Bölüm 1: ''Yeni Kız''

1.9M 49K 27.7K
                                    

''Baba,'' diye denedim şansımı son kez ''Yalvarırım. Daha başarılı olacağım. Söz veriyorum.''

''Bu konu kapandı Defne.'' dedi babam. Ses tonu katıydı ve istediğini alacağını haykırıyordu âdeta. Ama ben istemiyordum! Tamam, önceki okulumda da utangaçlık edip kimseyle konuşmuyordum ama oraya alışmıştım en azından. Her gün beni nelerin beklediğini, günümün nasıl geçeceğini biliyordum. Orada oturur, müzik dinler ve uyurdum. Ders zamanında da ders dinlerdim. Ama bu okulda beni nelerin beklediğini bilmiyordum. Kızlarla dolu bir okuldu. Ve sadece hemcinslerimle dolu olan bir okulda ne kadar eğlenebilirdim ki?

Babamın uydurduğu saçmalıklara göre derslerim yüzünden geliyormuşum buraya. Ders notlarım zaten yüksekti. Hafta sonları dışarı çıkacağım arkadaşım olmadığı için o günlerde bile ders çalışıyordum. Daha ne yapabilirdim ki? Bu okul performansımı arttırmayacaktı. Aksine düşürme ihtimali vardı. Üstelik yatılıydı. Ailemi göremeyecektim. Belki hafta sonları görebilirdim ama babamın bu sefer 'alışmalısın' bahanesini uydurması yüksek ihtimaldi. Anlamıyordum. Gerçekten. O benim babamdı ve beni sanki yollamak için özellikle çaba harcıyordu. 

Düşüncelerimi toparlamaya çalıştım. Annemden ayrıldığından beri zor günler yaşamıştı. Sadece dinlenmek, biraz yalnız kalmak istiyordu belli ki. Asosyalliğimi de düşünerek okul değişikliğinin, yeni arkadaşların iyi olacağını düşünmüştü. Yoksa benden neden kurtulmak isteyecekti ki? O benim babamdı.

Ben düşüncelerle boğuşurken, etrafta çok az binanın olduğu yollardan geçiyorduk. Evler en fazla üç katlıydı. Şehir hayatına pek benzemiyordu ama kasabaların verdiği hava da yoktu bu yerde. Arada kalmış gibiydi. Düz yolda o tabelayı gördüm ''Güney Kızlar Okulu''

İşte! Okuyacağım kızlarla dolu olan okuldu bu. Güney Okulu. Arabadan olabildiğince yavaş indim. Belki son kez düşünür de babam fikrinden vazgeçer diye. Ama bakışlarından anlayabiliyordum. Asla vazgeçmeyecekti. Moralimin bozukluğunu ele vermemeye çalışarak ilerledim babamın yanında. Geçmişe dönüp baktığımda ''Keşke koşarak girseymişim o okula.'' dediğim zamanlar olmuyor değil. 

Senenin başı olmasına rağmen sert bir rüzgar çarpıyordu tenime. Montuma iyice sarıldım. Bahçe kapısının kapıları demirdendi ve tam karşımda büyük okul duruyordu. Güney Kızlar Okulu tabelası kocaman asılıydı tam bina kapısının üstünde.

Başımı hafifçe çevirmemle çığlığı basmam ve babamın arkasına saklanmam bir oldu. Bu ani çığlıklarıma babam da katıldı. Az önce bir hayalet görmüştüm ben! Babamın ceketini sıkı sıkıya tuttum. Bu okul periliydi! Bir saniye daha duramazdım burada.

''Sakin ol Defne,'' dedi babam. Güven verici ses tonu kulaklarımı doldurdu ''Bir şey yok.'' babamın arkasından tereddütle kafamı yana doğru kaydırdım. Sahiden, bu sadece bir korkuluktu. İçim derin bir rahatlamayla dolarken bir yandan da öfkeyle dolmuştu. Nasıl bir okula korkuluk koyarlardı ki?! 

''Ben gidiyorum!'' diye kükredim. İlk kez babamla bu ses tonuyla konuşuyordum. Normalde asla ona karşı bir saygısızlık etmezdim. Ona ve anneme. Çünkü ben onlara hayatımı borçluydum. Benim doğmam çok riskliymiş. Annem için de benim için de. Doğum yapması durumunda ölebilirmiş annem. Ama onlar benden vazgeçmemişler. Babam sevdiği kadından vazgeçmeyi göze almış, annem ise hayatından.

''Defne, dur.'' babamın sesi sert çıkmamıştı ama koluma yapışmıştı. ''Bak, birazcık dayan, tamam mı? Sadece bir ay. Sonra söz veriyorum alacağım seni.''

Sadece bir ay. Kulağa fena bir fikir gibi gelmiyordu. Hem babamın istediği olurdu hem de ben burada uzun süre vakit geçirmemiş olurdum. Kendi etrafımda bir defa dönüp inceledim çevreyi. Ölsem kim duyardı ki? Okulun karşısında büyük, küçük otların bittiği bir arazi vardı. Böyle yerlerin sadece filmde olmadığını niye bana biri anlatmamıştı?! Derin bir nefes aldım. Bu sadece babam içindi. Başımı onaylar gibi salladıktan sonra babamla birlikte büyük kapıdan içeri girdik.

DÜŞMAN OKULLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin