3.5

2.8K 324 504
                                    

*normalde huyum değildir ama medyadaki şarkıyla okursanız daha çok keyif alabilirsiniz :")

one ok rock // renegades *

tw : koklatılmış cinsellik

Baji

Chifuyu'nun seçtiği şarkılardan birini tekrara almış, sessizce şarap içiyorduk. Şarkı İngilizce olduğu için bi' sikim anlamıyordum ama ritmi hoşuma gitmişti. Normalde dinlediği kafa sikici şarkılardan değildi.

Kısa bir şort ve aşırı bol bir sweatshirt vardı üstünde ve çok sevimli görünüyordu. Gözlerini kapatmış, kısık sesle eşlik ediyordu şarkıya. Sesi çok hoştu.

Boşalan kupaları doldurdum. "Mesela şu anda ne diyor şarkıda?"

Gözlerini aralayıp hafifçe gülümsedi. "'Birlikte olduğumuzda, artık durdurulamaz olduğumuzu biliyorsun."'

Göğüs kafesime sertçe vuruyordu kalbim. Ona yaklaşıp omzuna yasladım başımı. "Keşke gerçekten birlikte olabilsek."

"'Hain olabiliriz,"' diye mırıldandı ve saçıma daldırdı elini.

On sekiz yıllık ömrümde, hiç kimseye tutulmamıştım. Hoşlantı hissettiğim biri bile yoktu. Birkaç kızla takılmıştım ama hepsi de öylesineydi. Hiçbiri, zihnime sokulmayı becerememişti.

Chifuyu'nun bana ne yaptığını bilemiyordum ama gözyaşlarımı sildiği andan beri kalbim bi' farklı atıyordu. Onun için tüm arkadaşlarımdan uzaklaşmış, gururumdan geriye kalan her bir parçayı sikmiştim.

Dudaklarımız kenetlenirken yoğunluk yüzünden titriyor, kalbim patlayacakmış gibi hissediyordum.

Tutkulu bir öpücüğün ardından gerilemiş, yanan yanaklarını avuçlamıştım. "Seninle olabilmek adına en arsız haine dönüşebilirim."

Kucağıma çıkıp boynuma sarıldı. "Yalanların çok gülünç, Kei."

Hırkamı sıyırıp yara izimi gösterdim. "Bir parçam sonsuza dek sana bağlı kalacak, anlasana. Sana yeniliyorum, Fuyu."

Canını yaktığım geceden sonra, birkaç defa daha yakınlaşmıştık ama sonuna kadar gitmemiştik hiç. Penisini yalamakla yetinmiş, onu fazla zorlamamaya özen göstermiştim. Onu yeniden parçalama riskini alamazdım.

İzi nazikçe öpüp burukça gülümsedi. "Beni öldüreceksin, farkındayım."

Başımı sertçe iki yana yasladım. "Asla. Her ne olursa olsun seni koruyacağım."

Boynuma sokulup dudaklarını bastırdı. Ürpermiş, ona daha fazla tutunmuştum. "Beni hiç kimse koruyamaz ki."

Sarı tutamları okşayıp gözlerimi kırpıştırdım. "En azından denememe izin ver, lütfen. Ölmeni istemiyorum."

Geriye kaykılıp üstünü soydu ve bana sırtını döndü. "Şu izleri sorup duruyordun, değil mi?" Onayladım. "Orta bire başlamadan birkaç hafta önce oldu bunlar. Günlüğümü okuyan babam, beni camdan fırlatırken cam kırıkları derime saplandı."

Hıçkırmamak için dilimi ısırdım ve sımsıkı sarıldım ona. "O piçi öldüreceğim. Sana yaptıklarının bedelini ödeteceğim ona."

Omuzları titredi. "Annem denedi. Beni o piçin elinden kurtarmaya çalıştı ve bedelini ruh sağlığıyla ödedi." Acı dolu bir bakış attı. "Benim yüzümden, hayatı mahvoldu. Tüm suç bende. Günlüğüme Kazutora'yı çok sevdiğimi yazmasaydım annem güvende olabilirdi."

Kazutora... Kahrolası... Onu gebertecektim.

Onu göğsüme bastırdım. "Senin hiçbir suçun yok, Fuyu." Titreyen bedenine sıkıca sarıldım. "Yeminim olsun ki seni o piçten kurtaracağım."

"Hiç sevilmedim ben," derken acı dolu çıkmıştı sesi. "Sürekli sikik sikik saçmalıklarla uğraştım." Boğazını temizledi. "Üzgünüm, gecemizi sikiyorum."

Onu bırakmaktansa kendimi öldürürdüm. Acısını almak, onu sadece mutluluğa boğmak istiyordum.

Saçını öptüm. "Bana izin verir misin?"

Kollarımdan sıyrılıp yeniden dizlerimin üstüne oturdu. Safir mavisi gözleri kızarmıştı ve alt dudağı titriyordu. "Ne konuda?"

Çenesini kavrayıp tüm kalbimle yaklaştım ona. "Seni tüm varlığımla sevebilir miyim?"

Gözlerini kırpıştırıp burnunu çekti. "Bunu yapmamalısın. Ebeveynlerimiz önümüzdeki sene evlenecek ve Kazutora'nın eski sevgilisiyim ben."

Minik dudaklarını şefkatle öptüm. "Bunlar azıcık bile umrumda değil. Seni kollarımın arasında tutmazsam ölecekmişim gibi hissediyordum."

Şarabın kalanını bitirince yatağa geçtik. Kafam ufaktan güzelleşmeye başladığı için gözlerimi kapatmış, saçımla oynayan nazik ellerin tadını çıkarıyordum.

"Kei?"

Kuruyan alt dudağımı yaladım. "Fuyu?"

Tişörtümü sıyırıp karın kaslarıma dokundu. "Seninle ilgilenmemi ister misin?"

Doğrulup onu yeniden kucağıma aldım. "İyisin, değil mi?"

Kocaman gülümsedi. "Sayende."

Parlayan gözleri, pembeleşmiş yanakları, dağılan saçı ve kızarmış dudaklarıyla öylesine kusursuzdu ki ona tapabileceğimi hissettim. Onu sadece kendime saklamak, tüm piçlerden korumak istiyordum.

Beni soymasına izin verip uysalca geri yattım yatağa. İlk sefere göre çok daha nazik davranmış, beni zevke boğarak gecemizi güzelleştirmişti. Altında inlemek, koymamıştı bu defa.

Ona yenildikçe daha fazla kazanıyordum...





stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin