YORUMLARINIZI BEKLİYORUM 💚
"Dünya...Güneş'in etrafında dönecek kadar sadık, hiçbir insanın etrafında dönmeyecek kadar gururlu ve kendi etrafında dönecek kadar aptaldır."
*☆*☆*☆*☆*☆
Draco Hermione'den ayrıldı. İki elini omuzlarına koyup uzun uzun baktı. Bir an Hermione onun gözlerinde uçabileceğini bile düşündü.
"Ben kırılmış bir insanım, Draco. Hayattan bir beklentim yok. Sense umut etmek için yaşıyorsun. Sana bir yük olurum. Hem de her halükarda."
"Kırılmamış insan yoktur, Hermione. Sadece bazısı içine atar, bazısı üstüne gider Ama düşmeden yürümeyi öğrenemezsin. Bu ne kadar doğru olur?"
Hermione'nin gözleri doldu. Draco bir an onun ağlayacağını zannetti. Ağlamak üzereydi...
Hermione gözlerini kaçırıp burnunu hafiçe çekti ve ağlamaklı bir tonda konuştu.
"Üzgünüm. Gerçekten çok üzgünüm. Bunun benim için ne kadar zor olduğunu bilmiyorsun-"
"Hayır, biliyorum. Sadece...bahane gibi geliyor. Kendin için bir şey yapmaktan kaçıyorsun gibi."
Hermione iç çekti. "Hayır. Ama bilmiyorsun."
"Anlat o zaman-"
"Anlatamam!"
Hermione'nin sesi odada yankılandı. Kendini Draco'dan uzağa çektiği için Draco'nun kollarını vücudunun yanında yer buldu. Şifacı kız en sonunda ağlamaya başlamıştı.
"Anlatmanın benim için nasıl zor olduğunu bilmiyorsun! Seni kırmak istemiyorum ama hayata farklı pencerelerden bakıyoruz. Ben yüzleşmem gerekenlerin altında ezilmiş bir insanım. Sense...sense-"
"Polyannacılık oynuyorum... Değil mi? Bunu anlatmaya çalışıyorsun."
Hermione sessiz kaldı, gözlerini kaçırdı. Draco ise adımlayıp yatağına oturdu.
"Sadece yaşamaya çalışıyorum. Evet, ben de bazı şeyler yaşadım. Ama bunun için kendimi harab etmemeye çalışıyorum. Bilgiç bilgiç konuşmalarım kendimi senin yanında rahat hissettiğimden... Yoksa hep içimde tuttuklarım bunlar. Dışarıya yansıtmadıklarım. Yargılayıp çöpe attıkları içimdeki beni bir tek sana gösteriyorum ben. Sadece sana."
Hermione yine sessiz kalmıştı. Bu sırada Draco pencereye yanaşıp devam etti. Deniz kabuğunu çıkarıp avucuna yerleştirdi.
"Şu gözde büyüttükleri var ya hani... Çoğu kişinin sırtında olan..."
Hermione bakışlarını Draco'ya çevirdi.
"Dünya... Güneş'in etrafında dönecek kadar sadık, hiçbir insanın etrafında dönmeyecek kadar gururlu ve kendi etrafında dönecek kadar aptaldır. Gözünde büyütme. Sadece sen acı çekmiyorsun. Sadece senin sıkıntıların olmuyor. Herkes dünyayı sırtında taşıdığını ima ediyor. Peki hanginiz taşıyorsunuz dünyayı?"
Hermione dişlerini sıktı. Kaçmak ister gibiydi.
"Herkesin yükü farklı Draco. Etrafındaki herkes bazı şeylerle kolay yüzleşmiyor. Herkesin sıkıntısı var. Sense tüm insanların sorunlarını senin karşıladığın gibi karşılamasını istiyorsun. Bu çok yanlış."
Draco Hermione'ye baktı. Bir şey demek itedi ama diyemedi. En sonunda Hermione sessizliği bozdu.
"Bana diyorsun ama... bence asıl dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanan sensin."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
•✧•UNDERSTANDİNG THE SEA•✧• Dramione [TAMAMLANDI]
FanfictionMesleği ve kalbi arasında sıkışıp kalmış bir şifacı... "Dinlemek ve duymak her zaman anlamak değildir." ★゜・。。・゜゜・。。 Hermione acemi ama bilgeli bir şifacı olarak tamamen tek alan için açılan bir akıl hastanesinde işe başlar. Ona verilen hastanın hast...