7: Kelebek

7.8K 901 304
                                    

Dudaklarım dudaklarının arasında, elleri benim saçlarımdaydı.

Jungkook yanıma gelip saçma bir bahane sunduktan hemen sonra dudaklarıma yapışmıştı ve beni sımsıkı tutarak geri çekilme ihtimalimi ortadan kaldırmıştı. Zaten geri çekilmeyecektim ama neyse. Kendince bir önlem almıştı işte.

Ellerinden biri tişörtümün içine girmiş ve çıplak belime yaslanmış haldeydi. Beni anlayamadığım şekilde gerçekten büyük bir iştahla öpüyordu. Sanki uzun zamandır bu anı bekliyormuş gibi öpüyordu beni.

"Sikeyim"

Dudaklarımız ayrılır ayrılmaz alnını yanağıma yaslarken mırıldandığında şiştiğini hissettiğim dudaklarımı birbirine bastırarak sessiz kalmıştım.

"Neden bu kadar güzel hissettiriyor?"

Başını hafifçe geriye çekip baş parmağıyla alt dudağımı okşarken konuştuğunda gülmüştüm istemsizce.

"Jeon?" O da gülüyordu. "Yoksa aşık mı oluyorsun bana?"

Cümlenin tamamladığımda ise küçük çaplı bir kahkaha atmış ve ardından alt dudağını ısırarak yüzümü süzdükten sonra gözlerime bakarken konuşmuştu.

"En yasak elmasın, ondan böyle zevkli geliyor sanırım" demişti. Hala dudağımı okşuyor, arada yanaklarımı da yokluyordu. "Elma gibi kokman da işin farklı bir boyutu tabii" mırıldanarak eklediğinde gülmüştüm ama o dudaklarıma uzanarak dişlerini alt dudağıma geçirip çekiştirdiğinde gülüşüm otomatik olarak sönmüştü.

"Eğer çok hoşuna gittiyse marka veririm, kız arkadaşına doğum günü hediyesi olarak alabilirsin. En azından yanımda değilken de beni koklayabilirsin?"

Şımarık bir şekilde onun da benimle dalga geçeceğini düşünerek konuşmuştum fakat o gözlerime ciddi ciddi bakmış, beni gerçekten şaşırtmıştı söyledikleriyle.

"Aynı marka parfümü de sıksa, sendeki gibi durmayacaktır" demişti. Ben  gerçekten şaka yapmıştım ama o ciddiye almıştı. "Herkesin teninde farklı kokar parfümler"

"Sadece şakaydı" demiştim gülerek. "Benim kokum bana özeldir. Başkasından duymamalıyım"

Belimdeki elini tam olarak karnımın üzerine yerleştirmiş ve parmaklarını önce yukarıya doğru sürüklemiş, ardından da aşağıya indirerek eşofmanımın belindeki lastiğe kadar gelmiş, orada durmuştu. Aynı zamanda dudağımı okşayan parmağı çeneme inmiş, çeneme tutunarak dudaklarımızı birbirine yaslamıştı.

"Sen her şeyinle özelsin, merak etme"

Dudaklarımız birbirine sürterken mırıldandığında hafifçe gülmüştüm.

"Biliyorum"

Jungkook kısaca güldükten sonra dudaklarımı tekrardan öpmeye başladığında ona ayak uydurmuş, parmaklarının eşofmanımın içine sızmasına izin vermiştim. Güzel parmakları uyarılmaya başlayan uzunluğuma iç çamaşırım üzerinden sürtünmeye başladığında alt dudağını ısırarak benimle oynamaması için uyarsam da bu onun hoşuna gitmiş olacaktı ki öpüşünü sertleştirerek parmaklarını iç çamaşırımın içine itmiş, kalçalarıma doğru kaydırmıştı.

Fakat o kalçalarımı henüz yeni kavramıştı ki birden onun telefonu çalmaya başlamıştı.

Dudaklarımız otomatik olarak ayrıldığında Jungkook sessizce küfür etmiş ve kalçamdaki elini çekip telefonunu açarak kulağına götürmüştü.

"Efendim?"

Kibar bir karşılama kelimesiydi bu ama Jungkook öyle bir tonda söylemişti ki küfür etse belki de daha kibar hissettirebilirdi karşısındakine.

Slumber Party: taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin