BÖLÜM / 28

3.1K 206 26
                                    

Oy ve yorum sayılarını biraz arttırırsak çok sevinirim. ❤️

Akşama bir bölüm daha gelecek. 🌺

✨✨✨

"Ya abi ben gidiyorum! Hem sıkıldım hem acıktım, yeter ya!"

Egemen arkasını dönüp mağazanın çıkışına doğru ilerlerken gözlerimi devirdim.

"Halbuki mağazaya gireli sadece 3 saniye olmuştu," diye söylendi Bahar, Egemen'in arkasından.

"Kızlar ben de gideyim mi ya?"

Mert yavru köpek bakışları atarken "Defol git Mert," dedim sinirle. Hem son günümüzü beraber geçirmek istiyorlardı, hem de kaçıp gidiyorlardı.

Mert yanağımı sıkarak "Biz yemek bölümündeyiz. İşiniz bitince gelirsiniz, tamam?" deyip Egemen'in peşinden gitti. Bahar onları takmadan kıyafet bakmaya devam ederken yanına gittim. Okulların açılmasına neredeyse bir hafta kalmıştı ve biz yarından itibaren dağılmaya başlayacaktık. Mert üniversite için Samsun'a gidecekti. Bahar Ankara'ya, bense İstanbul'a. Egemen İzmir'de kalacaktı ama sonuçta bizden ayrılacaktı. Bundan dolayı beraber son günlerimizi dolu dolu geçirmeye karar vermiş ve üç-dört gündür neredeyse bütün İzmir'i gezmiştik.

"Kızıl'ım, iyi misin sen?" diye sordum sabahtan beri tuhaf davranan Bahar'ın yanına gittiğimde.

"İyiyim," dedi ama bu öylesine söylenmiş bir kelimeydi.

"Sabahtan beri garipsin Bahar. Hadi ne olduğunu söyle," diyerek elindeki tişörtü yerine koydum. Oflayarak bana döndü.

"Dün gece Barış'la konuştuk."

"Ve?" dedim sorarcasına.

"Benden hoşlandığını söyledi," dedi gözlerini kaçırarak.

"Ciddi misin?" dedim heyecanla. "E, bu harika!"

"Dalga mı geçiyorsun Melis?" diye sordu Bahar sitemle.

"Hayır. Sen bana bu çocuktan etkilendiğini söylememiş miydin? Al işte çocuk senden hoşlandığını söylemiş, daha ne istiyorsun?"

"O gün sana üniversiteye giderken ayrılmak zorunda kalacağımızı da söylemiştim değil mi? Barış'a zaten güvenmiyorum Melis. Bir de uzak mesafeli bir ilişkimiz olursa iyice çıkmaza gireriz."

"Hım," dedim kaşlarımı çatarak. "Yani tek sorun başka şehirlerde olacak olmanız?"

"Yani, tek bu değil elbette. Ama en büyük sorunumuz bu."

"Peki, aynı şehirde olsanız ona bir şans verir miydin?"

"Bilmiyorum ama denerdim sanırım. Hem sen neden böyle şeyler soruyorsun? Yarın Ankara'ya gideceğimi biliyorsun. Barış ise burada kalacak. Bu iş hiçbir türlü olmaz Melis. Uzatmanın âlemi yok."

"Barış'a ne dedin peki?" diye sordum.

"Olmaz dedim, ne diyeceğim? Baya bozuldu. Sesi falan gitti konuşurken. Çok ısrar etti ama kabul edemeyeceğimi söyleyip kapattım telefonu. Ona ümit veremezdim."

"Sende baya üzgünsün," dedim gözlerinin içine bakarak.

"Evet," dedi omuzlarını düşürerek. "Âşık değilim belki ama değer veriyorum. Ne bileyim? Denemek isterdim işte."

Bahar'ı kendime çekip sarıldım.

"Üzülme. Olacağı varsa olur zaten. Akışına bırakmalısın."

"Haklısın sanırım," dedi geri çekilerek. "Neyse, tamam neşeleniyorum ve gidip şu şortu deniyorum," diyerek elindeki mavi şortu salladı ve kabinlere doğru ilerledi. Arkasından bakarken sırıttım. Kızıl'ımı büyük bir sürpriz bekliyordu.

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin