|12| Sessizliğin Gürültüsü

14.3K 1.7K 1.1K
                                        

Merhaba...

Kısa fakat etkili bir bölümle geldim. Güzel çiftimin arasındaki tatlı ve kusursuz ilişkinin tamamen başlangıcına girmiş bulunmaktayız. Bu bölümden sonraki bölümleri okurken sıkılmayacaksanız.

Bu bölüme oy sınırı koyup koymamak arasında kaldım fakat yine otuz yorumluk bir sınır koyuyorum.

Oylar benim açımdan yeterli, oy verip yorum yapan herkese teşekkür ediyorum <3 özellikle birkaç kişi var yorum yapan, okurken çookk mutlu oluyorum😭

İyi okumalar, yorumlarınızı eksik etmeyin<3~


•••

Daha kirli bir çocuk olmak istememi sağlıyorsun.

Böyle düşünmesinin sebebi neydi?

Kirli çocuktan kastı neydi?

Dans kursuna girdiğimde beni karşılayan Hoseok ile gülümsedim. Kafam biraz karışık olduğundan durgundum. O da bunu farkedip beni çok lafa tutmadan Jeongguk'un çalıştığı odaya girmeme izin verdi. Kapıyı tıklatıp içeriye girdiğimde fazla yüksek sesli şarkısından dolayı beni duymamış, görmemişti. Yanına ilerleyip arkasına geçtiğimde aynadan beni gördü ve korkuyla irkildi bir anda. Bana dönmeden şarkıyı kapattı ve aynanın önüne çöküp soğuk suyunu kafasına dikmek için eline aldı, elindeki şişeyi anında çekip ondan kurtardım.

"Hasta hasta soğuk su içebileceğini kim söyledi sana?" Diye mırıldanıp su şişesini masanın üstüne bıraktım. Kafasını arkaya atıp aynaya yasladı. Açıkta kalan boynundan terler akıyordu. Çok uzun süre dans etmiş olmalıydı. Üstündeki uzun kollu tişörtü bile terden ıslanmıştı.

Kendisini bu kadar yormasından nefret ediyordum.

"İyileştim ben, bir şeyim yok." Dediğinde kaşlarımı kaldırıp yanına oturdum. Yanına oturup sırtımı onun gibi aynaya yaslar yaslamaz kafasını omzuma koydu. Saçları yanaklarıma değerken, ter kokusunun bile bastıramadığı kokusu doldu burnuma. Kırdığı dizlerine kollarını sardı, omzumda yatılı kaldı öyle.

Kalbimin haddini aşan atışlarını duymuyordu ama hissettiğine emindim. Şu an onun da kalbinin bu kadar hızlı ve hadsiz attığını hissediyordum.

Otuzuna dayanmış bir adamı nasıl böyle, bu kadar kolayca heyecanlandırıp etkileyebiliyordu?

"Bugün neden dersime girmedin?" Diye sorduğumda omuz silkti sadece, cevaplamadı beni. Birkaç dakika boyunca ikimiz de karşımızdaki duvarı izledik.

Bana kırıldığının farkındaydım. Sadece onunla konuşmayı sonraya erteleyip önemli bir konu konuşacağını söyleyen öğrencimi içeri aldım diye kırılmıştı bana. Jeongguk'um kırılgandı, çok kıskanç ve alıngandı. Bunu bugün daha iyi farketmiştim. Ve ona asla bu yüzden kızamazdım. Bir tek arkadaşlarına ve bana sahipti. Beni çok fazla sahiplenip kıskanması da bu yüzden çok normaldi.

Cinsel sorunları yüzünden kendini sürekli eksik hissedecekti, bu yüzden başka birisiyle yakınlaşır yakınlaşmaz o kişinin beni elinden kolayca alabileceğini düşünecekti.

Neyse ki onun psikolojisinin nasıl işleyeceğini biliyordum. Bu sayede nasıl davranmam gerektiğini de biliyordum.

Zaten hasarlı bir çocuktu benim çocuğum, birde ben hasar bırakamazdım onda.

RL | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin