Psikoloji alanı okuyan Jeon Jeongguk, proje ödevinde genç profesörüne psikolojik rahatsızlığını anlatmıştı. Bunun sonuçlarının onu hiç tahmin etmeyeceği kadar derin bir ilişkiye sürükleyeceğinden habersizdi.
•••
Aşkımı hissettireceğim sana,
Karanlığ...
An itibariyle yorumlardan olan beklentim tamamen sonlanmış bulunmakta. Bu yüzden sınır falan koymayacağım. İstediğim zaman bölüm atarım, belki arada bir geciktiririm.
Ve şuraya bir bakarsınız belki, reklam yapayım-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu kurgu bittikten sonra tamamen burada olacağım.
Ayrıca,
Yorum atan birkaç kişi var, onlara bolca teşekkür ediyorum <3
Bölümde cinsellik bulunur!
İyi okumalarr
•••
Arkadaşlarımla buluşmak ilk defa bana çok daraltıcı gelmişti.
Daraltıcı demek doğru olur muydu bilmiyorum fakat açıklayacak kelime bulamamıştım. Heeseung ve Lalisa yarışma günümde gelemedikleri için beni yeni açılan bir bara getirmişlerdi. İkisinin de yarışma saatimde aileleriyle çok önemli işleri çıkmıştı ve gelemedikleri için fazla moralleri bozuktu bir hafta boyunca. Neyse ki gösterim yayınlanmıştı ve izleyebilmişlerdi. Bugün de biraz moralim bozuk olduğu için beni bu bara getirmeye ikna etmişlerdi.
Moralimin bozuk olmasının sebebi kesinlikle Taehyung'du. Daha doğrusu, Taehyung'un dün şehir dışına çıkmasıydı. Daha saatler geçmişken onu deli gibi özlemeye başlamıştım. Onunla uyumaya, uyanmaya ve ders çıkışlarında onunla vakit geçirmeye çok alışmıştım. Haliyle moralim şu an bozuktu. Daha orada kaç gün kalacağı bile belli değildi.
Günlerce gelmezse ben ne yapacaktım?
Heeseung'ın omzuna başımı yaslayıp pazartesi günü yapacağım sunumu düşünmeye başladım. Hâlâ yapamadığım, hiçbir şekilde anlamadığım bir konu vardı. Ve o konuyu yarın akşama kadar bitirmem gerekiyordu. Aksi takdirde berbat bir sunum yapacaktım. Dersin hocası zaten beni sevmiyordu, illaki bir eksik bulacaktı sunumda.
"Ne düşünüyorsun bu kadar?" Diye sordu Lalisa. Heeseung onun sorusuyla saçlarımı okşamaya başladı. Kafamı daha çok omzuna yerleştirip ağırlığımı verdim. Reddetmeden kolunu omzuma atıp omzumu okşadı.
"Pazartesi sunumda ne yapacağımı düşünüyorum." Dediğimde dudaklarını şaşkınlıkla araladı, "bitirmedin mi hâlâ?" Kafamı iki yana sallayıp seslice ofladım. Etrafı incelerken derin bir nefes aldım.
Açıkçası bu barı sevmiştim. Çok boğuk ışıklandırmaya sahip değildi ve şarkıları da şu iğrenç remixlerden falan değildi. Ayrıca çok kalabalıkta değildi.. Tabii biraz yavşak doluydu ama eh, barın olayı buydu zaten.
"Sadece anlamadığım bir konu vardı, onu tam olarak ekleyemedim. Yarın bitirmem lazım."
"Bence Taehyung'dan yardım alabilirsin. O biliyordur kesin, koskoca Profesör." Dediğinde ona hak verip hemen Heeseung'ın omzundan kalktım ve cebimden telefonumu çıkardım.