44- Özlem Dolu Bedenler

43.3K 2.9K 1.5K
                                    

Medya: Ekin ve Erez

Bölümde +18 sahneler vardır. Okumak istemeyen geçsin bu bölümü, kendisi kaybeder...

"Erez, sen kafayı yedin" dedim, koltukta uzanıyordum.

Hayır koltukta değil, Erez'in üzerindeydim.

Aptal, sarhoş olmuştu. Haftalar önce Salih'in getirdiği biralar dolabımda öylece kalmıştı, Erez'de hepsini kafasına dikmişti.

Üzerinde uzanıyordum, dirseklerimi göğsüne yaslamıştım ve kafamı avuç içlerime koyarak surat ifadesini izliyordum. Gözlerinin yarısı kapalıydı, ama o ufacık yerden dikkatle beni izliyordu. Uzun uzun suratıma bakıyor, gözlerini kapatıyor ve iç çekiyordu.

Aklından ne geçiyordu bilmiyordum.

"Kafayı yedin" dedim sırıtarak tekrar "Mal oldun mal"

Bayık bakışlarıyla yüzüme baktı. "Kafayı yedim evet" dedi, kelimeler ağzında yuvarlanıyordu. "Mal oldum ben, baksana aptal oldum. Sen bana böyle bakıyorsun, benim tüm aklım uçup gidiyor. Salak oluyorum"

Konuşmasındaki pelteklik dudaklarımın kıvrılmasını sağlarken parmaklarımı yavaşça dudaklarında gezdirdim. Öylece elimin hareketlerini izledi. Gözlerimi gözlerine çıkardığımda ela hareleri kısıldı. "Bak işte bu bakışın mesela, beni mahvediyor"

"Nasıl bakıyorum ki?" diye sordum, parmaklarımı dudak çizgisinde gezdirdim. Bakışları kapandığında kaşlarım çatıldı hafifçe. "Uyuyor musun yoksa yürüyen Tuborg?"

"Uyumuyorum, ikimizde uyanığız"

İlk önce beni kast ettiğini zannetim, ama sonra kasıklarıma baskı yapan sıcaklıkla o ikinci şahsın benimle hiçbir alakası olmadığını anladım.

"Sen sarhoşken.." dedim, yutkundum sertçe. "Hem aptallaşıyorsun, hem arsızlaşıyorsun farkında mısın?" Bacağını üzerime doğru atıp beni kendine daha çok bastırdı.

Bu cesur Erezi şaşkın bakışlarımla izledim. Öyle derin bakıyordu ki gözlerime bu bakışını yeni görüyordum. "Sen neden bu kadar sinirlenip sarhoş olmak istedin Erez?" diye sordum çatık kaşlarımla.

"Sana güzel surat dedi o dalyarrak, ben onun o dilini koparamadım" dedi sanki çok normal bir şeyden bahsediyormuş gibi. "Bugün kaç kilo verdiğine baktılar hastanede, on bir kilo vermişsin. Hiçbir şey yapamadım"

Kaskatı kesildim. Beni o an umursamadı Erez, devam etti.

"Saçlarını çektim kendi ellerimle haftalar önce, kan kustun dün gece benden gizli gizli. Uyuyor gibi yaptım çünkü ağlıyordum Ekin, çok ağladım. Kalkıp yanına gelemedim çünkü korkak bir adamım" dedi, gözleri dolmuştu.

"Benim hayatım sen olmuşsun Ekin, ben yanmışım sana, kül olmuşum, bitmişim bana bir baksana" dedi ve dudaklarındaki parmağımı tekrar öptü.

"Erez" dedim fısıldayarak. "Sen böyle konuşmazsın, çok sarhoşsun. Kafan yerinde değil bebeğim"

"Ekin" dedi, sesi öyle bir tonda çıkıyordu ki sanki adımı söylemiyor, inliyordu. "Halimize bak"

"Halimiz derken?"

"Benim halim" dedi, parmaklarımı tekrar öptü. "Ve diğer Erez'in" kendini bana sertçe bastırdığında aralık dudaklarımla öylece yüzüne baktım. Kasıklarıma bir ağrı oturduğunda, gerilen suratını izledim.

"Sen ondan üçüncü tekil şahıs olarak mı bahsediyorsun lan?" dedim ama sesim artık güçlü değildi, kısıktı.

Belimi sıkıca tutup birden yatıpı yerden doğruldu. Tam kucağında oturuyordum şimdi.

disiplinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin