Mesleği ve kalbi arasında sıkışıp kalmış bir şifacı...
"Dinlemek ve duymak her zaman anlamak değildir."
★゜・。。・゜゜・。。
Hermione acemi ama bilgeli bir şifacı olarak tamamen tek alan için açılan bir akıl hastanesinde işe başlar. Ona verilen hastanın hast...
" 'Yaşamak için her zaman bir sebep vardır. Sen yaşa. Bunun için bir sebep bul. Kuşkun olmasın ki tekrar gülümseyeceksin.' "
*☆*☆*☆*☆*☆
Yaklaşık bir saat olmuştu. Draco biraz zor da olsa sakinleşmişti. Hermione yatağa hafif uzanmış, ona sarılan Draco'nun saçlarını okşuyor ve sakinleşmesine yardımcı olmaya çalışıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Draco ise huzur ve acı arasına sıkışıp kalmıştı. Hayatın tam olarak neyden ibaret olduğunu çözmeye çalışmakla meşguldü. Yaşarken sadece acı mı çekerdi insan? Yoksa güler miydi hep robot gibi...İkisi de olsa hangisi hep ağırlığını koyardı ortaya?
"Canım yanıyor." dedi fısıltıyla.
Hermione daha sıkı sarıldı. Onun ses tonunda mırıldandı. "Biliyorum."
"Çabuk geçmesini istesem bencillik mi etmiş olurum?"
Hermione tıck ladı. "Hayır. Ama acın çabuk geçerse alacağın tecrübeyi unut, Draco. Hayatında hep birilerini kaybedeceksin. Bu bir kanun."
"Yine de sen gitme isterim. Hem sana gökyüzünü süsleriz demiştim."
"Ama buna rağmen ölmek istedin." dedi Hermione ciddi bir şekilde.
Draco yerinden doğruldu ve Hermione'nin gözlerinin içine baktı. "Başka çarem yoktu-"
"Ölümden başka çare her zaman vardır. Yoksa o senin tecrübe edip öğrenmen gereken bir olaydır. İsyan etmemelisin."
Draco sustuğunda Hermione devam etti.
"Seni de kaybedemezdim."
Draco Hermione'nin yanağına elini yerleştirdi. Baş parmağıyla elmacığını okşadı. "Peki sen de ölmek istedin mi?"
Hermione'nin gözleri doldu. Gözünden düşen yaşı Draco sıvazladı. "İstedim. Ve bunu ikinci kere istemeyi istemiyorum, Draco. Bir daha seni öyle görmeyi düşünemiyorum. 2 günlük eşimi kaybettim ben...Hain bir saldırı sonucu gözümün önünde öldü. Hayattan nefret ettim. Yaşamak istemedim. Geride bıraktıklarım ya da yaşamak isteyip te yaşayamadığım onca şey arkamda kalırken ben ölmeyi düşündüm. Kaybettiğim eşim rüyama girdi. Yaşamaya devam etmem için bana adeta yalvardı. 'Yaşamak için her zaman bir sebep vardır' dedi. 'Sen yaşa. Bunun için bir sebep bul. Kuşkun olmasın ki tekrar gülümseyeceksin' unutamıyorum. Unutmam da. Bunu sana neden anlatıyorum bilmiyorum ama yaşama sebebimi ikinci kez kaybetmek istemedim."
Draco Hermione'nin ellerini tuttu. "Bazen düşünürüm. Çok sevdiğimiz için mi her zaman kaybederiz diye...Belki de gözü kör sevdiğimiz için yitiriyoruz, evet. Ama yine de sevmeye devam etmeliyiz çünkü insanız. Bak, sen benim yaralarımı sarıyorsun; ben senin yaralarını sarıyorum. Benim eksiklerimi sen tamamlıyorsun, senin eksiklerini ben...Sen bana tavsiye veriyorsun, ben sana... Ve en önemlisi ben seni anlıyorum e sen de beni. Şuan hala nefes alıyorsam o da sırf sen varsın diye. Nerden geldin bilmiyorum hayatıma. Ama öyle güzel geldin ki...İşte o yüzden hala bir koruyucu melek olduğunu düşünüyorum."