İYİ OKUMALAR :) YORUMLARI BEKLİYORUM
Alex yaklaşık 2 saattir dışarı da adamları ile birlikte yola çıkmak için gelinini bekliyordu. Diğer beyler eşlerini almış ve çoktan yolu yarılamışlardı bile. Bir an önce bu lanet ülkeden gitmek ve kendi topraklarında huzur bulmak istiyordu. Her geçen dakika daha da sinirlenen alex iki saatin sonunda patlamaya hazır volkan gibi olmuştu. Küçük karısı hala hazırlanamamıştı ve sürekli bahaneler uydurup dışarı çıkmıyordu… alex o anda cinayet işleyecek gibi baktığının farkında değildi. Gözleri koyulup siyahlaşmış elleri yumruk yapmaktan acımaya başlamıştı. Şakaklarında bir damar belirgin şekilde atmaya başlayınca adamları endişe ile birbirlerine bakmaya başladılar. Alex bunların hiçbirini görmedi atın yularını adamına teslim edip yavaş adımlarla eve girdi. Karısını aramak için etrafa bakarken onun babasıyla oturmuş bir şeyler içtiğini görünce kendini frenlemek için telkin ettiği hiçbir sözün o anda önemi kalmadı. Sert adımlarla odaya girdi, kapının girişinde kollarını göğsünde bağlayıp karısının ona bakmasını bekledi. İrene ona gülümseyerek döndüğünde gülümsemesinin yok olması için tek bakışı yetmişti. Alex sesini ifadesiz tutarak konuşmaya başladı.
“iki dakika içinde dışarıda gitmeye hazır olmazsan gelir ben seni sürüklerim. Anladın mı?”
İrene yutkundu ve hiçbir cevap veremedi adamı sinirlendirdiğinin farkındaydı sadece babasından ayrılmak ona zor geliyordu, bir türlü gidemiyordu işte….. ne anlayışsız bir adamdı bu böyle. Tam ağzını açıp cevap verecekken babası öfke ile konuştu.
“ benim kızımla böyle konuşamazsın.”
Alex tek kaşını kaldırıp lord a baktı onu küstah bakışlarla süzdü. lord da olsa ona kimse emir veremezdi. Gülmemek için kendini zor tuttu bu adam kendini ne zannediyordu.
“ yanlışın var o artık senin kızın değil…… benim karım….. ve ben onu dışarıda görmek istiyorum…” tam kapıdan çıkacakken tekrar arkasını döndü ve sert bir şekilde “ HEMEN” dedi.
İrene alex çıktıktan sonra babasına döndü ve
“daha fazla geciktiremem babacım gitmem lazım…. Seni çok seviyorum, söylediklerini aklımdan çıkartmayacağım..”
“ seni seviyorum kızım dikkat et kendini güçsüz göstermemen çok önemli…”
“ merak etme baba…”
İrene hüzünlü gözlerle dışarı çıktığında alex neredeyse ona öfkelendiği için pişman olacaktı. Sonra kendine geldi sadece iki gündür gördüğü bir kız için mi üzülüyordu. Sonra göz ucuyla irene nin atına baktı o atla iskoçyaya varması mümkün değildi. At büyük ihtimalle yolda ölecekti. Geveze seyis irene nin atını çok sevdiğini de söylemişti üzülmeyeceğini umuyordu…..
İrene küçük ve zarif adımlarla alexin yanına geldi onunla göz göze gelmemeye çalışıyordu. Gözlerine bakarsa ağlaması işten bile değildi. Ama babasına söz vermişti güçsüz olmamalıydı. Alex onun belin kavradı ve atına bindirdi. Sonra da kendi atına binip diğerlerinin binmeleri için işaretini verdi. Artık yola çıkıyorlardı. İrene büyüdüğü eve son kez baktı ve yeni hayatı için atını sürdü…..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRAL'IN EMRİ (TAMAMLANDI)
General FictionKraldan gelen bir emir ve değişen altı insanın hayatı. İskoç ya nin birbirinden güçlü acıması üç beyliği... Ama bunlarin en acımasız en güçlü en yakışıklı olanı Alex. Babasının intikamını alıp topraklarının en güçlü adamı olmuştu ama yalnızdı. Seveb...