Yavaşça ikiye ayırdığı bacaklarının arasına girerek yere attığı yastığın üzerine oturdum. Açıkçası beni düşündüğü için biraz da duygulanmıştım. Eminim ki başka şartlar altında karşılaşsaydık, Demir en yakın arkadaşlarımdan biri olurdu...

Gözlerimi kapatmış Demir'in başıma masaj yapmasının keyfini çıkartmaya çalışıyordum, keyif sayılırsa tabi. Demir yaklaşık 5 dakikadır şakaklarıma yaptığı garip hareketi tekrarlıyordu. Ellerini önce sağa doğru çevirip birkaç tur atınca rotayı sola çeviriyordu. Sonrada şakak derimi tutup saçma sapan çekeleştiriyordu. Yaptığı hareketler resmen başımı daha fazla ağrıtmıştı.

"Masaj yapmayı bildiğine emin misin?" dedim tereddütle. Kalbini kırmayı hiç istemiyordum.

"Bu sihirli parmaklar ne ağrıları dindirdi bir bilsen." Kendinden son derece emin olarak konuşurken bir yandan da parmaklarıyla yaptığı saçma, rutin hareketini tekrarlıyordu.

"Teşekkür ederim artık bırakabilirsin daha iyi hissediyorum." diye yalan söyledim. Bir an evvel bu işkenceden kurtulmak istiyordum. Kalkmaya yeltendiğimde, omuzlarımdan tutup beni yerime oturttu.

"Daha yeni başladık Nehir kızım. Gördüklerin, göreceklerinin teminatıdır." diye de ekleyerek işkencesine devam etmeye başladı.

Huzursuzca yerimden kımıldayarak "Eminim öyledir." diye mırıldandım.

"Bir şey mi dedin?"

"Oh oh ne iyi geldi. İyi ki yaptın şu masajı diyorum" diye söylendim. Parmakları şakaklarımdan kaşlarımın arasına kaydığında derin bir oh çektim. Kaşlarımın arasına hızlı hızlı parmaklarını kaydırarak vurmaya başladığında işkencenin misliyle devam edeceğini anlamıştım. İşin garip tarafı yaptığı hareketlerle kendini profesyonel bir masajcı gibi görmesiydi.

"Ne yapıyorsunuz lan orada!"

Yağızın sesini duyduğuma bütün vücudumun bir anda ürperdiğini hissettim. Acıdan sıktığım gözlerimi açtığımda Merdivenlerin başında dikilen Yağız ile göz göze geldik. Demir hala hareketine devam ediyordu.

HIRÇIN GÜVERCİNWhere stories live. Discover now