Yine O Adam

6 1 0
                                    

Bu gece nöbetçiydi İclal.Diğer arkadaşları çıkmıştı Atakan ile Emel vardı serviste.Atakan esprili,bakış açısı geniş,bilgili,kültürlü yardımsever bi karaktere sahip.İclal ile çoğu zaman şakalaşırdı suratı bozuk olduğunda.Emel ise biraz farklıydı kimseyle fazla konuşmayan soğuk duran bi kızdı.
-Atakan ben kahve almaya gidiyorum,gelirim on dakikaya şu yüz yirmi numaralı odaya bi baksana serumu bitmek üzereydi.Bu ara da kahve isteyen var mı? Dedi İclal
-Tamam tamam bakarım ben ha bu arada kahve alayım İclal sütsüz olsun bide dedi gülümseyerek Atakan
-Tamam,Emel sen? Dedi İclal
-Yok istemiyorum sağol.dedi Emel mimiksiz bi suratla.
Asansör yerine merdivenleri tercih ederek yürümeye başladı dalgın dalgın.Kantine geldiğinde kahveleri söyledi.Masanın üzerindeki dergiye bakmaya başladı.Magazin haberleri vardı.Ne saçmalık bunlar ya diye mırıldanırken.Arkadan bir ses yaklaşıp
-Anlamadım demişti.
İclal korkmuştu bi anlık boşluğuna denk gelerek Bikaç saniye içinde dönüp
-Kimsin sen diyecek oldu ki tanıdı.Sabah ki adamdı.İyi de niye hala buradaydı.Beni mi takip ediyodu yok artık ne saçmalıyosun İclal kendine gel.Ama gözüm ısırıyo bu adamı bi yerden diye kendi içinde düşüncelere dalmıştı ki.Adam
-İyi misiniz?diye sordu
İclal toparlanarak
-Sabah ki çaydan dolayı gayet iyiyim.Sizi sormalı dedi
-Ben de iyiyim sağolun da demeye kalmadan İclal lafı ağzına tıktı.
-Bu ne canım önce çarpın bi özür dilemeden kaçar gibi koşun sonra ben iyiyim deyin.Bu kadarı size yeter bence dalga geçmek için başka birini bulsanız iyi olur sizin gibi işsiz değilim beni bekleyen hastalarım var rica ediyorum izin verir misiniz?diyerek asansöre doğru yürümeye başladı.Asansöre binince aynaya baktı kırmızılaşmış yanaklarına.Sinir küpü olmuştu bi anda.Aslında niye böyle davrandığını sorguladı bi yanı anlam veremedi diğer yanı da senin özür dileyecek halin yok ya iyi yaptın İclal dedi.Asansör çoktan durmuştu ki kapıda bekleyenler olmasa farkedemeyecekti daha.Hızla odaya mavi kadife koltuğa kendini attı.Masanın üzerine dökülmüş su damlasına dikti gözlerini bi iki dakika durdu orda ta ki Atakan'ın sesini duyana kadar.
-İclalcim kahveler nerde?
-Ne kahvesi
-Kahve almaya gittin ya
Şimdi hatırlamıştı.Adama bi kere daha sinir olmuştu şimdi.Aslında gidip almak zor gelmedide tekrar onunla karşılaşmak istemediği için Atakan'a dönüp.
-Bi arkadaşla karşılaşmıştımda sohbet ederken unuttum sana zahmet olmazsa alıp gelsene ya yoruldum in çık.dedi
-Tamam tamam alırım da sen iyi misin bi kırmızılaşmışsın kötü bi haber almadın ya.
Sabah adamın biri çarptı aşağıda tekrar karşılaştık küstah küstah konuştu ona sinirlendim diyemeyeceğinden
İyiyim ya yok bişeyim sıcak ya ondan oldu herhalde dedi.
İyi peki madem ben gidiyorum kahveleri almaya,bu arada hastaya bi baksan iyi olacak serumu çıkardım ama doktorla konuşmadım dedi.Atakan.
Tamam hallederim dedi.Lavoboya gidip bi çeki düzen verdi kendine hasta odasına gitti doktorla konuştu diğer hastalara baktı.
Odada kahvesini içti hali olmadığını anlayan Atakan sessizce televizyon izledi.Emel de diğer koltukta uyuyordu.
İclal çantasından çıkardığı kitabı okumaya başladı.Saat gece yarısını geçmişti.
Aradan iki üç saat geçince Atakan, biraz dinlen sen İclal ben uyumam şimdi uykum gelince uyandırırım seni dedi.
Hiç itirazsız tamam dedi İclal olduğu yere kıvrıldı.

Gönül YorgunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin