İhtiraslı soluklar//Hannigram 18+ ✔️

Sonraki sabah

Will çırılçıplak uyandı ve önceki geceden hâlâ ağrıyan poposu ile, Hannibal ve onun yatağında düşüncelere daldı. Hannibal ortalıkta görünmüyordu. Will, belki de işe gitmek için çoktan ayrıldığını düşündü, bu da birlikte geçirdikleri geceden sonra onunla tekrar konuşmak için gergin olduğundan bir an rahatladı.

Will kalktı ve giyinmeye başladı, yattıkları yatağa baktı. Örtüler ve yastıklar etrafa atılmıştı, etrafındaki boxerlar yere serilmiş ve yatağı örtmüşlerdi. Kısa şekilde inledi Will, o gece Hannibal eve gelmeden önce onları yıkaması gerektiğini biliyordu.
Kahvaltıdan önce sabah yürüyüşlerine çıkmak için Bella'yı aramaya mutfağa girdi.

"Günaydın Will." dedi Hannibal tatlı tatlı.

Will dondu. Hannibal onu görmezden gelmiyor muydu? Ondan kaçmıyor muydu? Belki de önceki geceden Will'in tahmin ettiğinden daha fazla keyif almıştı.

"Kahvaltı hazırladım."

Hannibal, tezgahın üzerindeki yiyeceklerin genişçe yayılmasını işaret ederek ekledi.

Will, konuşmadan Hannibal'ın hazırladığı meyve ve reçellere bakmak için yanından utanarak geçti.

"Her şey yolunda mı? "

"Mhm.."

"Will."

Will döndü ve Hannibal'ın yanındaki sandalyeye baktığını gördü.
Oturup onunla konuşmasını bekliyordu. Düşünceler Will'in kafasından hızla geçti. Hannibal'a ona bunun bir hata olduğunu, asla yapmaması gerektiğini, onunla bu şekilde ilgilenmediğini söyleyecekti. Başından geçen endişeye rağmen Will, Hannibal'ın yanına oturdu.

"Dün gece..." diye başladı Will, "istediğin bu mu?"

Hannibal sessizce oturdu, vurulan ayaklara baktı.

"Gerçekten böyle hayatta kalabilir miyiz?" diye ekledi.

Hannibal çabucak başını kaldırdı ve bakışlarıyla karşılaştı. Bir süre sonra konuştu.

"Bizim için tek istediğim buydu."

Will yüzüne aptal bir sırıtış yayıldığını hissedebiliyordu ama umurunda değildi. Artık endişelenmesine gerek yoktu.

"Şimdi..." Hannibal sinsice, "Sanırım sana bir şey borçluyum. Pantolonunu indir." dedi.

Will istekle itaat etti. Hızla kemerini çözdü ve pantolonunu aşağı kaydırdı, hâlâ masada oturuyordu. Hannibal, Will'in verimliliğine şaşırmıştı ama bunu çok istediğini zaten biliyordu.
Hannibal sandalyesinden Will'in önünde diz çöktü. Yavaşça Will'in boxerına doğru uzandı ve erkekliğini kumaşın içinden nazikçe okşadı.

Will aleti seğirmeye başladığında derin bir inilti bıraktı.
"Sen oldukça gürültülü birisin" Hannibal yorumladı.
"Uzun sürmez o ağzını kendim dolduracağım."
diye gülümsedi.

"Sıranızı bekleyin Doktor."

Hannibal, boksörlerinin kenarlarından tutarak onları Will'in ayak bileklerine indirdi. Özellikle dik aletini açığa çıkarıyor. Hannibal eline tükürdü, yapışkan bir siliva tabakasıyla kapladı ve yavaşça Will'in horozuna uzandı.

İlk başta, Hannibal, Will'in aletini eliyle ovmaya ve okşamaya başladı, gittikçe hızlanan Will'in penisi büyümeye ve zonklamaya başlamıştı. Will, Hannibal'ın güzel yüzünün her yerine boşalmaya istekli ve hazır bir şekilde koltuğunda kıvranmaya başladı.

Will'in erkekliği tamamen dikleşip boşalma öncesi damlamaya başlayınca, Hannibal dudakları ucuna değene kadar daha da yaklaştı, dudaklarıyla çok nazikçe okşayarak devam etti ve üzerinde bulunan herhangi bir ön boşalmayı zevkle yaladı.
Will tekrar inledi, Hannibal'in ıslak, sıcak dilinin vücuduna bir uyarılma dalgası gönderdiğini hissederek.

Will sabırsızlanıyordu. Bunun hakkında fazla düşünmeden, bir elini kaldırdı ve Hannibal'in kafasının arkasını pençeleyerek itti,
Hannibal'in ağzını doğrudan sertliğinin etrafına bastırdı.

"Fuck!" Nefes nefese söyledi.

Eliyle Hannibal'in kafasını hareket ettirmeye ve yönlendirmeye devam ediyor. Hannibal, başı Will'in eliyle ileri ve geri iterken dilini Will'in aletinde ustaca hareket ettiriyordu. Hannibal, Will'in hızla boşalacağını biliyor, nabzını hissedebiliyordu. İnlediği zaman daha da inlerken sesindeki titremeyi duya biliyordu.

"Tanrım... Hannibal. Fuck!"

Hannibal'ın ağzı Will'in boşalmasıyla dolmuştu, sıcak ve tatlıydı. Yutmaya başladı ama Will hala boşalıyordu. Sonunda bitirdiğinde, Hannibal elinin tersiyle ağzını silerek sessizce ayağa kalktı.

"Giyin ve yürüyüşe çıkmadan önce bir şeyler yemeyi unutma tamam mı?"

Will, başını sandalyeye geri koyup yüksek sesle üfleyerek oturdu, aleti şimdi yumuşak ve yükünü boşalttıktan sonra ağrıyordu.

"Akşam görüşürüz Will." Hemen mutfaktan çıkmadan önce ekledi Hannibal.

Will'in nefesi yavaşladı ve sandalyesine oturdu. Hannibal'ın yutmayı başaramadığı sperm kalıntılarını görmek için taytlarına baktı.

"Bu akşam?" Will yavaşça kendi kendine, "bu gece" diye tekrarladı.