B-12

5.6K 466 142
                                    

Derin bir kaç nefes almaya çalıştım ve kendimi sakinleştirmek istedim, fakat çabalarım sonuçsuz kalmış, ciğerlerimin oksijen diye sızlamasına neden olmuştu.

Gözlerimden süzülen yaşlarla yavaş yavaş duvardan yere doğru kaydım ve sanki nefes alabilecekmişim gibi tırnaklarımı var gücümle boynuma sapladım. Hiç bir şey değişmezken canımın acısını hissetmeyip, aşağı doğru kaydırdım elimi.

Hıçkırıklarımı yutmaya çalışmak, hele ki ses çıkmasın diye içime atmak daha çok nefessiz kalmamı sağlıyordu. "Ye-Yeter" diye mırıldandım.

İliklerime kadar titriyordum, ellerim ayaklarım buz kesmişti. Kalbim sızım sızım sızlıyor, sanki birisi üstüne basmış gibi sıkışıyordu.

Hıçkıra hıçkıra ağlayamadım, sinirlendim, sinirlenince asıldım saçlarıma, düzgün bukleleri umursamayıp, köklerinden çıkartmak istermişcesine var gücümle sımsıkı kavradım onları, içime attıklarımı onlardan almak istercesine çektim...

Bir yandan sayıkladım, bir yandan da onlara asıldım.

Bir süre akıttığım yaşlardan sonra, yavaş yavaş kendime gelmemle, saçlarımdan ellerimi çektim ve avuç içlerime baktım, var gücümle asılırken tırnaklarımı yine batırmıştım etime, hilal şeklindeki belirgin izler gülümsememi sağladı. Elimi yeniden yumruk yaptıktan sonra hâlâ hafif hafif sızlayan göğsüme vurdum bir kaç kere...

Toparlanmaya çalıştım ama aklıma gelen kelimeler, yine yumruları boğazıma dizmiş ve nefeslerimin yeniden sıklaşmasını sağlamıştı.

Yapamıyordum, olmuyordu. Bütün gün onlar için uğraşıp, çabalayıp hep kendimden feda etmeme rağmen abimin "Ne yapıyorsun sanki" deyip beni küçük görmesi ve sıraladığı hakaretler yeniden saçlarıma asılma isteğimi arttırıyordu. Yüzünü görmeye tahammül edemiyordum.

Tekrardan hıçkırarak ağlamaya başlarken, yavaşça pis zemini umursamayarak uzandım ve cenin pozisyonu aldım.

Kendime olan nefretim o kadar büyüktü ki, bu durumda olmam, kendime zarar vermem, kendimi tüketmem gram umrumda değildi. Bencildim ben, iğrenç hiç kimsenin sevmediği, sevmeyeceği birisiydim, şu anda, şimdi bile benim elimden tutacak bana sıkı sıkıya sarılacak kimsem yoktu. Ben yalnızdım, yapa yalnız...

"Artık bunun farkına varman güzel oldu" diye yankılandı kafamda iç sesim, gülümsemeye çalıştım fakat şu durumda yapabileceğim en son eylem buydu sanırım.

"Bencede" diye fısıldadım.

"Senden nefret ediyorum! Senin bu acınası halinden nefret ediyorum" diye haykırdı. Bu sefer gülümseyebildim. "Bende, benden nefret ediyorum" diye fısıldadım yeniden.

Küçük Arya o an yeniden dizlerini kendine çekti ve hıçkıra hıçkıra "Artık bunu yapma, artık kendine bunu yapma, bizim bizden başka kimimiz var? Sende dönersen sırtını kendine, kim sever, kim korur beni?" Dedi.

İçim yandı, ona bağırarak 'Ben hiçbir zaman koruyamadım ki seni' demek istedim, yuttum sözlerimi...

Daha fazla bu eziyeti görmemek için çabucak kalkmaya çalıştım yerden, bir kaç adım sendelesemde, sonunda dikilebilmiştim ayağa.

Derin bir kaç nefes aldım ve kafamı spor salonunun kapısına doğru çevirdim ve o an onu gördüm.

Gözleri kızarmış, elleri yumruk olmuştu, sanki bana doğru koşmak istiyor ama adım atsa zarar görecekmiş gibi yerinden kımıldamıyordu.

Dudaklarım içtenlikle kıvrıldı.

O akan makyajımdan dolayı çürümüş göz altlarımı dehşetle inceliyor, dağılmış saçlarıma, ellerime, daha da kızaran gözleriyle bakıyordu.

Ona doğru yaklaştım, yaklaştıkça hızlanan, körük gibi inip kalkan göğüs kafesine boş gözlerle baktım.

Tam yanından geçip gidiyordum ki duraksadım, ona baktım, gözlerinde parıldayan umut ışıklarıyla bana baktı.

Kurumuş dudaklarımı yavaşça araladım ve sessizce fısıldadım;

"Bir gün beni o yerden kaldırmadığın için iliklerine kadar pişman olacak, her seferinde kendini suçlayacaksın ama o zaman-" dedim ve önüme döndükten sonra cümlemi devam ettirdim. "Her şey için çok geç olacak..."

...

Yoruldum...

Dün birisi uzun uzun yazmış, uzun uzun anlatmış, yazmış yorumda, mutlu oldum. Unutmayın burası sizin yeriniz, her zaman yorumlarda gelip size dönsem de dönmesem de anlatın, yazın, konuşun, rahatlayın, sizleri seviyorum.

BENCİLSİN / Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin