RL | Taekook

|27| Tatlı Kıkırtılar Ve Taehyung'un Ulaşılamaz Aşkı

Merhabaa

Geç geldiğimin farkındayım. Sınavlar başlıyor ve hem ders çalışmaktan, hem de yorgunluktan bu kurguya vakit ayıramadım. Ayrıca finale geldiğimiz için, bu kurgu bittiğinde yayınlamayı düşündüğüm en değerli kurguma taslak biriktirmeye çalışıyorum. Bu da beni ayrı yoruyor :( ama değeceğine eminim.

Bölüm hakkında söyleyecek çok bir şeyim yok. Sadece aklıma bir anda karakterlerin mbti kişilik tiplerinin ne olacağı sorusu geldi ve kendimi onların yerine koyup test yaptım.

Tahmin ettiğim sonuçları aldım açıkçası.

Jeongguk - ESFP-T

Taehyung - ESTJ-A

🤷🏻‍♀️

İyi okumalar <3

•••

Taehyung

Alarmını kapatmayı unuttuğum telefonum sabahın köründe çalmaya başladığında paniklememin tek sebebi kollarımın arasında uyuyan sevgilimdi. O anki panikle alarmı kapatmam yetmedi, telefonumu da kapattım. Bugün rahatsız edilmek istemiyordum. Sadece sevgilimle ilgilenecek, onunla burada güzel bir gün geçirecektim. Yarından sonra eve dönecektik ve bizim bu iki günü mükemmel geçirmemiz şarttı.

Alarm sayesinde uykum tutmadığından dolayı uzandığım yerde ona doğru döndüm. Saçları yastığa dağılmış, çıplak gövdesi ve boynunda benim izlerimle mışıl mışıl uyuyan Jeongguk, saatlerce izlenebilecek en güzel manzaraydı şüphesiz.

Bu yüzden olduğum yerde uzanmaya devam ederken onun güzelim yüzünü izlemeye başladım. Ufak sivilcelerin yer aldığı çenesini okşadım, elmacık kemiklerine dudaklarımı bastırdım, boynundan gelen kokusunu uzun uzun içime çektim. Hiç kıpırdanmadı. Derin uyuyordu. Hâlâ yorgun olmalıydı, bu yüzden onu uyandırmamak için ayrı bir çaba sarfettim.

Fakat mis kokulu tenini öpüp koklamadan öylece onu izlemek ne kadar mümkün ki?

"Taehyung..." diye mırıldandı gözlerini zar zor aralarken. Yüzüne gülümseyerek bakarken bir çapak bile tutmamış gözlerini araladı ve olduğu yerde yavaşça bana dönerken kollarını omuzlarıma uzattı. Kolları boynuma dolanırken bir kolumu ensesinin altından geçirip onu kendime çektim. Alnını alnıma yaslayıp gözlerini tekrar kapattı.

"Günaydın güzelim." Dedim burnunun ucuna dudaklarımı bastırırken.

"Günaydın." Dedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırırken hiç çekinmedi. Dudaklarıma tatlı bir öpücük bırakıp geri çekilmeye kalkıştı fakat yumuşak, sımsıcak dudaklarını benden ayıramazdı. Tekrar dudaklarına uzandığımda gülerek karşılık verdi bana. Tatlı dudaklarını öpüp emerken ensemdeki saçlarla oynadı. Sabah sabah Jeon Jeongguk tarafından mahvedildim.

Alışamıyordum beni böyle güzel sevmesine. Her defasında heyecanlanıyor, heyecandan mahvolduğumu düşünüyordum.

"Doyumsuzsun." Dedi dudaklarımdan ayrılıp göğüsüme sokulurken, "Öyleyim." Dedim. Güldü kısık sesle. Kollarımı etrafına sarıp göğüsüme doğru uzanmasına izin verdim.

"Nasıl hissediyorsun?" Diye sordum elimi saçlarına çıkarırken.

"Hiç olmadığım kadar iyi." Dedi kesin çıkan ses tonuyla. Rahatlıkla derin bir nefes aldım.

"O zaman bende hiç olmadığım kadar iyi." Dediğimde kıkırdadı boğuk sesiyle. Sesinden öpesim geldi. Dayanamayıp eğildim, art arda sıraladım öpücüklerimi dudaklarına. Nasıl tatlıydı... çıldırtacaktı beni.