Sabah yüzüme vuran güneş ve gelen çocuk sesleriyle yerimde esneyerek uyandım.
Etrafıma bakındım tayfun yoktu bahar ise oturmuş elindeki eski tuşlu telefonla uğraşıyordu.
"günaydın bahar" diyip ayağa kalktım "günooo".
"ben bizim üst mahalledeki Erhan abinin yanına gidicem bahar akşam birine teslimat var küçük paket halletmem lazım" diyip arkamı dönerek ilerlemeye başladım bahar da "tamam lavin dikkatli ol akşam" diyip tekrar önüne döndü." Erhan abi tam olarak nereye götürücem" dedim elime verdiği paketi. Yüzüme çatık kaşlarıyla bakıp " akşam saat 22.00 da Beykoz da ki ****** barın arkasına götüreceksin lavin 30 lu yaşlarda uzun bir adama vericeksin dikkatli ol sakın yakalanıyım deme yakalanırsan da beni tanımıyorsun" diye çıkıştı. Ne bu gerginlik anlamış değildim sonuçta her zaman yaptığımız şeydi evet normal bir şey değildi uyuşturucu satmak ama bir defa girmiştik böyle bir bataklığa.
Erhan abiye kafamı onaylarcasına sallayıp siyah poşete koyduğu paketi çantama atıp tayfunun kaldığı yere gittim.Saat akşam 21.25'i gösterirken üstüme siyah deri ceketimi geçirip bahardan borç aldığım parayla taksiye binip adresi taksiciye vererek arkama yaslanıp yolu izleyene koyuldum yaklaşık yarım saat sonra Beykoza gelmiştim. Taksiden inip kimseye görünmeden gürültünün dışarıya kadar ulaştığı barın arka tarafına geçerek bulduğum bir taşın üzerine oturarak bekledim.
Teslimatı yapıp Erhan abiye parayı teslim etmem lazımdı tabi bunun karşılığını alıcaktım.Arkadan bir tıkırtı gelince hemen ayağa kalkıp arkamı döndüm. 30 lu yaşların da bir adam bana yaklaşıp " Erhan seni mi gönderdi" dedi.
Evet dercesine başımı sallayıp onayladım. Yanıma gelip elini uzattı paketi almak için.
"Önce para" dedim adam sırıtarak "hay hay" dedi ve elini cebine koyup bi miktar para çıkartıp bana uzattı parayı ondan alıp çantadaki paketi çıkartıp ona verdim. Adam paketi açıp kontrol ettikten sonra yüzüme bakmadan "tamamdır" diyip arkasını dönüp ilerledi bende ardından ilerledim barın ön tarafına geçip taksi bulmam lazımdı.Bir taksinin harekete geçmek üzere olduğunu görünce hızlı oraya koştum tam taksinin kapısını açıcakken kolumdan tutulup sertçe çekilmem bir oldu kafamı sert bişeye çarpıp durdum. Boşta olan elimle başımı sıvazlayıp kaldırdım karşımda elimi hayvan gibi tutan sifiri karanlık gözlere sahip bir adam vardı ona sinirle bakıp "ne yaptığını sanıyorsun sen" diye çemkirdim ve kolumu kurtarmaya çalıştım. Bileğimi daha fazla sıkıp "benim mekanımın yanında ne cürretle madde satıyorsun" diye tısladı gözlerimin içine bakıp. Adama uyuşturucu verdiğimi görmüştü ama nasıl kimse yoktu "bırak kolumu" diye fısıldadım. " bırakmıyorum lavin tarhun" nasıl ama bu adam adımı geçtim soyadımı nerden biliyordu? "kimsin sen? adımı nerden biliyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYUS
Random"lavin olmuyor şu siktiğimin hayatı bir adım bile yürümüyor sensiz nefes alamıyorum ben her gün, her sabah, her akşam, zamansız bir şekilde ölüyorum. Kendimden nefret ediyorum beni affet demiyorum ama gitme lavin yalvarıyorum sana " Ateşin sessiz...