-Cinsellik içerir.
İyi okumalar 🌼♥️
Not: Az önce yanlışlıkla bu bölümü Louis Vuitton'a yükledim heyecanlananlar için üzgünüm cjwofmwidkdk ama merak etmeyin ona da bugün gelecek ♥️🌼"Senin burada ne işin var-"
"Minhye, haddini aşma lütfen. O benim misafirim"
Minhye şoktan çıkar çıkmaz şeytan haline bürünerek bana sesini yükselttiğinde Jungkook benden önce davranarak onu durdurmuştu.
"Jungkook, haddini aşan kişi ben miyim cidden? Sana kaç kez dedim Taehyung'dan uzak durmanı istediğimi?"
"Cidden Taehyung'un önünde bu konuşmayı yapacak mıyız-"
"Saklayacak bir şeyim yok. Konuş."
Çıldırmış gibiydi. Benden cidden bu kadar çok mu korkuyordu?
"Bak tatlım, önceden de söylediğim gibi kiminle takılıp takılmayacağıma karar verebileceğin bir konumda değilsin. Ayrıca şu anda beni misafirimin önünde küçük düşürüyorsun, sakin kalmaya çalışıyorum ama bana hiç yardımcı olmuyorsun."
Jungkook sanki buraya beni oynaşmak için değil de ders çalışmak için çağırmışcasına sakince ve haklı olduğuna emin bir tavırla konuştuğunda Minhye kızarmaya başlayan yüzünü benden çekip Jungkook'a çevirmişti.
"Senden sadece Taehyung'dan uzak durmanı istemiştim-"
"Şimdi burada seninle bu tartışmayı devam ettirmeyeceğim. Daha sonra konuşalım."
"Ben şimdi konuşmak istiyorum?"
Minhye cidden çekilecek çile değildi. Nasıl katlanıyordu Jungkook ona?
"Minhye, lütfen. Gerçekten hiç enerjim yok"
"Gideyim mi yani? Gideyim ve seni Taehyung'la baş başa bırakayım?"
Şimdi taktik değiştirmeye karar vermiş olacaktı ki sakinleşmiş, sesini inceltmişti. Tatlı görünmeye çalışarak Jungkook'un koluna tutunmuştu.
"Jungkook, seninle vakit geçirmek için gelmiştim-"
"Cidden daha fazla katlanamayacağım. Ben gidiyorum, siz ne yaparsanız yapın-"
"Taehyung, hayır. Dur."
Jungkook kolunu Minhye'nin elinden kurtararak benim bileğime tutunduğunda Minhye'nin gözlerinden yeniden ateş saçılmaya başlamıştı.
"Cidden mi Jungkook?"
"Bir dahakine gelirken bana haber ver ki ben de başka birini davet etmemiş olayım. Tamam mı?"
"Bilerek yapıyorsun değil mi?" Demişti sinirle. Gözleri dolmaya başlamıştı şimdi. "Bilerek Taehyung'la takılıyorsun. Beni sinir etmek ve senden soğumama sebep olmak için-"
"Olayları çok fazla çarpıtıyorsun. Sadece eve git ve dinlen olur mu? Ben akşam seni alacağım. O zaman konuşuruz her şeyi"
Minhye başka bir şey söylememiş, çantasını ve montunu aldığı gibi evden çıkmıştı. Jungkook bir süre arkasından baksa da başını iki yana sallayarak boşvermiş ve içeri girerek benim de girmemi beklemişti.
"Nasıl bir şans bu?" Demişti kendi kendine. "Rahatlamak istediğim her an yeni bir gergin ortama giriyorum."
Minhye konusunda fazla rahattı.
"Kıyamam" demiştim dudaklarımı büzerek. "Ben seni güzelce rahatlatırım şimdi, hiç merak etme sen"
Şakayla karışık bir cümle olmuştu ama o alması gereken mesajı da almıştı. Bu yüzden gülerek beni belimden kavradığı gibi kendisine çekmiş, dudaklarını kulağımın altına bastırıp tamamen geri çekilmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slumber Party: taekook
Fanfiction"Me and your boyfriend playin' dress up in my house"