Selamün aleyküm
Nasılsınız?
Kitaplarıma desteklerinizi bekliyorum.
Satır aralarında buluşuyor muyuz?
🎇
Küçük şeylerle mutlu olmayı başardığın zaman hayat senin için daha güzel daha anlamlı gelmeye başlayacaktır.
...
Hava o kadar soğuktu ki üzerime giyindiğim kaban olmasa çoktan donmuştum. En son Cengiz'in mekanında Cengiz'le anlaşma yapmış, oradan ayrılmıştık. Şu anda da yaklaşık bir saat önce,Cengiz'in mekanına gitmeden önce oturduğum parkta oturuyorduk. Aklımda bir sürü düşünce vardı. Bu işin sonu hiçte iyi gözükmüyor.
Biz nasıl bi pisliğe bulaşmak üzereydik? İkimizde bilmiyorduk. Görünen tek bir şey vardı ki, o da bize kurulan kumpas... bizi o eve girmeye mecbur bırakıp, işlerini gördürecekler. Sonra da bizden kurtulacaklar. Vay be ne güzel plan.
Peki biz ne yapacaktık?
Bile bile lades mi diyecektik?Yoksa biz de mi bir plan yapacaktık?
Parka geldiğimizden beri elimdeki dosyaları inceliyordum. Ben dosyaları inceliyorum. Ali ise benimle beraber dosyayı incelemek yerine yine salıncağa bakıp duruyordu.
Ali'nin bu haline daha fazla kayıtsız kalamadım."Ali sen iyi misin? Senin bu salıncaklarla bi sıkıntın mı var? Ne zaman salıncak görsen,salıncağı kıracakmış gibi bakıyorsun."dedim ve ondan bir cevap almak için yüzüne bakmaya başladım.
Ali,buruk bir gülümsemenin ardından, kafasını gökyüzüne kaldırıp derin bir nefesi içine çekti.
"İyi değilim Mihra, hatta en son ne zaman iyi olduğumu da bilmiyorum." Ne yalan söyleyeyim benim durumumda ondan pek farklı sayılmazdı.
"Biliyorum şu an zor bi durumun içerisindeyiz. Ama bunu da atlatacağız. Hem sen hep güçlü olmamız gerektiğini söylerdin. Şimdi pes etmenin. Ümitsizliğe kapılmanın sırası mı?"diyerek onu cesaretlendirmeye çalışıyordum..
"Salıncaklarla ilgili ne gibi bi sıkıntım olduğunu sordun ya Mihra. Benim,sadece bu salıncaklarla değil. Şu gördüğün her şeyle bir kavgam var. Ve ben ölmeden de kavgam bitmeyecek."
"Allah allah şurada duran salıncakla, senin ne gibi bi derdin olabilir ki? Ali lütfen artık anlatır mısın? Sıkıntı ne?"
"Şimdi değil Mihra, inan bana anlatmak istesem de anlatamam. Yapamıyorum.... Tekrar o güne gitmeyi istemiyorum."diyerek ayağa kalkıp, salıncağın yanına gidip, salıncağı bir iki kere hızlı hızlı salladı.
Anlatmak istemiyorsa onu zorlayamazdım. Elbet bir gün anlatmak isteyecekti ve o vakit dönüp dolaşıp geleceği yer belliydi.
Oturduğum banktan kalkıp yanına gittim. Ona destek olmak için omuzuna elimi koydum. Yüzünü bana döndüğünde gözlerinde minnet vardı. Acı vardı. Ve de adını bilmediğim bir parlaklık.
"Iyi ki varsın Mihra, sen benim bu hayata yeniden başlamama sebep olan insanlardan birisin.Sen o gece benim karşıma çıkmasaydın. Ben yolumu bulamazdım. Yeniden umudun olduğunu, bana sen öğrettin. Hayat arkadaşım."dedi ve beni kendisine çekip sımsıkı sarıldı.
Asıl siz benim umudum oldunuz.
Şu hayatta tutunacağım tek dalımsınız..
Kısa bir sarılmanın ardından birbirimizden ayrıldık.
"Ali, lütfen kendini topla ve gel şuraya oturalım da bi plan yapalım. Hiç bir plan yapmadan öyle kendi ayağımızla kuzu kuzu ölmeye mi gideceğiz?Peki bizden sonra Bade'ye ne olacak? Biz bu yola ölmek için değil, yaşamak ve yaşatmak için girdik ve de bizim sağlam bi plana ihtiyacımız var!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehirli Çember (Askıya Alındı)
ActionSiz hiç ölümün soğuk nefesini ensenizde hissettiniz mi?Ben hissediyorum şu an...kafama dayanmış bir silah, arkamda heybetli bir adam.. Nefes alışverişlerim hızlanmıştı.Ölümümü hiç böyle hayal etmemiştim. Sokağın bir köşesinde soğuktan donarak ölür...