A: Ne yaptınız gece?
A: Kelepçeler havada uçuşmuş mu?
+9054...: Hatırlamıyorum ama
+9054...: Omzunda ciddi kızarıklıklar vardı
+9054...: Ona zarar vermiş olabilirim
A: Gerçekten buna mı takıldın
A: Sana aptal derken yanılmıyormuşum
A: Bir şey olmaz
...
Bölümler kısa tamam ama az yorum geliyor. Böyle giderse stok bölümlerim stokta kalmaya devam edecek 😚
💧
"Bitmesin." Fısıltısı canımı yaktı ama artık çare değildi. "Biz seninle daha adam akıllı konuşamadık bile... Kaçtığın soruları cevaplamadın, beni dinlemedin... Daha çok erken değil mi?"
"Sen harika bir insansın." Onu suçlamamı istiyormuş gibi bakıyordu. Eğer onu suçlarsam gitmemin nedeninin yaptıkları olduğunu düşünecekti ama ona o, tutunacağı dalı veremezdim.
Bitmesinin en büyük nedeni bendim, benim ağır kişiliğimdi. Şimdi çıkıp Emre'yi suçlayamazdım.
"Yanında olayım, izin ver. Hem sen de beni seviyorsun... Öyle dedi. İzin ver ki..." Yere dizlerinin üzerine çöküp ellerimi tuttu. "Konuşalım, sabaha kadar konuşalım ama benden ayrılmayı isteme Ahu. Kendine bu kadar alıştırmışken bunu yapma!"
Başımı olumsuzca salladım. Emre bir süre yüzüme baktı ama bir şey demeyeceğimi, kararımdan vazgeçmeyeceğimi anlayınca tekrar ayaklandı.
"Hayatında hep güzelliklerle karşılaş." dedim gülümseyerek. Dudaklarımın titrememesi için büyük bir çaba sarf ettim.
"Bağırıp çağırmanı, beni kızdırmanı sevmediğinden sanıyordum." Başıma şefkatle bir öpücük kondurdu. "Meğer asıl şimdiki tepkin, vazgeçmişliğinmiş."
Bu cümlesi son oldu. Hızlı hareketlerle arkasını dönüp balkonuma çıktı. Ardından kendi yere bırakmış olmalı ki gözden kayboldu.
Neredeyse bir saat kadar öylece durdum, arkasından baktım.
💧
Ahu:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yağız: Yeni hayranlarından mi?
Yağız: Kıçı kırık, tipi kayık şekilde bile birini buluyor amk kızı
Serkan: Yakışır kardeşime
Serkan: Ayrıca sen arabada mısın?
Serkan: Yuh Ahu! Yine mi hızlısın lan?
Ahu: Mal mal konuşma
Ahu: Sikmiyim belanızı
Yağız: Bir s*ksene
Yağız: Belki şu kısmetten bize de bulaşır
Serkan: Sen buna bakma Ahu'cuğum
Serkan: Geçen gün barda yanlışlıkla eskorta yürümüş
Serkan: Cebindeki üç kuruşu alıp don atlet dışarıda bırakacaklardı bu salağı
