❅
Elindeki playstation kolunu sıkıca kavradı ve parmağının altındaki joysticki sert bir şekilde hareket ettiriyordu. Felix, Uncharted 4 oynarken Hyunjin onu izliyordu. Birlikte gezmeye çıkmışlardı, sonrasında gençlerin takıldığı playstation salonunu görmüşler ve içeri girmişlerdi. Şimdi ise buradalardı, başka birinin kaydettiği oyunun devamını getiriyorlardı.
Oyunun karakteri olan Nathan abisi Sam'i silahlı adamlardan kurtarmaya çalışıyordu. "Tanrım! Aynı anda hem motor sürmek hem de ateş etmek çok zor!" Gözleri büyük ekrana sabitliyken bağırdı. Hyunjin güzel bir şekilde kıkırdadı ve elindeki patlamış mısır dolu kaptan birkaç tane mısır aldı.
Felix'in isyan çığlıkları aşırı hoşuna gidiyordu. "Bir dahaki denemede ölürsen, ben deniyorum." Dedi Hyunjin. Sesi oldukça keyifli çıkıyordu. Felix çığlık attı ve Nathan'ı arabanın birine atlattığı sırada oyunun botu tarafından öldürüldü.
Hüsranla yeniden başlatılan ekrana bakarken bakışları Hyunjin'e döndü. "Ellerim terledi stresten be!" Hyunjin ona kıkırdadı ve yayıldığı koltuktan kalkarak yanağını sıktı. "Benim sıram," Sırıtarak söyledi ve Felix'in tamamen yanına kaydı.
Birkaç dakika sonra, Hyunjin bölümü geçmişti. Felix ağzına attığı mısırla duraksamış ve yüzündeki gülücükle ona dönerek oyun kolunu uzatan Hyunjin'e şaşkınlıkla bakmaya başlamıştı. "Nasıl?" Diyebildi sadece. Hyunjin kıkırdadı ve geniş kanepede onun dibine kadar kaydı.
"Seni odama hiç davet etmedim mi yoksa? Bitirdiğim tüm oyunlar orada," Kulağına doğru söyleyince Felix gözlerini bayıp pna dönmüştü. "Peki oyun üstadı, bana öğret." Hyunjin kıkırdadı ve Felix'in elindeki kolu yeniden aldı.
"Öncelikle, kendini germe sonuçta bu bir oyun, ayrıca joysticke işkenece etmeyi bırak," Kıkırdadı ve parmakları oyun kolunun üzerinde gezinirken bir ona bakıp bir de gülümseyerek anlatıyordu. "R1 ile ateş edildiğini biliyorsun, R2'den parmağını çekip R1'e bas, otomatik nişan açık zaten." Oyunu oynatken anlatıyordu.
Felix onun parmaklarına baktıktan sonra ekrana bakıyordu. Hyunjin önüne gelen birkaç botu da vurdu ve kolu Felix'e verdi. "Hadi, dene." Felix kolu eline alarak yutkundu önce. Hyunjin hemen yanında oturuyordu. Önce önüne gelen botla biraz telaş yapsa da son anda tuşa basabilmişti. Hyunjin heyecanla bağırırken Felix önüne gelen diğerlerini de öldürmeye başlamıştı. İkisi de heyecanla çığlık atıyordu.
Birkaç dakika böyle geçti, "Efendim," Felix oyuna odaklandığı için Hyunjin gelen çocuğa döndü. "Oyunun heyecanlı olduğunu anlayabiliyoruz ama biraz daha sessiz oynayabilir misiniz?" Çocuk kibar bir şekilde söyleyince Hyunjin önce etrafına baktı. Karanlık salonda, ekranın ışığı yüzüne vuran insanlar onlara bakıyordu.
"Evet, tamam, teşekkürler." Dedi utangaç bir şekilde. Felix yeniden karakterin ölümüne neden olduktan sonra isyan ederek sesini yükseltti. Hyunjin elini onun ağzına kapattı ve gözlerine baktı. Görevli giderken dönüp onlara bakmıştı. Hyunjin yeniden ona döndü ve gülümseyerek başını eğdi.
"Ne oluyor?" Felix'in sesi Hyunjin'in elinden dolayı buğulu çıktı. Hyunjin ona döndü. "Sanırım farkında olmadan çok bağırdık..." Hyunjin, elini ağzından çekti, Felix etrafına baktı, bazı insanlar hâlâ onlara bakıyordu. Hyunjin'e döndü yeniden.
"O zaman, Kore'ye dönünce kendimize playstation almayıyız." Felix gülümseyerek söyledi. Hyunjin kıkırdadı ve başını salladı. Ardından kısa bir süre daha oturup kalktılar. Herkes onlara bakarken, gülüşerek dışarı çıktılar. Bazen böyle yaparlardı, kimse umurlarında olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
buz kırağı | hyunlix
Fanfiction霧氷 Bu bir totemdi, her yarışmadan önce bedenlerini ve ruhlarını birleştirirlerdi. hyunlix#3 29.4.22 hyunlix#10 1.5.22 13.9.21 / 31.12.21