42.Bölüm:'Son Nefesime Kadar'

28.4K 1.3K 723
                                    

İyi okumalar dilerim.

22.02.2022 bu özel günde size hediyem olsun, bölüm.(Çok romantik bir insanımdır.)

Önceki bölümdeki performansın aynısını bekliyorum. Bol beğeni ve bol yorum. Önceki bölümleri de beğenmeyi unutmayın.

Duyurulardan haberdar olmak için profilimden beni takip edebilirsiniz.

42.Bölüm: Son Nefesime Kadar

🔫🔫

Hayat çok acımasızdı. Her defasında sert bir şekilde tokat atmayı başarıyordu. Artık acıyacak bir canım bile kalmamıştı.

Albay'ı yanlış duymuş olmayı umarak sordum. "Kusura bakmayın, komutanım. Anlamadım?" Albay bana döndü. "Sen ve Poyraz, Fransız bir çifti canlandıracaksınız." Allah kahretsin. Doğru anlamışım.

"Bu tarz operasyonlarda önceden danışılması gerektiğini düşünüyorum. Zaten öyle de oluyor. Değil mi, komutanım?" dedim. Albay kaşlarını çatmıştı. "Operasyonu seçme şansınızın olduğunu düşünmüyorum." dedi Albay. Doğruydu. "Timde tek kadın benim, ona tamam. Ama kocam olacak kişi için birçok arkadaş var." dedim. Albay'ın beni öldürmesine son beş dakika. "Aralarında en iyi Fransızca konuşan, Poyraz. Ve bu operasyon için iki buçuk aydır hazırlık yapılıyor." dedi Albay. "İki buçuk ay öncesinden seçilmiştik yani, öyle mi?" dedim. "Bir sorun mu var, Asena?" dedi Albay. Sesi yükselmişti. "Yok komutanım. Lütfen devam edin siz." dedim.

Gözlerim masanın üzerindeki kalemlerdeydi. Sakinleşmem gerek. Yoksa birazdan kalkıp karşımdaki gülümseyen adama kafa atacaktım.

"Paris'e gideceksiniz." Paris'ten nefret ediyorum. "Poyraz, yani André Voland, çok zengin bir iş insanı." Poyraz'dan nefret ediyorum. Kocam olacak André'den de nefret ediyorum. "Eleanor Voland," Eleanor'dan da ne- O benim. Kendimi seviyorum. "André'nin göz bebeği, güçlü ve zeki bir kadın." İlk maddeyi sevmedim.

"Adamımız bu; Louis Picard." Dev ekranda çıkan adama baktım. Genç bir adamdı. Uzun boylu ve kumral biriydi. "Konunun bizimle alakalı kısmına gelelim. Sonra detaylı bir şekilde diğer maddeler hakkında konuşacağız." Louis'ten nefret ettiğimi söylemeyi unutmuşum.

"Teröristlere silah, adam, para; yardımı yapıyor. Çok zengin-di. Bu aralar işleri bozulmak üzere. Kendine zengin ve güvenilir bir ortak arıyor." Şerefsiz. "André, Eleanor'u çok sevdiğinden her söylediğini yapıyor. Louis, sana yaklaşmaya çalışacak. Daha doğrusu kendine çekmeye çalışacaksın." Louis, gel kuçu kuçu. Gülmemek için alt dudağımı ısırdım.

"Bir buçuk ay sonra gideceksiniz. Bu süre zarfında çok çalışmanız gerek. Hata kabul edilmeyecek bir görev."

"Emredersiniz komutanım."

"Beş dakika sonra savcı gelecek. Görev hakkında diğer bilgileri ondan dinleyeceksiniz. Buradan bir yere ayrılmayın." Albay ayağa kalkıp toplantı odasından çıktı.

Başımı kaldırıp karşımdaki adama baktım. Halinden memnun olduğunu açıkça belli ediyordu. Burun kıvırıp başka yöne baktım. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Gözlerimi kapıya çevirdiğimde büyük bir şok yaşadım.

"Arda?"

Beni görünce o da şaşırmıştı. Kreşten arkadaşımdı. Ve sonrasında da görüştüğüm.

"İşte bu kader." Gülümsedim. Ayağa kalktım. Karşıma geçip elimin tersine dudaklarını bastırdı. "Görüşmeyeli nasılsınız?" dedi. "İyiyim. Sen nasılsın?" dedim. Etraftakileri unutmuştuk. "İyiyim. Ben şimdi öptüm ya seni, kafamı ısırmazsın değil mi?" dedi. Güldüm. Hafifçe omuzuna vurdum. Elimi tutup parmaklarıma baktı. "Yüzük yok. Çocukken Poyraz ile evleneceğim diye tutturmuştun. Seni dövecek diye de tehdit ediyordun. Ne oldu o iş?" Alaylı bir şekilde sormuştu. Birazdan bozulacağın için üzgünüm arkadaşım.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin