son nefes

1.7K 230 179
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





İçinde sevgiye, merhamete, iyi niyete, masumiyete dair hiçbir şey barındırmayan o insan müsveddelerine nefretimle.

      Birazdan yazacaklarıma göstereceğiniz ehemmiyeti hiçe sayarak şu titrek gaz lambasının aydınlattığı bu soğuk ve rutubetli odada mürekkebimin yeteceği kadar birkaç şey söylemek istiyorum.

      Eski bir karyola, bozuk bir radyo, yırtık bir kilim ve durmadan ses çıkaran duvar saatinin dışında hiçbir eşyam yok. Yalnız bir adam sayılırım ama bunda emeği geçenleri hesaba katacak olursam bu yalnızlığımı besleyip büyüterek, ona yeni doğmuş bir bebek kadar nazik davranarak korumam gerekirdi.

      Yazıp yazıp sildiğim o katran karası cümlelerin ağırlığında ezilmişliğimi yansıtmamaya çalışacağım derken en ağırını yazarsam bağışlayın. Esasında acıların ağırlığı yaşanmışlıklara göre belli olurdu. Kimisine hafif gelirse dert değil ancak kimisine ağır gelirse bunu bilmeyeyim zira kendi acımı hiçe sayıp bir başkası için kahırlanabilirim.

      Korkunç baş ağrılarına sebebiyet veren devinimlerin uykularımı böldüğü gecelerde duygularımın esiri olduğum için nefretimin ölçüsünü henüz bilemiyorum.

      Kulağa sahip olduğu halde duyamayan, göze sahip olduğu halde göremeyen, vicdana sahip olduğu halde bunu hissedemeyen ve adına insan denilen et yığınına olayın mahiyetini bilmeden hüküm vermesine içerliyorum.

      Yakın gördüğüm her insana bile kendimi tamamıyla anlatamadığım, yarım kalan cümlelerimin olduğu gerçeğini hesaba katarsam sanırsam burada içimi dökerken bile bazı cümlelerimin yarım kalacağından endişe duyuyorum.

      Bazen anlayacaklarından emin olamamam bazen de dinlemek istemediklerini düşündüğümden çoğu söylemek istediğimi yuttuğum için her zaman ivedi bir şekilde sorunlarımın üstünü kapattım fakat bugün, bu rutubetli gecede o düşüncelerin ciğerimi doldurduğunu, beni nefessiz bıraktığını gördüğümden hiç kimsenin okumayacağına emin olduğum halde içimi dökmek istiyorum.

      Çünkü yazmak, sustuklarımı bağırmama yardım edecek kadar cesur, birileri okur korkusuyla yastık altında gizlenen günceler kadar ketumdu.

     Dışarıda yağan sağanak yağmur kentin kirini temizliyor, sokak hayvanlarına ıstırap veriyor, evsiz insanların uykusunu bölüyor, romantik aşıkların kalplerini huzurla dolduruyor, çatısı damlayan yoksul aileleri endişelendiriyor, çiftçileri verimli hasat için heyecanlandırıyor, burjuva sınıfına hoş sesiyle bereket bahşediyor bana ise ölümü arzuluyordu.

      Genç birisinin ölümü istemesi, her gece ölümü arzulaması, hayattan istekleri ve heveslerinin kalmaması herkesi endişelendirirken benim gibi bir ihtiyarın bunları yaşaması kimsede bir duygu değişimine yol açmaz.

      Bir gencin ölümünü tahmin etmek hep zordur ancak ihtiyarın bir geleceği olmadığı için ölümünün pek de uzak olmadığı düşünülür. Ve bir ihtiyarın intihar mektubu ise kendini akıllı zanneden tüm o insanları öfkelendirir.

      İnanın bunların hiçbirini umursamıyorum ve yakın bir gelecekte öleceğime emin olsam bile bir gün daha nefes almak, güneşi görmek, yağmurda ıslanmak, herhangi bir insan ile yan yana gelmek, gülmek, ağlamak, bir şeyler yemek, aşık olmak veya uyumak istemiyorum. Şahsıma atılan iftiranın ardından, o insanları beni yaftalamasından sonra hayata tutunuşumu yitirmemem eminim ki daha gülünç dururdu.

      Tam tarihini bilememekle birlikte çok da uzak olmayan bir günde kasabamda istismara uğrayan bir kız çocuğuna yardım etmek için yaklaştığımı gören köylü tüm bu suçlamaları üstüme attı. Günler boyu süren iftiralar, yuhalamalar, linçler, taşlamalar derken artık kendimi ispatlayacak gücümü yitirdiğimi fark ettim.

      Bir ademoğlunun bile şu satırları göremeyeceğini bile bile bir kez daha Tanrı huzurunda ant içerim ki o kız çocuğuna zarar veren ben değilim. Fakat artık bunun hiçbir önemi yok. O insanlar bana inanmamayı tercih etti, ben de kendimi yormamayı tercih ettim.

      Kalemimi kırıyorum ve milyarlarca yıldır başta kendini hükümdar sanan insanoğluna, sonrasında da diğer tüm canlılara ev sahipliği yapan bu ihtiyar dünyaya kırık kalbimi armağan ederek veda ediyorum.





Selaaaam! Çok ani geldiğimi düşünüyorsunuz, değil mi? Zaten hep böyle girişlerim yok mudur? Aslında bu mektubu aylar önce yazmıştım ve paylaşma gibi bir düşüncem de yoktu ama yorumlarınızı ne kadar özlediğimi fark ettim. Zaten son günlerde keyfim de pek yoktu. Çareyi yine sizde buldum. Hadi gelin yorumlarda sohbet edelim. Nasıl buldunuz?

Sizleri çok seviyorum ♡ Çok yakında yeni bir kurgu ile döneceğimi de söyleyeyim, beklemede kalın ♡ sevgi ve saygılarımla... ♡

ALEYNA YEŞİLADA

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 21, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

son nefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin