"Gerçekler çoğu zaman en çok can yakanlardır. Yıkılan hayaller kadar olmasa da..."
*☆*☆*☆*☆*☆
"Babamın bana söylediklerinden bir söz hiçbir şekilde çıkmıyor aklımdan, Luna. Deliriyor muyum ben? O öldüğünden beri düşünüyorum."
Luna gülümsedi. "Bana anlatabilirsin. Kimseye söylemem."
Draco yürüdükleri hastane bahçesinin bir bankına yaklaşıp oturdu. Luna ise yavaş adımlarla yaklaşıp Draco'nun yanında bitiverdi.
" 'O çok hoşuna giden şekerlerin mutlaka eriyip gittiğini...her şeyin sandığından daha farklı olduğunu öğreneceksin.' "
Luna baş salladı. "Sana sadece hayatı öğretmeye çalışıyormuş. Bazı gerçeklerin başına geleceğini önceden bilmen lazımmış ona göre... Ki bu bence yanlış değil."
"Ama canımı yakıyor."
"İşte o zaman bu gerçekten gerçek." dedi Luna buruk gülümsemesiyle. "Gerçekler çoğu zaman en çok can yakanlardır. Yıkılan hayaller kadar olmasa da... Senin adına üzgünüm, Draco. Acını paylaşıyorum."
Luna elini Draco'nun omzuna koydu ve sıvazladı. Draco ise Luna'ya gerçekten güvenebileceğini biliyordu.
"Şifacın için çok şanslısın."
Draco utangaç bir şekilde gülümsedi. "Sadece şifacım değil. Zaten duymuşsundur."
"Ne hoş! Sizin adınıza çok sevindim. Şimdi gitmem gerek. İlaç saatim geldi. Sonra görüşürüz, Draco."
Luna oradan uzaklaşırken. Draco dalıp gitmişti. Öyle bir dalmıştı ki yanına kimin oturduğunu görememişti.
"Öhögm. Çok dalgınsınız, Bayım."
Draco tanıdık sesle gülümsedi ve sağına döndü.
"Hoşgeldin, melek. Seni özledim."
Hermione gülümsedi ve göz uçlarıyla etrafa bakıp hafifçe yaklaştı, fısıldadı.
"...Ben de."
Draco Hermione'nin bu laf karşılığı yüzünden heyecanlanmıştı ama çaktırmamaya karar verdi. Bu sırada Hermione elini cebine attı ve çıkardığı deniz kabuğunu Draco'nun avucuna yerleştirdi.
"Bunu odanda unutmuşsun. Seninle konuşmak için odana gittim ama yoktun."
"Teşekkür ederim ama sen elini tutabileceğim uzaklıktayken buna ihtiyacım olmadığını fark ettim."
Draco deniz kabuğunu cebine koydu. Ellerini Hermione'nin ellerine kenetledi. Hermione gülümseyerek karşılık verdi ama göz ucuyla hala etrafı süzüyordu.
"Burda böyle şeylere karışmazlar. Kimse kimseyi ilgilendirmez."
Hermione iç çekti. "Bayan Umbridge öyle düşünmüyormuş ama... Dumbledore işime duygularımı karıştırmamam gerektiğinden bahsetti. Zaten karıştırmıyorum ama yine de dikkatli olmakta fayda var."
Draco başını salladı. Ayağa kalkıp Hermione'ye baktı.
"O zaman odamda ya da senin odanda konuşalım. Şifacılar pek umursamaz ama dediğin gibiyse Dumbledore'un pek hoşuna gideceğini zannetmiyorum.".
☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆
"İyi de durumun seninle alakası yok ki? Kadın resmen bana olan sebepsiz inadına beni burda tutuyor."
Hermione odada adım adım dolaşırken elinde Draco'nun dosyası vardı. "Bu dosyada senin gerçek olmayan cisimlerle konuştuğuna dair iddialar var, Draco. Seni kurtarmamın tek yolu bunu çürütecek bir çare bulmak. "
Ufak bir sessizlik ardından Draco'nun sesi oldukça net ve kararlı çıkmıştı. "Deniz kabuğuma el koy."
"Ne?" dedi Hermione odayı hafiften inletecek bir şekilde. "O senin her şeyin, Draco. O sana annenin hediyesi ve-"
"Benim her şeyim sensin. Deniz sesi hep bana iyi geldi, beni anladı ve huzurum oldu. Ama eğer kurtulmam buna bağlıysa elimden geleni yapmam lazım. Sadece kendim değil senin için de...Bu iş çabucak bitmezse ve bir şey bulamazsak başın sıkıntıya girecek ve buna izin veremem. Senin deniz ruhun ve güzel kalbin olduktan sonra sen rapor çıkartana kadar deniz kabuğum olmadan dayanabileceğimi düşünüyorum, buna mecburum. İlk defa biri benim için doğru düzgün bir şey yaparken bir çuval inciri berbat edemem."
Hermione iç çekti, saçını kulağının arkasına atıp masanın önündeki sandalyede oturan Draco'nun karşısındaki yere yerleşti.
"Plan ne peki?"
"Bugünden itibaren bir kararla deniz kabuğuma el koyacaksın ve beni de kimse elimde deniz kabuğuyla görmeyince git gide dikkat çekeceğim. Ki bugün yeterince bakıyorlardı. Sonrasında Dumbledore'a bu konu hakkında ayrı bir rapor tutmaya başladığını ve benim biraz sorun çıkardığımı ama sonra kabuğu vermek zorunda kaldığımı söyleyeceksin. Günden güne durumumun iyiye gittiğini düşünürsen yazacaksın ve bu şekilde mesleğinden atılmayacaksın."
Hermione'nin kaşları çatıldı. "Sen zaten hasta değilsin, Draco. Durumunun iyiye gittiğini düşünüp yazamam çünkü zaten iyisin."
"Biliyorum. Ama böyle olması gerekiyor. Ve sonra eğer istersen benimle gelebilirsin. Burası düşündüğün gibi bir yer değil. Eğer istersen seni de alacağım yanıma."
Hermione'nin kaşları serbest kaldı. Yüzünde şaşkın ama masum bir ifade oluştu.
"S-seninle mi?"
"İstemez misin?"
Hermione başın hafifçe sağa eğdi ve sesi istemsizce kısıldı.
"Bunu sonra konuşsak?"Draco anlayışla karşıladı. Hayranlık dolu bir bakışla gülümseyip sandalyesini Hermione'nin sandalyesine yaklaştırdı. Ellerini tutup gözlerinin içine baktı.
"Sen nasıl istersen iyilik meleğim..."
Hermione cümle sonunun hoş ağırlığıyla gülümserken Draco sarılmak için ayağa kalkıp Hermione'ye kollarını kaldırdı. Hermione sırıtışını silmeden Draco'nun boynuna kollarını yerleştirdi ve sıkı sıkı sarıldı. Draco ona sıkı sıkı sarılıyorken bir yandan bir eli cebindeki kağıdı çıkarmak ve çaktırmadan masaya koymak için serbest kaldı.
"Gitmen lazım. Yokluğun farkedilmesin. Koridora dikkatli çık."
"Pekala." Draco Hermione'nin alnına hızlı bir öpücük bıraktığında güzel şifacı neye uğradığını şaşırmış ama mutlu da olmuştu. Draco kontrollü bir şekilde koridora çıkıp kapıyı kapattığında Hermione arkasını döndü. Farkında olmadan yere düşürdüğü Draco'nun dosyasını aldı ve düzeltti. Bu sırada masadaki kağıt dikkatini çekmişti. Kağıdın üstüne konulmuş deniz kabuğuna burukça gülümseyip katlanmış kağıdı aldı, açtı.
'Ey parlak melek, konuş yine! Sen, göz kamaştıran bir parlaklık veriyorsun geceye; Cennetin kanatlı ulağısın başımın üstünde. Tıpkı ölümlülerin hayretle açılan gözlerine gördüğün gibi. Tembel bulutlara binip uçarken o havanın kucağında, onu seyreden insanlar gibi hayranlıkla,öylece bakıyorum sana...'
☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆
Tadaaaa!!Uzun zaman sonra yeni bölümmm nasıl buldunuz bakalım?💙💚

ŞİMDİ OKUDUĞUN
•✧•UNDERSTANDİNG THE SEA•✧• Dramione [TAMAMLANDI]
FanfictionMesleği ve kalbi arasında sıkışıp kalmış bir şifacı... "Dinlemek ve duymak her zaman anlamak değildir." ★゜・。。・゜゜・。。 Hermione acemi ama bilgeli bir şifacı olarak tamamen tek alan için açılan bir akıl hastanesinde işe başlar. Ona verilen hastanın hast...